Süleyman Metin Dede'yle Söyleşi
SÜLEYMAN METİN DEDE ile Bir Söyleşi…
Geçen sene Süleyman Metin Dede’yle uzun bir söyleşiye başlamıştık. Bir bölümünü bitirsek de dedenin daha söyleyecekleri vardı. Sonrasında Divriği Gazetesi adına da Sayın Yahya Kemal Bayar’la dedeyi ziyaret ettiğimiz evinde de görüntülü bir söyleşimiz olmuştu…
Kalp rahatsızlığı geçiren ve Alevi Ocakları, Dedeler Birliğinin kurulmasını savunan, bu konuda yoğun gayret gösteren, bir dönem Cem Vakfı’nda da görev yürüten halen Baba Mansur Derneği Başkanlığına da yapan sevgili dedemizle daha önce, Baba Mansur Derneği’nde yaptığım söyleşiyi sizlerle paylaşıyorum…
Dedemize tekrar çok geçmiş olsun diyoruz...
AYHAN AYDIN
SÜLEYMAN METİN DEDE
BABA MANSUR OCAĞI
SİVAS KANGAL MESCİT KÖYÜ -1945
DEDELİKLE İLGİLİ SORULAR
Sevgili dedemiz, siz Alevilik ve dedelerle ilgili bilgilerinizi kimden / kimlerden, nasıl öğrendiniz?
Bizim köyümüz; Baba Mansur Ocağına bağlı olarak, Muhundu’da (Darıkent) 1800’lülerde Zara’ya oradan da Kangal’ın Mescit Köyüne gelip yerleşmişler. Mescit’te Veyis ve Süleyman kardeşler Alevilikte 4 Kapı 40 Makam olan hakikat seviyesinde yol erkân sürdürmüşler. Köyümüzün çoğu bu sülaleye mensup ve dede köyüdür. 27 köy civarında talipleri vardır. Kışın 3-4 ay sürekli inanç konumunda toplantılar oluyor, muhabbetler ediliyor. İnanç konumunda merkez köydür.
Çocukluğumuz dedelerimizin söylemleri ile ve babamın öğretileri ile yol erkan öğrendim. Daha sonra köyümüze Eyüp Tekyurt Dede (Pir Sultan Ocağı’ndan) Halil Öztoprak, Âşık Daimi, Davut Sulari, Meluli Baba, Kayseri Sarız bölgesinde Söbe Çimen Köyü’nde Aziz Baba, Davut Ali, Maraş bölgesinde Ali Gemke (7 mahlası var) bu insanlar sürekli köyümüzü ziyaret ediyorlardı. İnanç konularında köyümüzde muhabbet meclisleri kurulurdu, biz bunların öğretileri ile büyüdük. Bunları dinleyerek Alevilik’le ilgili bilgileri öğrendik.
Siz soru sorabiliyor muydunuz onlara?
Kafamıza takılan soruları büyüklerimize sorabiliyorduk. Onlar da bizim seviyemize göre bilgi veriyorlardı. Seviyemiz derken mesela 4 Kapı 40 Makam konularında kişinin alacağı bilgi ve becerisine göre izah ediyorlardı. Çok ileri konuları daha sonra aktarmaya başladılar. Daha çok babamın ve Halil Öztoprak’ın el yazmaları halen dosya elimde bunları da okuyarak öğrendik.
AGOP USTA'YA ŞİİR
AGOP USTA
-Sevgili Agop Yıldız’a Sevgiyle-
Türküler söyledin sazın çalarak
Umut eker misin sen Agop Usta
Bazen derin derin düşe dalarak
Hakk’tan seker misin sen Agop Usta
Sen “doktum” dedikçe sana çattılar
Ekmeğine zehir zıkkım kattılar
Seni öz yurdundan söküp attılar
Özlem çeker misin sen Agop Usta
İnsan mı insana yapınca zulüm
Hak etmedi Hay’lar böyle bir ölüm
Sevgi şelalesi olmuşsun gülüm
Coşkun akar mısın sen Agop Usta
Nefret denen illet derde dert katar
Yine de şu kalbin insanca atar
Neden mazlumlara gün erken batar
Yürek yakar mısın sen Agop Usta
Fazlı’m dert söyler dertle inlersin
Ne düşmanlık besler ne de kinlersin
Hep dostluk türküsü söyler dinlersin
Balla şeker misin sen Agop Usta
Ayhan Aydın (Fazlı)
16 Mayıs 2016, Duisburg
(Anadolu’lu bir Ermeni olan Agop Yıldız’ın yaşadıklarını Kemal Yalçın’ın “Hayatta Kalanlar” isimli kitabından okudum. O gece yatamadım. Sabah özü bana ait olan bu satırları evinde kaldığım dostum Ezeli Doğanay şiir haline getirdi… Acıyı, hüznü, başarıyı Agop Usta’dan bir kez daha öğrendim. O aşkla, birkaç gün sonra, Ezeli Doğanay, Zeynel Meşeli ve Hollanda’dan canlar canı Şair- Ressam Nuri Can ve birlikte Hollanda’daki evine gidip kendisiyle tanıştım… İçli türkülerini dinleyip, gözyaşı döktüm… Şiirlerini topladığı yeni çıkan Anadolu’nun Nar Taneleri kitabını okudum… Kendisini hep sevgiyle anıyorum… )
Derviş Abdülmüttalip Bekiri ile Söyleşi 2016
Makedonya ve Arnavutluk Gezisi IV. Bölüm 2016
İbrahim Manaf Baba Hakk'a Yürümüş..
İbrahim Manaf Baba (Dede) Hakk'a yürümüş...
Başımız sağ olsun...Çok sevdiğim, yolumuzun ulu dedelerinden birisi, Yunanistan'dan Türkiye'ye uzanan Seyyid Ali Sultan Ocağı/Dergahı'nın en büyük inanç önderlerindendi...Edirne Uzunköprü, Yeniköy'de yaşayan İbrahim Manaf çevresinde çok sevilen bir insandı... Ruhu Şad olsun, devri daim olsun.. Işıklar içinde sonsuza kadar uyusun...
Musa Çetinkaya Dede De Hakk'a Yürümüş...
Musa Çetinkaya Dede De Hakk'a Yürümüş...
Uzun yıllardan beri tanıdığım, bir çok kez söyleşi yaptığım, mütevazi bir kişiliği olan ve Aşık Ali Metin Dede gibi her çağrılan yerde gönüllü olarak Cemler yürüten, cemevlerinin aranan siması, şiirler yazan, Musa Çetinkaya Dede'nin de vefat ettiğini yeni öğrendim... Devri daim, menzili mübarek olsun... Işıklar içinde uyusun... Kendisiyle yaptığım bir kaç söylenin yazılarını aktarıyorum...
MUSA ÇETİNKAYA
(AĞUİÇEN - KOCA LEŞKER- (İMAM RIZA KOLU))
(Sivas’ın Kangal İlçesi’nin Minare Kaya Köyü)
(1933- Şubat 2017)
Yolum Muhammed’in yolu
Bilenlere canım kurban
Dört kapının erkânını
Bilenlere canım kurban
Talib olsan yola gelsen
Pirin divanına dursan
Tarikat cemine girsen
Girenlere canım kurban
Leşkeroğlu yolum haktır
Gerçeklere sözüm yoktur
Hakikati bilen çoktur
Bilenlere canım kurban
Alevilik ile dedelerle ilgili bilgilerinizi kimden / kimlerden öğrendiniz? Alevilik ile dedeliği babamdan öğrendim. Babam da babasından öğrenmiş o da babasından öğrenmiş.
Çocukluğunuz nasıl bir ortamda geçti? Çocukluğumuz babamın dedemin cemlerinde, sohbetlerinde görgülerinde gördüm. Dedemin cem ve cemaat toplantılarında bu bilgiyi öğrendim, babamın cem ve cemaatlerinde bu bilgilerini pekiştirdim.
Sizce dedeler kimlerdir? Kendinizi bir dede olarak nasıl tanımlıyorsunuz? Dedeler, Alevi toplumunun inançlarına göre, Hz. Peygamberin soyundan gelen evlat-ı resul Seyidi Saadet bu soydan gelenlere verilir. Kendimi dedemden bana miras kalan bir hizmet olarak görüyorum. Ocağımızın devamını sürdürmek Alevi toplumunu daha ileriye götürmek Aleviliği öğretmek için bu dedelik görevini yapmak için
Dedelik nasıl ve ne zaman doğmuştur? Dedelik Hz. Muhammedin zamanında Kırklar Meclisinde tarikat kurulduğu zaman Hz. Muhammed Kırklar Meclisine bir yönerge veriyor. Ey müminler diyor, bu Kırklar Meclisinde sizleri denetledim, araştırdım ancak bu mecliste tarikat kapısı kurulsa gerektir. Yollardaki cemaati de Hz. Muhammed soruyorlar, Hz. Muhammed sen emir et bizde senin tarikatını kuralım, diye. Hz. Muhammed diyor ki Ali sizin piriniz, hepiniz Ali’ye ikrar veriniz onun talibi olunuz, pirlik Ali’ye Cenab-ı Hakk tarafından Ali’ye tecelli etmiştir. Hz. Muhammed bu sözüne can-ı gönülden ikrar verip hepsi dar mensubu olup Ali’ye talip oldular. Ancak bu tarikat kapısının birinci olgusudur. Pirlik ve dedelik bundan başlar, Hz. Ali’nin soyundan gelenler onun torunları Seyitlik makamı verilmiştir bu Seyitlere toplum içerisinde dede ünvanı verilmiştir.
Soyunuzu gösteren bir seçere (soy kütüğü) var mı? Var. Seceresi olmadan dedelik yapamaz. Dedeliğin bir diplomasıdır. Bence hem engeller hem kısıtlar.
Dedelik görevini ne zaman, nerede ve nasıl yerine getirmeye başladınız? Bunu bize anlatabilir misiniz? Dedelik görevini aşağı yukarı 1966 yılından beri yapıyorum, İstanbul’da mahallede, münasip yerlerde cemimizi yapıyoruz. Perşembe günleri lokmasını niyaz alıp getiren taliplerle birlikte cem ortamında bir halka namazı kıldırıp cemaati bilinçlendirip, hoş görü sevgi barış bütün müşküller halledilip cemaat lokmasını alır. Cemimiz biter
Dede olabilmenin ya da iyi bir dede olabilmenin sizce koşulları nelerdir? Günümüzde geçmişten farklı olarak farklı yetenekler de gerekiyor mu, dede olmak için? Bilgi sahibi olması güzel ahlakla sahip olmak, turab olmak bencil ve kibirli olmamak bir talibi Muhammed Ali yolunda irşat edecek bilgiye sahip olmak. Tabi çok gerekiyor. Eskiden talipler bu kadar bilgili de değildi. Dedeler için sorun sıkıntı yoktu şimdi günümüzde taliplerin daha bilinçli olması okur yazar ve Alevilik kültürü içerikli kitapların vb. bir çok kitapların olması Alevi kesimin bilinçlenmesi nedeniyle dedelerin daha çok bilinçli aydın bilgili olması gerekiyor.
Atama veya seçim yoluyla Dede seçilenler olur muydu? Dikme dedeler var mesela. Bunlar hakkında neler söyleyeceksiniz? Olmaz, bunları yanlış görüyorum. Dedenin tüm görevleri tam anlamıyla yerine getiremez. Yapmış olduğu tüm yanlışlar dedeye ocağa ve Alevi kültürümüze mal olur. Taliplerin yol babından sorumluluğu olan bir hizmettir.
Dedelerin cemlerdeki işlevini anlatır mısınız? Dedesiz cem olur mu? Alevi toplumun inancı doğrultusundaki kültürünü tarikat üzerinde On iki hizmet üzerinde talibine hizmet olarak bunu uygular. Tabi ki dedesiz cem olmaz dedenin cem de mutlaka olması gerekir.
Diğer Makaleler...
- Şahkulu Alevi Akademisi Başladı… (Bahar Dönemi, 2017)
- PAŞA AKKAYA DEDE
- HÜSAMETTİN AYDIN
- Hayat Kırk Kapılı Bir Han
- SADIK KAYA DEDE İLE SÖYLEŞİ
- Seyyid Dursun Doğanay Dede Hakk'a Yürümüş...
- Yavuz Top'la Söyleştik..
- FERMAN TAKA'YLA SÖYLEŞİ
- Halk Ozanı Hüseyin Çeker İle Söyleşi
- Şahkulu Sultan Vakfı Alevi Akademisi Güz 2016 Bitti