DURSUN GÜMÜŞOĞLU

DURSUN GÜMÜŞOĞLU

(DERVİŞ / ARAŞTIRMACI)

Değerli bir araştırmacı olmasının yanı sıra , yüreği engin, insani değerli yüce, bir gönül insanı, değerli bir dost ve önemli bir Bektaşi inanç önderi de olan Dursun Gümüşoğlu özlü ve kalıcı sözleriyle kitap çalışmamıza katkıda bulundu.

 

      AYHAN AYDIN

      Bektâşîlik sizce nasıl bir inançtır, neyin ifadesidir. Bektâşîliğin İslâm’ın yorumlanmasında ana unsurlar nelerdir? Bektâşîlik inancının dayanağının merkezinde Kur’an’ı Kerim, Hazreti Muhammed ve ayetlerin bâtıni yorumlarını peygamberin bizzat paylaştığı Hazreti Ali vardır.

      Bektâşîler Hazreti Muhammed’in son peygamber olduğuna, Hazreti Ali’nin ise Şâh-ı Merdân, yani evliyâların ilk halkası olduğuna inanır. Nübüvvet devri Hazreti Muhammed ile bitmiş, velâyet devri ise Hazreti Ali ile başlamıştır. Velisi olmayan bir zaman dilimini düşünemez.  Hz. Muhammed aklı, Hz. Ali ise aşkı sembolize eder. Kâinat ise, aşk ve akıl üzerine kurulmuştur.  Allah’ın zâtı olmasaydı, Hz. Muhammed ve Hz. Ali’de de bir şey görünemezdi. Zahirde nebi olan, bâtında velidir. Nebiler kendilerini bildirmekle, veliler ise gizlemekle yükümlüdür. Bu nedenle tasavvufta bir söz vardır “âşık söylemezse ölür, ârif söylerse ölür” denir.  Özetle söylemek gerekirse Hazreti Muhammed’in ve onun manevi varisi olan Hazreti Ali’nin Kur’an ayetlerini tasavvufi açıdan yorumlayan, Hacı Bektâş Velî’nin 4 kapı 40 makamla zirve noktasına çıkmış olan bir inanç şeklidir.

 

Herkes Bektâşî olabilir mi? Bilindiği gibi birisine Bektâşî denilebilmesi için bir Bektâşî babasından nasip alması gerekir. Nasip verilebilmesinde en önemli ölçü nasip alacak kişinin iyi ahlâklı olmasıdır. Bunun dışındaki ölçüler Balım Sultan Erkânnâmesinde belirlenmiştir. Bu özellikler kendisinde bulunduran herkes nasip alabilir.

 

Bektâşîliğe giren kişi hangi sorumlulukları yerine getirir? Bektâşîliğe giren bir kişinin en büyük sorumluluğu kendi vicdanıdır. Kişinin kendi vicdanı en büyük yargı makamıdır. Her insanın başına onu denetleyecek birisini koyamazsınız. Fakat eğitimle ile Allah’ın bir mutlaka yaptığı güzel işleri mükâfatlandıracağını ve kusurlarında cezasız kalmayacağı bilincini verebilirsiniz. Bir Bektâşî Babası evlâtlarını yanlış işler yapmaktan uzak tutmak için eğitim vererek onu ruhen yüceltmeye çalışır. Çünkü insanın elinden, dilinden, belinden gelebilecek olan günahlar, dünyevi ihtiraslarından, bir başka deyişle nefsinden gelmektedir. Ruhen yücelen insan nefsinin kölesi olmaktan kurtulur.  Buna rağmen suç sayılabilecek bir eylemi olursa mürşidi onu ikâz eder veya çevresindekiler canlar ikâz eder, buna rağmen suç işlerse o kişinin başı okunmaz ve yol düşkünü olur. Allah adına verdiği sözden dönmüş olur.

     

      Bektâşîlik’teki dervişlik, babalık, halifebabalık, dedebabalık kurumları hakkında bilgi verebilirsiniz? Bektâşîlik bütün hizmet ile ilgili düzenlemeleri Balım Sultan erkânnamesine göre yapar. Balım Sultan Bektâşîlikteki uygulamaları kayıt altına aldığı ve dolayısı ile günümüze ulaştırdığı için ikinci Pir olarak kabul edilir. Yola girmek isteyen talibin nasip almadan önceki aşamasına âşıklık dönemi denir, çünkü yola girmek için, içinde ilâhi aşk ateşi uyanmıştır.  Nasip aldıktan sonraki döneme muhiblik devresi denir. Nasip alan kişi erkek ise “Can” hanım ise “Bacı” diye hitap edilir. Nasipli kişinin durumu, hali yola hizmet etmeye müsaitse, bir müddet sonra mürşidi olan baba ona tören yapar aynü’l-cem meydanı açılır, “Dervişlik” erkânı uygulanır ve derviş olur.

Yine daha sonra ihtiyaç varsa, yola hizmet edecek yetenek kendisinde görülürse, mürşidi dervişin “Baba” olmasını önerir, kendisinin baba olmasını uygun göreceği nasipli kırk kişiden imza toplanır ve dilediği halife babaya dilekçe ile müracaat eder.

Halife baba onun için gün tespit eder, günü gelince tekrar Balım Sultan Erkânnamesine göre meydan açılır, tören yapılır, o dervişe babalık verilir.

Her babanın, halife babanın veya dedebabanın mutlaka icâzetnâmesi vardır. İcâzetnâmesi olmayandan hiçbir can hizmet görmek istemez, görürse geçersiz sayılır. Bir babanın “Halife baba” olması içinde tekrar meydan açılır, dedebaba tarafından halifelik verilir.

Dedebaba zamanının Hacı Bektâş Veli postunda oturan kişisidir. Onun seçilmesi ise ancak en son dedebabanın Hakk’a yürümesi ile mümkün olur. Bu durumda halife babalar toplanırlar aralarında seçim yaparlar ve dedebabayı seçer ona bi’at eder, bu olayı da bütün Bektâşîlere duyururlar.

     

      Balım Sultan kimdir? Alevi Bektâşî yoluna ne yenilikler getirmiştir. Hacı Bektâş Veli’den sonra Bektâşîlik Anadolu’da ve Balkanlarda yayılmıştır. Ancak merkezi bir otorite olmadığından bir kargaşa hakimdi.  Balım Sultan Dimetoka’dan Anadolu’ya geldiğinde ise bir kargaşa hakimdi.  Bu kargaşayı gidermek için yüzyıllardır uygulanan erkânı yazılı bir hale getirdi, nasipli olmayanını Bektâşî meydanına, aynü’l-cemine almadı, yani ancak nasipli insanları meydana alarak yolu korudu, bozulmamasını sağladı. Anadolu Aleviliği ise dedeler vasıtası ile köy şartlarına göre yine ikrarsız olanları aynü’l-ceme almayarak yolu korumaya çalıştılar. Bu hazırladığı erkânâme ile yola girecek kişilerin muhiplik, dervişlik, babalık, halife babalık, dede babalık, seçimlerini seçim esnasında okunacak ayetlerin ve çekilecek gülbankların, nikâh, sünnet, dardan indirme, kurban tığlama gibi hizmetlerin nasıl yapılması gerektiği ile ilgili tüm detayları belirlemiş oldu.

Söyleşi: 2005

 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile