MEHMET ŞAHAN

 

 

- OZAN ESRARİ -

 

AYHAN AYDIN

 

Sevgili Mehmet Şahan bize kendinizi nasıl tanıtırsınız?

Aslen Malatya Doğanşehir İlçesi’nin Topraktepe Köyü’nden olup, Koşanlı Aşireti’ndenim. Asıl adım Mehmet ŞAHAN olup 1958 Hatay Kırıkhan doğumluyum. Evli 2 oğlan, 1 kız olmak üzere 3 çocuk babasıyım. Şu an Mersin Tarsus Çamalan Köyü’nde ikamet etmekteyim. Eşimin adı Birsen’dir. Mersin Tahtacı Türkmenlerindendir; Halk Müziği sanatçısıdır. Eşimde Tanrı’nın nadir verdiği çok güzel bir ses ve seda var. Birsen aynı zamanda Tarsus Şah Hüseyin Semah ekibinin hocası ve okuyucusudur.

İlkokulu Hatay Hass Çınarbaşı Köyü’nde bitirdim. Çok istedim ama maddi imkansızlıklardan dolayı okuyamadım. Orta ve lise tahsilimi askerlik görevimi yaptıktan sonra İskenderun Belediyesi’nde çalışırken ortaokulu dışardan, liseyi o dönemlerde açık olan Akşam Ticaret Lisesi’ni okuyarak bitirdim. Eskişehir Açık Öğretim Fakültesi İş İdaresi 3. Sınıfa kadar okudum. Maddi ve manevi sorunlardan dolayı 3. üncü sınıfta bırakmak zorunda kaldım. İskenderun Belediyesi’nde 20 yıl Sular İdaresi Abone Şefi olarak çalıştım.

Bağlamayı 7 yaşlarında iken çalmaya başladım. İlkokul yıllarında şiir yazmaya başladım. O dönemin şiirlerini muhafaza edemedim. Şu an elimde hiç yoktur.

En çok etkilendiğim ozanlar; Pir Sultan Abdal, Şah Hatayi, Seyit Nesimi, Yunus Emre, Harabi’ dir.

Günümüz yüzyıl ozanlarından; Meluli Baba, İbreti Baba, Çoban Mehmet Baba’dan feyz aldım.

Benim ustam Kahramanmaraş Afşin’li şu an Elsbistan’da oturan Mahrumi Baba’ dır, Mahrumi Baba ayaklı bir kütüphanedir. Bana çok emeği geçti. Kendisine minnettarım.

Bana Esrari mahlasını ustam Mahrumi Baba, Çoban Mehmet Baba ve İskenderun’da oturup şu an dünyasını değiştiren aslen Tunceli’li Seyit Müslim Dede layık gördüler ve verdiler. Bana çok emekleri oldu. Kendilerine layık olmaya çalışıyorum.

Ustam Mahrumi Baba ve Çoban Mehmet Baba ile diyaloğumuz devam ediyor. Benim eserlerimi hem inceliyor, hem de denetliyorlar. Ve beni takdir ediyorlar. Ben de onların takdirlerine layık olmaya çalışıyorum. Üstadlarım beni evrensel ve bilimsel halk ozanı olarak yetiştirmeye çalışıyorlar.

Meluli Baba ile birbirimizi gıyaben tanıyorduk. Çoban Mahmut Baba bizi birbirimize tanıştırıyordu. Meluli Baba beni Çoban Baba’dan duydukça mutlu oluyormuş ve ‘’Esrari bana gelsin kendisini görmek, tanımak istiyorum’’ demiş. Ben Meluli Baba’ya gitmeye hazırlandığımda tesadüf Çoban bana gelmişti. Meluli Baba’ ya beraber gitmemizi istedim. Meluli Babamın dünyasını değiştirdiğini bana söyledi. Bunun üzerine Meluli Baba’ya şu şiiri yazdım:

 

Gönlüm arzulardı sizi görmeyi

Gelip göremedim Meluli Baba

Mahitabanına yüzüm sürmeyi

Gelip süremedim Meluli Baba

 

Aşkını gönlümde her an sezdiğim

Gece gündüz hayaliyle gezdiğim

Muhabbet ehlisin benim sevdiğim

Gelip saramadım Meluli Baba

 

Esrari’m der sende kaldı nazarım

Aşkın kitabına ismin yazarım

Senin eserlerini okur gezerim

İzini sürerim Meluli Baba

22 Kasım 1989

 

Kültür Bakanlığı (HAGEM) Halk Ozanları Arşivine kayıtlıyım. Ankara Halk Ozanlerı Vakfı üyesiyim. Çeşitli antolojilerde, kitaplarda ve dergilerde eserlerim yayınlandı. Amerikalı ve Kuzey İrlandalı araştırmacılara konu oldum. Eserlerimi derlediler.

Anlatacak daha çok şey var amma sözlerimi burada noktalamadan tüm insanlığın gözü ve kulağı olmaya devam etmeye çalışıyorum, karınca kararınca bunu şiirlerimde işlemeye çalışıyorum.

Halk ozanlığı hakkında neler söylersiniz?

Halk ozanlarının özünde sevgi, yardımlaşma, dayanışma, kültür, insan sevgisi, barışı yaşatmak vardır. İnsanları birleştirmek bütünleştirmek temel görevidir, halk ozanlarının. Din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmadan hiçbir insan arasında fark gözetmeden, insanların yaklaşmasına çalışmak ozanların görevidir.

Eserleriniz toplu olarak şu ana kadar yayımlanmadı. Ne kadar eseriniz var?

130 tane şiirim var halen yazmaya devam ediyorum. Birçok eserim, çeşitli sanatçılarımız tarafından kasetlere okundu. Şiirlerimi kitap haline getiremedim. Kaset yapmak istiyoruz. İmkansızlıklardan yapamıyoruz. Eşimle birlikte ikili olarak yurt içi ve yurt dışı halk konserlerine gidiyoruz. Evrensel olan kültürümüzü sazımız ve sözümüzle dile getiriyoruz. Hemen hemen yurdumuzun her yerini gezdik ve gezmeye devam ediyoruz. Her yıl düzenli olarak Hacı Bektaşi Veli Anma Törenlerine katılıyoruz. Çeşitli etkinliklerde aldığım birçok ödülümüz var. Şiirlerimde daha çok insan, doğa sevgisi, tasavvuf konularını işliyorum.

Nedir sizce tasavvuf neyi içerir? Neyi amaçlar?

Geçmiş, günümüz ve geleceği bir bütün içinde insanlara sunar. Onların düşünmesini sağlar. Kültür vardır, inanç vardır, düşünce vardır, tasavvufun içinde.

Pir Sultan’lardan bugüne ozanlar neler yapmışlardır, insanlar ve toplum için, ne gibi bir boşluğu doldurmuşladır, hangi misyonu üstlenmişlerdir?

Ozanlar toplumda birçok şeyi yerine getirmişlerdir. Sevgiyi, dostluğu, dayanışmayı işlemişlerdir eserlerinde. Özellikle bunları vurgulamışlardır eserlerinde.

 

Söyleşi; Ekim 1998, İstanbul

Ayhan, Aydın: “Söyleşiler: Mehmet Şahan (Ozan Esrari)” Cem Vakfı: Cem Vakfı Anadolu İnanç Önderleri I. Toplantısı (16-19 Ekim 1998, İstanbul): Dede-lerin, Babaların, Ozanların Görüş ve Düşünceleri. İstanbul 2000: 329-330. (4)

 

 

MEHMET ŞAHAN (II.)

(OZAN ESRARİ)

 

Sizce “Halk Ozanlığı” neyi ifade ediyor? Halkın, insanlığın ve 18 bin alemin dilidir, kulağıdır, gözüdür.

 

Halk Ozanlığının tarihsel geçmişiyle ilgili bilgileriniz nelerdir? Halk Ozanlığı sizce ne zaman ve nasıl başlamıştır? Kainatın var oluşundan bugüne insanlık tarihine ışık tutan, yön veren, gerçekleri, Hakk’ı ve hakikati dile getiren, insanlığın, sevginin, barışın birlik ve beraberliği için mücadele veren insan sevgisini her şeyin üstünde tutan ve temasında işleyen dünyada sınır tanımayan, sevgi ve saygı temeline dayanan, emelinde insanlığın barışı ve özgürlüğü uğruna canını ve başını seve seve feda eder. İlimin, irfan ve bilimin kaynağıdır. Ozanlarda senlik benlik yoktur. Her şey insanlık içindir. Bu kutsal göreve mail olmak ve yürütmek çok çetin bir haldir. Bu sırrın esrarına ermek çok güçtür.

 

Çocukluk döneminizdeki ailesel ve çevresel şartlarınız nasıldı? Yoksul ve sefalet içinde geçti.

 

Köyde mi, kentte mi doğup-büyüdünüz? 14 yaşına kadar köyde, sonrasını şehirde yaşadım. Şimdi yine köyde yaşamımı sürdürmekteyim.

 

Öğrenim durumunuz nasıldır? Eskişehir Anadolu Açık öğretim Fakültesi iş idaresi bölümü 3’ncü sınıftan ayrıldım.

 

Bir Alevi ocağına bağlı mısınız? Ben Üryan Hızır ocağına bağlıyım.

 

Küçüklüğünüzde ve gençliğinizde cemlerde bulundunuz mu? Evet.

 

Dedeler, zakirler, mürşitlerle bir arada yaşadınız mı? Sizce dedeler kimlerdir? Dedeler, mürşitlerle bir arada yaşadım. Cemlerde zakirlik görevini de yerine getirdim. Dedeler; Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin yöresel bölgeleri bilgilendirmek, kültürel ve felsefi yönde inançsal yönde görevlendirdiği bilgili alim kişilerdir.

 

En çok hangi ozanların şiirlerinden etkilendiniz? Pir Sultan Abdal, Şah Hatayi, Nesimi Baba, Kul Himmet, Fuzuli gibi birçok ozanımızı kendime ışık tuttum. Günümüz ozanlarından; Afşinli Şinasi, Elbistanlı Âşık Mahzuni, Meluli Baba, İbretli Baba.

 

En çok okuduğunuz ya da dinlediğiniz kitaplar hangileridir? Hz. Ali’nin çeşitli kitaplarını, Pir Sultan Abdal’ın kitaplarını, Köroğlu’nun kitaplarını okuyorum.

 

İlk şiir tecrübeleriniz nasıldı? Ne zaman şiir yazmaya başladınız? İlkokul yıllarında yazmaya başladım.

 

Bade içme gibi bir durumunuz oldu mu? Biz ozanlar bademizi içerek dünyaya geliriz, sonradan bade içmek gibi bir olay yoktur.

 

Sizce size bu ilham nasıl geldi? Bence bu bir görevdir, bu kainatın yaratıcısı bu görevi verip öyle gönderiyor. Çünkü ruhlar devir daimdir, ebedidir.

 

Ozanlıkta bağlamanın yeri nedir? Sazsız ozanlık olabilir mi? Saz ve söz ikisi birbirini tamamlar. Saz ve sizle ikisi birlikte müziğe döküldüğünde hafızalara belleklere daha kolay mesajlar alınabiliyor. Sazsız ozan değil de şair dense belki daha da yeridir, derim.

 

Bağlama dışında bir çalgı kullanıyor musunuz? Hayır.

 

Şiir yazarken özendiğiniz, örnek aldığınız, ozanlar kimlerdi? Şiir yazarken özenme değil, ilhamımdan yararlanma dense daha doğru olur. Örnek aldığım ozanlar; Pir Sultan Abdal, Nesimi Baba, Şah Hatayi, Meluli Baba, İbreti Baba ve usta Âşık Mahzuni Şerif.

 

Dünyaya bakışınız, insan, tabiat hakkındaki fikirleriniz nelerdir? İnsansız, tabiatsız bir dünya düşünülemez ve de olamaz. İnsanlarla tabiat ana birbirini tamamlıyor.

 

Şimdiye kadar katıldığınız yarışmalar hangileridir? Birçok yarışmalara katıldım.

 

Aldığınız herhangi bir ödül var mı? 20’nin üzerinde ödülüm ve plaketim vardır.

 

Yayımlanmış kitabınız var mı? Yayımlanmış kitabım yoktur ama birçok antolojilerde hayatım ve şiirlerim vardır. Birçok eserlerimi ses sanatçıları okuyor.

 

Kasetiniz var mı? Kasetim yok. (Ozanın söyleşiden sonra kaseti yayınlandı.)

 

Türk Tarihi hakkında bilgi sahibi misiniz? Üstatlarımdan edindiğim bilgi ve okuduğum kaynaklara, Türklerin Orta Asya boylarında yaşadıklarını tarihin süreci içerisinde Anadolu’ya gelerek buraları kendilerine yurt edindikleridir. Biz Alevilerin Orta Asya’dan Anadolu’ya geldiğimizde söylenir ve bilinir, Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin o yüce felsefesiyle Balkanlara taşındığı da bilinir.

 

İslam Tarihi hakkında neler biliyorsunuz? 1500 yıl önce Arap yarımadasında Hz. Muhammet’in ve Hz. Ali’nin 40’lar Meclisi kurarak Arap yarımadasındaki köleciliği, insana verilen değersizliği, kadınların insan yerine konmadığı kötülüklerin arşı alayı aldığı bir anda Arap milletine bu pislik ve kötülüklerden korumak üzere başlatılan mücadele, Tevrat, Zebur, İncil incelenerek o gün şartlarına göre Kuran denen anayasayı çıkararak insanları buna inandırarak ve güvendirerek başlattığı ve başardığı bir mücadele olmuştur. Tevrat, Zebur, İncil ve Kuran’dan oluşan ortak bir yol bir sistem bir inanç biçimi bu inanç biçimiyle insanlığa çok güzel bir dünya yaratmışlar. Hz. Muhammed’in ölümünden sonra dört halife devrin de Muaviye, ve daha sonraları Emeviler, bu inanç biçimini terk ederek kendi çıkarları doğrultusunda bir içtihat getirmişlerdir. O gündür bu gündür bu böyle sürdürülmüş hâlâ Sünni inanç biçimiyle Osmanlılara kadar gelmiş bu önder Atatürk bunu Cumhuriyetle birlikte tekrar düzeltmeye çalışmış o zihniyet Atatürk’ün ölümünden sonra bu fırsatları değerlendirerek her fırsatta aynı inanç biçimini kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya başlamışlar günümüzde de hâlâ bu böyle sürmektedir.

 

Anadolu Aleviliği hakkındaki fikirleriniz, bilgileriniz nelerdir? Anadolu Aleviliği Orta Asya’dan getirdiği Hümanizm ile insan sevgisiyle, Hacı bektaş Veli’nin öğretisiyle insanlar arasında ayrım yapmadan hatta tüm dünyayı sevgiyle kucaklıyor.

 

Sizce Hz. Ali nasıl bir insandı, en önemli özellikleri nelerdir? 73 milleti aynı gözle görüyor, adaletli ve hakça paylaşımcı.

 

Kerbela ve Hz. Hüseyin için neler söyleyeceksiniz? Niçin tüm Alevi-Bektaşi ozanları Kerbela için matem şiirleri yazmışlardır? Kerbela Olayı size ne ifade ediyor? Kerbelâ olayı zulme karşı direnmedir, mazlumun yanında yer almaktır. Alevi, Bektaşi ozanları yazdıkları her dizelerinde Hz. Hüseyin’i ve güzelliğini görmüştür. Ozanlar onun zulme baş kaldırışını her dönemdeki yezide karşı kendine bir görev bir hizmet bilmişlerdir. Ozanlar matem değil bir başkaldırı bir kurtuluşun simgesi görmüşler ve ona methiyeler çektiği ezaya, yakınma yazmışlardır.

 

Alevi -Sünni farklılaşması ve Alevilerle Sünniler arasındaki kaynaşma hakkında neler düşünüyorsunuz? İslâm’a getirilen yorum ve bakış açısından fark göstermektedir. 1400 yıldır Alevilere yakıştırılan iftiralar yüzünden çirkin saldırılar yapılmıştır. Şimdi birçok sevgili dostumuz, Sünni kardeşimiz var gerçeği görmüş bize sarılan birçok Sünni kardeşimiz vardır. Artık onlar da uyanmaktadırlar.

 

Tasavvuf hakkında neler söyleyeceksiniz? Tasavvuf, Tanrı ile insanın birleştiği en son noktadır. Tanrının insanda tecelli etmesi düşüncesi gibi. Örneğin; Hallac-ı Mansur’un Enel Hakk felsefesi gibi.

 

Yunus Emre, Seyyid Nesimi, Hatayi, Pir Sultan Abdal gibi ozanların şiirlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Yunus Emre, Seyit Nesimi, Hatayi, Pir Sultan şiirlerinde tasavvuf vardır, insan sevgisi vardır.

 

Sizce bu isimler neden ölümsüzler arasına katılmışlardır? Bu isimler yazdıklarıyla, söyledikleriyle, anlattıklarıyla, gönüllerde yer yapmışlardır. Yaptıklarıyla ölümsüzleşmişlerdir.

 

Atatürk ismi size neyi ifade ediyor? Atatürk’ün Türk insanına getirdikleri nelerdir? Şah Ahmet Yesevi’nin, Hacı Bektaş Veli’nin, felsefesini düşüncesini ve inancını Türkiye cumhuriyeti devletini kurarak yerine getirmiş oluyor. Bundandır ki, ismi Atatürk konuyor.

 

Türkiye’nin geri kalmışlığını nelere bağlıyorsunuz? Türkiye’nin geri kalmışlığı 1950’li yıllardan sonra idarecilerin kötü yönetimlerinden kaynaklanmıştır. İdareciler ulu önder Atatürk’ün ölümünden sonra Osmanlı idaresine dayalı şeriat düzenini özlemiş ve her fırsatta buna geçme çabalarına geçmişlerse de yüce Türk ordusu tarafından bunlar sindirilmişlerdir.

 

Sizce bu toplumu neler değiştirebilir? Ulu Atatürk’ün ilkeleri aynen uygulanırsa daha sağlıklı bir toplum değişikliğine geçilebilir.

 

Sizce demokrasi nedir? Gerçek bir demokrasinin yaşabilmesinin şartları nedir? Demokrasi; her insan kendi inanç ve kültürlerini özgürce yaşayabilmesidir.

 

Sizce Halk Ozanları toplumsal olarak ne gibi işlevleri yerine getirmişlerdir? Halk ozanları; toplumun önderliğini yapmışlar, barışı, kardeşliği, birlik ve beraberliği pekiştirmişlerdir.

 

Çağdaş dünya ve Türk yazarları hakkında neler      biliyorsunuz? Çağdaş dünya ve Türk yazarları hakkında pek bilgim yok ama inanıyorum ki insanlığın barışa, dostluğa ve sevgiye ihtiyacı olduğu her dönemde çağdaş yazarlara ihtiyaç vardır.

 

Günümüz çağdaş Türk yazar ve sanatçılarından birisiyle tanışıklığınız var mı? Günümüz çağdaş Türk yazar ve sanatçılarımızın çoğunluğuyla tanışma şansına mail oldum.

 

Halk Ozanlığı geleneğinin günümüzde devam ettiğine inanıyor musunuz? Halk ozanlığı geleneği günümüzde devam ediyor, buna şüphemiz yoktur.

 

Hangi ozan ve ses sanatçılarıyla dostluğunuz var? Meluli, Mahrumi, Mahzuni, Dertli Divani, Sinemi gibi birçok arkadaşımız var dostluğumuz devam ediyor.

 

Kitap okuyor musunuz? Kitap az okuyorum.

 

Sinemaya, tiyatroya gidiyor musunuz? İmkanlarım el verdikçe tiyatroya ve sinemaya gidiyorum.

 

Şimdiye kadar kaç Alevi - Bektaşi anma etkinliğine katıldınız? Şimdiye kadar 200’ün üstünde Alevi, Bektaşi anma törenlerine katıldım ve katılmaya devam edeceğim.

 

Halk ozanlarının genel sorunları sizce nelerdir? Çözümlenebilmesi için neler yapılmalıdır? Ozanlarımız yoksul… Çoğumuzun evi yok, kirada oturuyoruz, zor şartlarda yaşıyoruz. Toplumumuz ozanlarımıza gerekli desteği vermiyor. Sahip çıkmıyor. Öldükten sonra da heykelini dikiyor. Bu acı bir gerçek.

 

Halk ozanlığında ne gibi değişmeler yaşanmıştır? Halk ozanlığı hiçbir değişim geçirmemiştir. Değişime gerek yok 1000 yıl önce söylediğine bakıyoruz günümüzde de geçerli ve gelecekte de geçerli tazeliğini koruyor.

 

Toplumun ve devletin halk ozanlarına bakışını, yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz? Toplum ozanına sıkıştığı zaman sahip çıkıyor. Toplum ozanına sahip çıkıyor denilemez. Devlette ozanına sahip çıkmıyor. Ozanların eserleriyle meşhur olan sanatçılara devlet, devlet sanatçısı unvanı veriyor. Ozanın kendisine hiç de sahip çıkmıyor. Ben Kültür Bakanlığımıza bağlı HAGEM arşivine kayıtlıyım ama hiç de bir yardım göremedim.

 

Halk ozanlarının geleceği hakkındaki fikirleriniz nelerdir? Toplumumuz ve devletimiz sahip çıkmazsa hep böyle perişan sürer gider. Ama ozanlarımız düşüncelerinden ve inançlarından ödün vermeden görevini sağlıklı yerine getireceğine inanıyorum.

 

Elinizde bulunan ozanlarla, ozanlıkla ilgili kaynaklar hangileridir? Bektaşiliğin İç Yüzü.

 

Hangi ozanların, hangi eserlerini biliyorsunuz? Meluli Baba’nın, İbreti Baba’nın birçok eseri var.

 

Halk ozanlarının sorunlarını giderilebilmesi için hangi kurumlar, neler yapabilir? Vakıflarımız, derneklerimiz ve iş adamlarımız sahip çıkabilirler.

 

Ozanlara ekonomik destek sağlanması için neler yapılabilir? Ozanların eserlerinin korunması, kasetlerinin, kitaplarının basılabilmesi için neler yapılabilir? Ozanlarımızın şiirleri ve hayatları kitap haline getirilebilir. Ozanlarımıza kaset çıkarma imkanları sağlanabilir.

 

Dedeler, babalarla ozanlar arasındaki ilişkilerin daha yoğun olabilmesi için neler yapılabilir? Ozanlar ve dedeler şahsen ben dedelerimizle hep iç içeyim. Benim böyle bir sorunum yoktur.

 

Adresi                                                 : Çamalan köyü, Tarsus-Mersin

Bağlı olduğu ocak                             : Üryan Hızır Ocağı

Nüfusa kayıtlı olduğu il                    : Hatay

İlçe                                                      : Kırıkhan

Köy                                                     : Çamalan

Köyün hane sayısı                            : 200

Köyün nüfusu                                    : 600

Köyde yaşayanların sayısı               : 60

Köyünüzü çevreleyen Alevi/Bektaşi köyleri var mıdır? Kabur gediği.

 

Piriniz hangi ocaktan gelir? Çamalan köyümüz inançsal ve kültürel inancından pek ödün vermemiş. Kendi içinden yetişmiş Abidin Baba ve ben Ozan Esrari zakirliğimizi yapmak suretiyle cemlerimizi ve ibadetlerimizi kısır döngü içinde devam etmekteyiz. Buralara yaklaşık 15-20 yıldır pek dede gelmemiş. Eskiden Malatya’dan Gürgür Yusuf Dede gelirmiş. Islahiye Kabaklar köyünden Nuri Dede gelirmiş.

 

Köyünüzdeki ziyaret yerleri ve yatırların adresleri: 2 tane yatır var. Biri, makam Dede, diğeri Can Baba. Geçmişleri bilinmiyor.

 

Çevre köylerdeki ziyaret yerleri ve yatırların adresleri: Sarı Şıh ve Bolgar Bozoğlan adında 2 yatır vardır. Geçmişleri bilinmiyor.

 

Yörenizde bir kültür veya dini inançsal anma etkinliği yapılıyor mu? Yapılıyorsa, tarihi nedir? Yöremizde 1998 yılından bugüne köy heyeti ile beraber Çamalan Kültür Şöleni adı altında kültürel festival yapmaya başladık. Alevi kültürünü işliyoruz.

 

Etkinliğe kimler, hangi bölgelerden gelmektedirler? Etkinliğimize Mersin Hacı Bektaş Kültür Derneği, Mersin Cem Vakfı, Adana Hacı Bektaş Kültür Derneği, Tarsus Pir Sultan Abdal Derneği bizlere katkıda bulunuyorlar.

 

Medeni durumunuz? Evli.

 

Eşiniz Alevi mi, Sünni mi? Eşiniz Alevi ise dede kızı mı, talip kızı mı? Alevi.

 

Oğlunuz evliyse, eşi Alevi mi, Sünni mi? Aleviyse dede kızı mı, talip kızı mı? Oğlum bekâr.

 

Kızınız evliyse, eşi Alevi mi, Sünni mi?Kızınızın eşi dede oğlu mu, talip oğlu mu?

Alevi, talip oğlu.

 

Kaç yaşındasınız? 42 yaşındayım.

 

Mesleğiniz ya da işiniz nedir? Emekliyim.

 

Şu anda hanenizde (evinizde) kaç kişi bulunmaktadır? 6 kişi.

 

Halen kiminle birlikte oturuyorsunuz? Eşim, iki oğlum, kayın pederim ve kayın validem.

 

Varsa, çocuklarınızın isimleri nelerdir? Ali, Esen, Ercem.

 

Sizce Türkiye’de ne kadar Alevi/Bektaşi vardır? 25 milyon.

 

Bağlama gibi bir çalgı kullanabiliyor musunuz? Evet.

 

Hangi Alevi Bektaşi anma etkinliğine katılırsınız? Hacı Bektaş, Abdal Musa, Hamza Baba, Sücaaddin Veli, Veli Baba.

 

Muharrem orucunu ne zaman ve ne kadar tutarsınız? Kurban Bayramından 20 gün sonra başlarız tutmaya 10 gün tutarız.

 

Hızır orucunu ne zaman ve ne kadar tutarsınız? Ocak ayının son haftası 3 gün tutarız.

 

Hz. Ali’nin doğum günü olarak hangi günü kabul ediyorsunuz? 21 Mart ve Nevruz olarak kabul edilir ve kutlanır.

 

 

Söyleşi: 2000

 

 

ŞİİRLERİNDEN SEÇMELER

 

Merhaba

 

Bugün mihman olduk size

Dostlar sizlere Merhaba

Şükür geldik biz yüz yüze

Canlar sizlere Merhaba

 

Çoktandır sizi özlerim

Görmeyeli intizarım

Onbir aydır yol gözlerim

Dostlar sizlere Merhaba

 

Çok şükür sizlere erdik

Hakk’ın cemalini gördük

Biz Hakk’ı Adem’de bildik

Bilen canlara Merhaba

 

Muhabbet Aşkı bu yara

Özünü bağladım dara

Aşık oldum beş didara

Gören canlara Merhaba

 

Esrari der can Erenler

Bizlere gönül verenler

Bu muhabbete gelenler

Gelen canlara Merhaba

 

Bizim Bayramlar

 

Gönül sevdiğini arar bulursa

İşte o gün bizim için bayramdır

Sırtımız pek karnımız tok olursa

İşte o gün bizim için bayramdır

Bayramdır dost bayramdır yar bayramdır bayramdır

 

Sınırlar kalkar da dostluk taşarsa

Sevgisiyle insanoğlu coşarsa

İnsanlık bu mutlu günü yaşarsa

İşte o gün bizim için bayramdır

Bayramdır dost bayramdır yar bayramdır bayramdır

 

Esrari der; bu savaşlar biterse;

Tüm insanlar kardeşliği seçerse

Silahları okyanusa dökerse

İşte o gün bizim için bayramdır

Bayramdır dost bayramdır yar bayramdır bayramdır

Duvaz İmam

 

Her gün ismin zikrimdedir

Allah ya Muhammet Ali

Gece gündüz fikrimdedir

Yetiş ya Muhammet Ali

 

Adem’i Seyfullah ile

Nuh Nebi İbrahim ile

Musa’i Turullah ile

Yetiş ya Muhammet Ali

 

İsa Ruhullah zatına

Hasan Hüseyin katına

Zeynel Bakır hürmetine

Yetiş ya Muhammet Ali

 

Cafer Musa Rıza için

Naki ile Taki için

Hasan’ül Askeri için

Yetiş ya Muhammet Ali

 

Esrari der gayrı yeter

Zalimin zulmünden kurtar

İmamı Mehti’yi gönder

Yetiş ya Muhammet Ali

Yetiş Şahı Merdan yetiş

 

Hakikat İlminin Gerçek Kapısı

 

Hakikat ilminin gerçek kapısı

Sensin bu Aleme Pir Hacı Bektaş

Sevgiyle yoğrulmuş temel yapısı

Biz olmuşuz sana yar Hacı Bektaş

 

Bütün kainatın sensin yücesi

Zahir Batın İlmin Elif hecesi

Hemi Alemlerin gündüz gecesi

Sensin gönüllere Nur Hacı Bektaş

 

Musa’nın İsa’nın nurundan aldın

Muhammet Ali’ nin soyundan geldin

İnsan sevgisini dünyaya saldın

Ne güzel hallerin var Hacı Bektaş

 

Ele bele dile şartı koyarak

Kadınla erkeğe eşit diyerek

İnsan haklarında değer vererek

Gönüllere kurdun yer Hacı Bektaş

Esrari kulunun sen keremgahı

Sensin gönüllerin hem kıblegahı

Gördüm bir güzelsin şahların şahı

Medet mürvet sende Hacı Bektaş

 

İnsan Aleminden Arzumuz Bizim

 

İnsan aleminden arzumuz bizim

Birbirinin kıymetini bilsinler

İnsan varlığına kıymet vererek

Sevgi saygı kisvesini giysinler

 

Ayrı gayrı gözle gözetmeksizin

Din dil ırk ayrımı yapılmaksızın

Türlü hilelere kapılmaksızın

İnsanlığa hizmetini versinler

 

Barışla özgürce yaşamak için

Adaletçe hakça bölüşmek için

Hakkın varlığına yaraşmak için

İnsan haklarına saygı duysunlar

 

İnsanlar hep bir araya gelerek

Sevgi saygı birliğini kararak

Bütünleşip tek bir devlet olarak

İnsanlığın bayrağını çeksinler

 

Esrari sevgidir bizim gıdamız

Böyle emreylemiş güzel hüdamız

Madem ki Havva’yla Adem atamız

Bunca cehaleti kökten söksünler

Ayrı gayrılığı ser’den silsinler

 

Mesti Yar Oldum

 

Arzulardım sizi canı gönülden

Hoş sefa geldiniz canlar nurundan

Hak sizi yaratmış kendi nurundan

Hoş sefa geldiniz canlar merhaba

 

Sizleri görünce aşkı yar oldum

Muhabbet içinde mesti yar oldum

Yitirdim aklımı sevdakar oldum

Hoş sefa geldiniz canlar merhaba

 

Erenler oturmuş bakın yanyana

İkrarı bağladık vardık can cana

Esrari der; erdik ehli irfana

Hoş sefa geldiniz canlar merhaba

Sırrımıza Ermemişsin

 

Gel ey vaiz etme bühtan

Sırrımıza ermemişsin

Yaratıldık Nur’i Hakk’tan

Sen bu sırra ermemişsin

 

Hakk’ı pek yakından gördük

İnandık ikrarı verdik

Gönül hanemize aldık

Ne yazık ki görmemişsin

 

Sevgidir asıl ibadet

Ol Hakk buyurdu inayet

Tapmayız gayrıya elbet

Sen buyruğa uymamışsın

 

Tevrat Zebur İncil Kuran

Dört kitabın özü Furkan

Gaflet uykusundan uyan

Daha sen uyanmamışsın

 

Esrari der ki farzımız

Gerçekler var saygımız

Çok şükür yoktur kaygumuz

Sen burayı görmemişsin

 

Anadolum

 

Duydum bağrı yaralanmış

Kan ağlıyor Anadolum

Dört yanını mafya sarmış

Kan ağlıyor Anadolum

Elimden bir şey gelmiyor

Kırılmış kanadım kolum

 

Yoksulların beli büktün

Ağalar diyor ye kürküm

Uyan koca Atatürk’üm

Kan ağlıyor Anadolum

Elimden bir şey gelmiyor

Kırılmış kanadım kolum

 

Esrari bir gün gelecek

Bu milletim uyanacak

Gül dikenden arınacak

Sen ağlama Anadolum

Elimden bir şey gelmiyor

Kırılmış kanadım kolum

Yetiş Şahım Ali

 

Gözleriz gözümüz yollarda kaldı

Yetiş Şahım Ali car günü geldi

Zalimin zulmünden geçilmez oldu

Yetiş Şahım Ali car günü geldi

 

Fermanı eline geçirmiş Mervan

Yalanla hileyle sürüyor devran

Umudumuz sende kaldı ya Şahı Merdan

Yetiş Şahım Ali car günü geldi

 

İnsanlık yozlaştı düzen kalmadı

Ne merhamet ne de vicdan kaldı

Ne adalet ne de vicdan kaldı

Yetiş Şahım Ali car günü geldi

 

Gecikmeden Ulu Divan kurulsun

Mümin olan canlar Hakka çekilsin

Ol Yezidin tahtı tacı yıkılsın

Yetiş Şahım Ali car günü geldi

 

Bir nefeste nice engeller aşan

Düldülü eğerle zülfikar kuşan

Esrari der coşup bendinden Beşan

Yetiş şahın Ali car günü geldi

 

Not:

1-    Sabahat Akkiraz 1991’de ‘’Bendeki Yaralar’’ Türkü kasedinde okudu

2-    Deste Günaydın 1992’de ‘’Cana Düşman Değilim Ben’’ kasetinde okudu

3-    Musa Eroğlu 1996’da ‘’Kevser Irmağı’’ kasetinde okudu

 

Cümle Kainatın Efsanesiyiz

 

Kardaş bizim elden haber sorarsan

Harabat ehlinin mestanesiyiz

Elesti Bezmin’in gününden beri

Muhabbet ehlinin divanesiyiz

 

Sevgiden yoğurmuş bizi ulumuz

Gönülden gönüle geçer yolumuz

İlimle irfandan gelir dolumuz

Çarşı pazarların sermayesiyiz

 

Sevgiyi aleme hitap eyledik

Leyla’yı Mecnun’a nikap eyledik

Esrari der; biz dört kitap eyledik

Cümle kainatın efsanesiyiz biz

Birsen

 

Sevda tellerinde mızrabım değdi

Sazın teli sensiz ötmüyor Birsen

Ayrılık hasreti bağrımı deldi

Bağrımdaki sızı dinmiyor Birsen

 

Sen yoksun bağımda güller açmıyor

Gönlüm aşk meyini sensiz içmiyor

Şu gurbet ellerde günler geçmiyor

Sensiz benim dünyam dönmüyor Birsen

 

Mecnun gibi sana sevdakar oldum

Aradım mevlamı ben sende gördüm

Esrari der; sensiz gam ile doldum

Hayalin karşımda gitmiyor Birsen

 

Zamanı Ali

 

Benim bu gönlümün Kuran’ı Natık

Medet mürvet sende derman ya Ali

Manasız biz bozuk zamana kaldık

Gecikmeden yetiş derman ya Ali

 

Nadan kim sadık kim bilinmez oldu

Güvenip yollara gidilmez oldu

Başkoyup da ikrar verilmez oldu

Zülfikarı kuşan zaman ya Ali

 

Esrari der; neydem ben böyle saçtım

Zamane kulundan umudum kestim

Güzel Pirim sana bir nefes estim

Bozulmuş düzene Rahman ya Ali

 

Sırrı Hakikate Erdik Erenler

 

Elesti bezminden devri Adem’den

Nur’i marifete girdik erenler

Muhabbet eyledik aşkı ol demde

Sırrı Hakikate erdik erenler

 

Arşı kürşü ismi cismi yarattık

Yüzyirmi dört bin nebiyle yönettik

Musa İsa Muhammet’e ilettik

Ol Turi Sina’dan geldik erenler

 

Ali olduk Veli geldik cihana

Hakk ile Hakk olduk canan müsenna

Esrari’de söyledi bir muemma

Ol Darı Mansur’a vardık erenler

Ali’nin Sırrına Ereyim Dersen

 

Ali’nin Sırrına ereyim dersen

Mürşide kamile varın erenler

Gönül kabesine varayım dersen

Ol bahri ummana dalın erenler

 

Gurühu Naci’dir sırrı Sırrullah

Muhammet Ali’dir ol Kelammullah

Biz bu sırra erdik elhamdülillah

Yüzler kapısına sürün erenler

 

Ali’yi bilesin hem kıblegahtır

Tavaf eyleme hem Beytullahtır

Ali insanlığa hem dört kitaptır

Bu ilmin sırrına erin erenler

 

Elesti bezminden odur var olan

Hakk’la hakikatten bize var olan

Cümle kainatta gizli sır olan

Narın kapısına varın erenler

 

Esrari bu yolun kemter kuludur

Yükü ilim irfan cevher doludur

Ali yolu insanlığın yoludur

Gönülden gönüle girin erenler

 

 

 

Bozatlı Hızır

 

Bu demi devrandan şikayetim var

İşit sesimizi Bozatlı Hızır

Başını kaldır da eyle bir nazar

Yetiş carımıza Bozatlı Hızır

 

Sen gittin gideli gör neler oldu

Arifan kalmadı kör ile doldu

Nedanlar elinden hal yaman oldu

Eriş carımıza Bozatlı Hızır

 

Şikayet ederim Şahlar Şahına

Erenler ordusu binsin atına

Esrari enbiyalar hürmetine

Yetiş carımıza Bozatlı Hızır

Suça Sayılır

 

İnsan onurunu hiçe sayanlar

Bizim dinimizde suça sayılır

Mazlumların haklarını soyanlar

İnsanlık indinde uca sayılır

 

Sevgi saygı binasını yıkanlar

Nefsine uyup da cana kıyanlar

Ahu olup vücutlara akanlar

Mana verilmez de pice sayılır

 

OzanEsrari ‘nin her bir hecesi

Evrensel bilimseldir felsefesi

Komünal yaşamın her düşüncesi

Bizim başımızda taca sayılır

 

 

 

 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile