BULGARİSTAN’DA FAŞİZM, ANTİ – FAŞİST DİRENİŞ VE TÜRKLER Ahmet HEZARFEN

BULGARİSTAN’DA FAŞİZM,

ANTİ – FAŞİST DİRENİŞ VE TÜRKLER

Ahmet HEZARFEN

 

1908’de Bulgaristan Osmanlı yönetiminden çıkıp, bağımsızlığını kazandıktan sonra daha ziyade Çernişevskiy, Dobrolübov ve Larvov’un ütopik sosyalist, nihilist ve anarşist düşünceleri, Lassalle’in ütopik fikirleri, Sırbistan’daki radikal sosyalistler o dönemde Bulgaristan’a ortaya çıkmış olan Sirmomahomi’lerin teorileri yaygınlık kazandı.

Bulgaristan’da sosyalist sayılabilecek ilk örgütlenmeler Blagov’in belirttiği gibi Sosyalist Öğrenci Dernekleri oldu. Daha sonra 20 Temmuz 1891’de Buzluca’da Bulgaristan Sosyal Demokrat Partisi’nin kurucu kongresi toplandı. 6 Temmuz 1903’de ise bu parti Dar Sosyalistler (Tesni Sosyalisti) tarafından devrimci marksist bir partiye dönüştürüldü. Parti yayınlarından Edinni Drujni Prez Vekovete (yüzyıllarca birlik ve beraberlik) 1878 – 1900 yıllarına ilişkin sosyalist mücadeleye katılan Türklerden söz etmemektedir. Buna karşılık Mahmut N. Deliorman, Liberal Parti’li Radoslavov’un 1899 – 1901 arasındaki başbakanlığı döneminde Narodna Sibranie’de 17 Türk mebusu olduğunu yazar.

1. Dünya Savaşı patlak verdikten sonra 13 Ekim 1915’de Radoslavov hükümeti Alman emperyalistlerin yanında savaşa girdi. BSDIP (Bulgaristan Sosyal Demokrat İşçi Partisi) savaşa karşı çıktı. Sırp, Romen, Yunan ve Türkiye emekçilerine seslenerek, barış, Balkan Fedaratif Cumhuriyeti ve sosyalizm sloganlarını öne çıkarttı. 18 Eylül 1918’de Güney cephesinde Dobro Pole’de İttifak Devletlerine yenilen Bulgar askerleri kuzeye doğru çekildiler. Savaşın getirdiği yıkım, Ekim Devrimi’nin yarattığı çoşku ve umut ile Dar Sosyalistlerin etkili propagandası sonucu askerler Çar Ferdinad’ı devirmek ve hemen bir barış antlaşmamsı imzalanmasını sağlamak amacıyla komiteler oluşturdular. İsyancı birlikler Kösteldil’de karargahı ele geçirdiler. Ayaklanmanın alacağı boyuttan ürken burjuvazi Çiftçi Partisi yöneticilerinden Stambulskiy ve Rayko Daskalov’u tutuklu olduğu hapishaneden serbest bıraktı. Radomir’de kurulan cumhuriyet, 28 Eylül’den 30 Eylül’e kadar yaşayabildi. Alman ordusunun da desteğiyle Bulgar burjuvazisi isyancı birlikleri Viadaya’da bozguna uğrattı. Sofya’da şeker fabrikası civarında yüzlerce isyancı asker öldürüldü. Bu çalışmalarda bulunmuş babam Zarfent Mehmetsağ kurtulmuştu.

25 –27 Mayıs 1919’da toplanan BSDİP 22. Kongresi’nde, parti Bulgaristan Komünist Partisi (BKP) adını aldı ve işçileri etrafında toplamaya başladı. Köylüler ise Bulgaristan Halk Çiftliği Birliği (BHÇB) saflarına katıldılar.

Savaş sonrasında Stambulskiy başkanlığında kurulan Çiftçi hükümeti döneminde barış anlaşmalarının azınlık haklarından yararlanarak Şumnu’da Darül-Muallimin ve Nüvvab Okulu açıldı. Bulgaristan’daki Türkler BSDİP ve BHÇB’de aktif görevler üstlendiler. 17.9.1922’de Tırnova’da yapılan Çiftçi Partisi’nin pancar üreticileri kongresine benim de köyüm olan Yunus Abdal’dan Eyüboğlu Mehmet, Çerçi Mustafa delege olarak katıldılar. 14 ocak 1919’da yayınlanmaya başlayan ve 16 Haziran 1923’de kapatılan Çiftçi Birliği ve 7 Kasım 1920 yayınlanmaya başlayan ve 9 Haziran 1923’de kapatılan Ziya gazeteleri Türklere yönelik yayın yapıyordu. Köyümüzde Zekeriya’nın kahvesinde öğretmen (Mehmet Necdet Oğuz 1920’de Şumnu Darül Muallimin’i bitirip, birkaç yıl öğretmenlik yaptıktan sonra Türkiye’ye göç etti. Mezarı Beşiktaş’da 211 numaradır.) Yapılan toplantılarda sözlerini kendisinin yazdığı “Tuna üstü Kararınca/Balkan uykuya dalar/Yine siyah  ovalarda/Cephe ateşi yanar/Biz istiyoruz Hürriyet/Altın emek ve toprak/İnsanların ihtiyacını/ Karşılarız yine biz”, şarkısı koro halinde söyleniyordu.

16 Ekim 1982 tarihli ve 122 sayılı Novo Ludogorie (Yeni Deliorman) gazetesinde Razgrad Sancağı Parti Arşiv yöneticisi Hasan Aliyev 1919 – 1923 arasında Razgrad’daki BKP’nin faaliyetlerine katılan Türkler hakkında şu bilgileri vermektedir: “1919’daki BKP’nin 1. Kongresi’nden sonra Türkler partiye üye olmaya başladılar. Parti Türklerle ilişkisini güçlendirmek amacıyla Türklerin çoğunlukta olduğu köylerde Prosvetni Grupi’ler (kültür grupları) oluşturdu. Bu gruplara partili olmayanlar da kabul ediliyordu. 1921’de Razgrad’da partinin öncülüğünde sorumlusu Muharrem Zeynelov Yumuk olan 10 üyeli bir Türk Kültür Grubu oluşturuldu.” Muharrem Yumuk 22 Ocak 1882’de Balbunar (Kubrat ilçesinin Caferler (Sevar) köyünde doğmuştu. Razgrad’da orta öğrenimini tamamladıktan sonra hukuk öğrenimi görmek üzere Cenevre’ye gitti. Burada sosyal demokrat öğrencilerle tanışıp sosyalist düşünceleri benimsedi. Öğrenimi sonrası Razgrad’a dönüp, Kültür Gruplarında seminerler verdi. Muharrem Yumuk partinin çıkardığı Ziya gazetesinde yazılar yazıyordu.

1921’de Sofya’da toplanan ilk Kültür Grupları Konferansı’na Yumuk delege olarak katıldı ve Türk Emekçileri arasında örgütlenme sorunlarına ilişkin bir rapor sundu. Türkiye’ye göç ettikten sonra Çorlu’da iskan memuru olarak çalıştı. Bulgaristan’da çıkan Ziya, Deliorman, Yenilik, Halk Sesi gazetelerinde yazdı. Ayrıca uslu ile Süslü adında bir romanı vardı. Muharrem Yumuk ünlü bir esperantitdir ve Türklere mahsus Esperanto kitabı yayınlanmıştır.

31 Mayıs 1921’de BKP Razgrad’da bir miting düzenledi. Şumnu örgütü MK sekreteri Vasil Kolarov ve milletvekili Hüsnü Fuat söz olarak Ekim Devrimi’nin tarihsel öneminin altını çizerek, Bulgaristan’a sığınmış olan beyaz general Wrangel’in ordusunun derhal sınırdışı edilmesini savundular.

Türk Kültür Grubu üyeleri arasında Salih Dibek ve Mehmet Ahmedov Hoca’dan özellikle söz etmek gerekir. Salih Dibek hakkında parti üyesi Stoyan Batemberskiy “bir deri işçisi olan Salih kendini işçi hareketine adamış, alçak gönüllü, çok iyi bir örgütçüydü” diyor.

Mehmet Ahmedov ise tütün işçilerinin örgütlenmesiyle ilgileniyordu. İvanka Naydenova onun için “Her toplantıda söz alırdı, çok iyi bir hatipdi. Mehmet’in eşi Huriye Spartak, Fizi Kültür Derneği bayrağını kendi eliyle dikip işlemişti ve biz bu bayrakla Rusçuk’daki Parti Kongresi’ne katıldık” diyor.

Partinin yardımıyla çıkan Ziya gazetesinde Hüsnü Fuat, Besim Hilmi, öğretmen Salih Refik, öğretmen Nida Behçek, Ziştovlu Ziya, Pravadalı Cemal, Varnalı Tatar Abdullah, Muharrem Yumuk, öğretmen Ali Rıza, Eskicumalı Avni, Vidinli Tüfekçioğlu, Eskizağralı öğretmen Ahmet Sadi, Ayvazoğlu Mehmet, Ragıp Sukuti (Ervardar) sürekli yazıyorlardı.

Hüsnü Fuat Buzağıcılar Şumnu’da doğmuştu. 1914 – 1915’de Varna ve Filibe’de öğretmenlik yaptı. 1920’de Komünist Parti’den milletvekili oldu. 12 Eylül 1923’de Mahmuzlu köyünde tutuklandı. Serbest bırakıldıktan sonra 1927’de Türkiye’ye geldi. Tekirdağ’a yerleşerek Tayyare Cemiyeti’nde kâtiplik yaptı, Piyango İdaresi’nde çalıştı. Hüsnü Fuat Şumnu’daki Nüvvab Medresesi öğretmenlerinden ve Havadis gazetesi sahibi Ahmet Kemal Hasanov’un kardeşidir. 14 Mart 1917’de Sofya’da çıkan Ziya gazetesinde, 1 Aralık 1923’de Şumnu’da 1924’de Rahva’da ve nihayet 1925’de Varna’da çıkmış olan Bulgaristan Türk Muallimler Mecmuası’nda yazıları vardır.

Besim Hilmi Çakaoğlu (Çakalov) avukat ve ögretmendi. İlköğretimini Şummu Türk okulunda gördü. Bulgar lisesinden sonra Sofya üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 1624’den 1935’e kadar Şumnu’da avukatlık yaptı. 1935’de Türkiye’ye göç etti. Bulgaristan’da çıkan Türk Sözü, ziya, Yeni Söz, Savaş, Rodop, Halk Sesi, Karadeniz gazeteleriyle Terbiye Ocağı ve Bulgaristan Türk Mualimleri Mecmuası’ında yazıları yayınlandı.

Ziştovlu öğretmen Ziya Türkiye’ye geldikten sonra Ziraat Bankası’nın Orhangazi şubesinde memur olarak çalıştı. Gazeteci Mahmut N. Deliorman onun için 1969’da Bugün gazetesinde ‘domuzuna domuz, azılı bir komünist olarak kaldı’ diye yazdı.

9 Haziran 1923’deki darbeye (9 Haziran darbesi halk arasında ÇİLEK MUHAREBESİ diye bilinir) karşı Çiftçi Birliği üyeleriyle komünistler ortaklaşa direniş örgütlediler. Tırnova, Şumnu, Varna, Filibe, Lom, Pazarcık, Kızanlık gibi yerlerde direniş çok güçlüydü. Halk güçleri Radomir, Troyan ve Orhaniye kasabalarını ele geçirdiler. Şumnu’nun Karaağaç Mahallesi’nde oturan Tüfekçi Ali, olayları daha sonra “Biz işçiler, çiftçi Partililer’le Kavukluhan’a gittik, başka yerden gelen işçi ve köylülerle birleşerek Şumnu’ya doğru yola çıktık. Hacı Rahim çeşmesine yaklaşırken karşımıza bir süvari birliği çıktı. Biz hemen siper alıp ateşe başladık. Yöneticilerimizden bir kaçı ölünce (bugün aynı yerde anıtları vardır) dağıldık” diye anlatacaktı.

9 Haziran darbesine karşı Çiftçi Partisi’nin güçlü olduğu Yunus Abdal köyünde ciddi bir direniş örgütlendi. BHÇB sekreteri Yunus Mustafa, Zakir Efendi, Eyüboğlu Mehmet, Çerçi Mustafa, Kara Süleyman, Şerif Mustafa yanlarına av tüfeklerini alarak Koca Korusu ile Çimlik Çalısı’na gittiler. Ormanda Adaköy, Zavut ve Kolova’dan gelen partililerle buluşup direnişin örgütlenmesine giriştiler.

1973’de Sofya’da Naroden Miadej yayınevince yayınlanan I Potoçe Ogosta Buntovna (Eogosto Çayı İsyanı Destanı) adlı kitapta, Dimitrov’un arkadaşlarından İvan Petrov darbe sonrasını şöyle anlatmaktadır: “ 22 Eylül 1923’de hükümet sıkıyönetim ilan etti ve KP’li olarak bilinen kişileri tutuklamaya başladı. Gece saat 9’da halk savaş grupları mevzilenmeye başladı. Komutan Viasaki Aleksov diğer savaş grubu komutanı Zamfir Popov’la haberleşmek amacıyla komsomol Dimço Dimitrov ile Hasan Abdullov’u yolladı. İrtibat kurulduktan sonra Gırçınovalı Osman’ın önderliğinde Popköy’deki parti binasında toplanan silahlı milisler önce obştina’yı (belediye) ele geçirdiler. Ancak çok geçmeden Şumnu garnizonundan gelen askerler belediyeyi ele geçirdi. Hemen kurulan soenno Polevi sıd (Askeri Mahkeme) herkesi ölüme mahkum etti. Askerler herkesi bir duvarın dibine dizerek üzerlerine ateş açtılar. Çoğunluk öldürüldü. Sağ kalanlar ise zincirlerle birbirlerine bağlanarak Şumnu’ya götürüldüler, Petrohan bölgesindeki ayaklanma ise Sofya’dan gelen birliklerce ezildi. Koço Şerçeto ve Hüsnü Abdullov askerlerce yakalanıp öldürüldüler.

16 Nisan 1925’’de Sofya’daki Sveta Nedelya Kilisesi’ndeki bir nikah törenine Kral III. Boris de katılacaktı. Kral kiliseye gelmeden hemen önce kilisede bir bomba patladı. Anadoluhisarlı Ali Rıza bomba koyduğu gerekçesiyle tutuklandı. Patlamadan sonra millet meclisi, Devleti Güvenlik Yasası’nda değişiklik yaparak idam cezasının yalnızca “toplum için tihlikeli olan” kişilere değil, aynı zamanla bunları saklayanlara kadar genişletti. Bu olay bahane edilerek binlerce komünist, Çiftçi Partili, komsomol tutuklandı. İdam edilenler ibret olması gerekçesiyle halka teşhir edildiler. Şari Sergey Rumentsev polis müdürlüğünün fırınında yakıldı. Tsvetko Avramor ve Radoslav Notev kurşuna dizildi.

1926’da Plevne’de Turan Cemiyeti tarafından Tuna Boyu (24 Mart 1926 – 30 Nisan 1926 arası) gazetesi çıkarılmaya başlandı.

Adil Dervişev (Şahin) bu gazetenin muhabiri olarak Deliorman, Gerlova, Tozluk yörelerinde Türklerle yakın ilişkiler kurmayı başardı. Ancak gazetenin kısa bir zaman sonra kapatılmasından sonra eski mesleği terziliğe döndü. Genç İşçiler Derneği’ne üye oldu. İşten çıkartılan ve grevci işçilerin ailelerine yardım toplama kampanyasını örgütlediğinden birkaç defa tutuklandı. 1935’de Hasan Arifov’la birlikte bir zamanlar Mithat Paşa’nın süvari atlarının ahırı olan Şumnu Cezaevi’ne atıldı. Cezaevinde Komünist Patisi’nin önde gelen yöneticileriyle tanıştı ve siyasal eğitimini tamamladı.

1940’da tahliye olduktan sonra BKP üyesi oldu ve Türklerin partiye kazanılması için uğraştı. 12 Mart 1944’te tutuklandı. 45 gün işkence görmesine rağmen partizanlarla ilgili hiçbir bilgi vermediğinden kurşuna dizilerek öldürüldü.

Öte yandan partizan savaşı boyunca Komünist Parti üyesi olup direniş savaşı örgütlediği için idam edilen Türkler arasında 1924 doğumlu Mehmet Halilev Mehmedov ve 1923 doğumlu Ahmet Ahmedov Tatarov özellikle bilirtilmelidir.

Bunlardan ilki 11 Haziran 1944’de ikincisi 16 Mayıs 1944’de idam edildi.

1944 yılından itibaren ülke çapında BKP, MK kararınca ülke çapında örgütlenmeye çalışılan savaş gruplarında çok sayıda Türk yer aldı. Otryad (müfreze) denilen birlikler köy köy örgütlendi.

1941 – 1944 arasında Gorna Ravstsa kasabası 8. bölge müfrezesinden Ahmet S. Karak Hasanov, Mehmet Feradov Çavdar, İbrahim Hüsmenov, İbrahim Saliyev Kulev, Hüseyin Hisinov Hüsmenov ve Mehmet M. Molla Hasanov faşistlerce öldürüldü. Öte yandan 1962’de Sofya’da Narodna Prosveta yayınevince yayınlanan Osman Saliyev’in Hayat Yollarında adlı kitabı, partizanlara yiyecek, giyecek sağlayan yataklık eden birçok Türk’ten söz etmektedir. Gene Osman Saliyev’e göre daha sonra İspanya İç Savaşı’na katılan Habibköylü Brigados Vasil Tinçev ve Kubadınlı Penço Kubadinskiy’i saklayan bölgediki Türkler olmuştu.

Türk komünistleri, Himitli köyüne baskın düzenleyen partizanlar arasında çocuk denilecek yaşdaki Mitko Palauzov’un öldürülmesi üzerine Nikola Y. Vaptsarov’un kendisi için yazdığı şu satırlarda anlatıldığı gibi, yaşamlarını faşizme karşı direnişte yitirmekte tereddüt etmediler.

“Ekmek ve özgürlük / Savaşımızda / İşçi gibi /Şeref ve namusumla öleceğim.”

 

SOSYALİZM VE TOPLUMSAL MÜCADELELER ANSİKLOPEDİSİ

 

Kitap

Deliorman’ın Koca Çınarı: AHMET HEZARFEN, (YAŞAMI, ALIŞMALARI, ANILARI, YAZILARINDAN ÖRNEKLER),  AYHAN AYDIN, Niyaz Yayınları, 2008, İstanbul,

Kitapta, Sayfa: 381-386