Harabati Baba Tekkesi Bir Özet Tarih
Makedonya’da Bir Erenler Ocağı
Harabati Baba (Sersem Ali Dedebaba) Tekkesi
(Ayhan Aydın)
“Sersem Ali vardı Pir’e dayandı
Çerağımız kırk budaktan uyandı
Mürşit olan her boyaya boyandı
Hünkâr Hacı Bektâş, Pir’im Hü deyü”
(Sersem Ali Dedebaba)
Bektaşilik
Olgun insan (insan-ı kâmil) olma yolunda, kişinin tasavvufi olarak ve gündelik yaşamda izlemesi gereken öğretiler bütünlüğü olan Bektaşilik, yüzyıllar boyunca Alevi – Bektaşi erkânını, usullerini, sistemini iyi bilen inanç önderi, erenler sayesinde büyük bir coğrafyada yayılmıştır.
Anadolu’da, Balkanlar’da, Ortadoğu’da, Kafkaslar’dan Afrika Mısır’a kadar 34 ülkede varlık gösteren Bektaşilik; inanç merkezleri olan tekkelerde (dergâhlarda), babaların rehberliğinde dervişlerin ve muhiplerin yolu yaşamaları ve yaşatmalarıyla bugünlere kadar gelmiştir.
Bugün de yine ABD’ye kadar uzanan birçok ülkede, Hacı Bektaş Veli’nin, Pir Balım Sultan’ın koyduğu ilkelerle Bektaşilik varlığını sürdürmektedir. Hacı Bektaş’ın; “İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.”, “Kadınlarınızı okutunuz.”, “Her ne ararsan insanda (kendinde) ara.”, “Bizim ocağımızda çiğler pişer, açlar doyar, dergâhımızdan barış güvercinleri uçar.” diyen ve 72 millete bir gözle bakmayı öğütleyen ilkeleriyle, Bektaşi çerağları, “Hakk – Muhammed – Ali” ve dünya insanlığının barış dilekleri için yanmaktadır.
Türkiye’de doğup gelişen, hangi kökenden olursa olsun, insanı insan bilen, dil, din, inanç, cinsiyet ayrımı yapmayan, her insana kapısını açan Bektaşi Öğretisi, bugün Balkanlar’da tekkelerde canlı bir şekilde yaşanmaya devam etmektedir.
Bektaşi Tekkesi
Bektaşi öğretisinin yaşandığı ve Bektaşi olanların yanı sıra herkesin gelip ziyaret edebildikleri tekkeler, bu inançla doğrudan ilgilenen ve inanç önderi olan derviş, baba, halifebaba, dedebaba ünvanındaki Bektaşi öncülerinin yaşadıkları mekânlara verilen isimdir.
Bir Bektaşi tekkesinde sosyal ve inanç dünyasının yaşaması için on iki kadar bina bulunabilir. Meydanevi’nde, inanç günlerinde ibadetlerini yapan Bektaşiler, her türlü eğitim için de bu tekkeleri bir okul gibi kullanırlar. Tekkelerin arazileri, binaları muhiplerin, dervişlerin yola bağlılıklarının sınandığı, Bektaşilikle ve yaşamla ilgili hayat boyu kendilerine lazım olan gerekli bilgileri edindikleri bir eğitim- öğretim yuvalarıdır. Buradaki tüm işler burada hayat boyu yaşamlarını sürdüren Bektaşi canlar tarafından yerine getirilir. Hayat boyu kendisini bu yola ve tekkeye adayan Mücerret (evlenmeden tüm hayatını bu yolda sürdüren) dervişler, babalar yedi yüz yıl bu ideallerle var olmuşlardır.
Kendilerine vakfedilen arazilerden elde edilen gelirlerle ve ürünlerle bir yıl boyunca orada yaşayan herkesin ve misafirlerin iaşelerinin temin edildiği tekkelerde aynı zamanda birçok ozan, sanatçı da yetişmiş, çevre yerleşim yerleri için de buralar bir yaşam kaynağı olmuştur.
Tüm Balkanlar’da halen ayakta kalmış, tüm birimleriyle hizmet yürütme kapasitesi olan ender Tekkelerden birisi de Harabati Baba (Sersem Ali Dedebaba) Tekkesidir.
Harabati Baba Tekkesi
Tarihsel Süreç
Kuruluşu 480 yıl önceye kadar giden Makedonya'nın Tetova (Tetovo – Tetobo) Kalkandelen kentindeki Sersem Ali Dedebaba, yaygın ismiyle Harabat Baba Tekkesi, tüm Balkan coğrafyasında en iyi korunup ayakta kalabilmiş, aynı zamanda Bektaşilerin dünyadaki en önemi inanç merkezlerinden birisidir.
26 bin metre kare alanı, ayakta kalabilmiş 9 hizmet binasıyla Harabati Baba Tekkesi, tüm Makedonya'da, Osmanlı döneminden kalma en önemli tarihi yapılardan birisidir.
2002'den beri, Bektaşileri yok sayan bir zihniyet tarafından bir işgali yaşayan Harabati Baba Tekkesi'nin bugün tümden Bektaşilerin elinden çıkması gündemdedir. Tüm dünya Alevi - Bektaşi toplumu ve kuruluşları ortak bir eylemlilikle bu gidişi değiştirmek zorundadır.
Şu anda kabir taşları dergâhın içinde olan, nice nice babaların hizmet yürüttükleri bu manevi yapı, tarihsel olarak 1800'lü yıllarda kendisi de bir Bektaşi olan Recep Paşa'nın ciddi yardım ve katkılarıyla mevcut halini koruyabilmiş Harabati Baba Tekkesi, Yugoslav Halk Cumhuriyeti devrinde, Tito döneminde, müzeye dönüştürülmüştür.
1945'de, Farsça'dan kitap çevirmiş, dört dil bilen buradaki son önemli Bektaşi babası Mücerret Kazım Bakali'nin doğum yeri olan Kosova Jakova'ya zorla gönderilmesiyle tekkede bir boşluk doğmuş, Bektaşiler kendi evlerine ibadetlerini yapmaya başlamışlardır.
Baba Tayyar Gaşi, sonradan baba olan sonradan baba olan Derviş Tahir Emini, şu anda Tekkenin inanç önderi- dervişi, o zaman muhip Abdülmmütalip Bekiri ve bir takım önder isimler, 1994'de öncü olup tekkede tekrar hizmetlere başlamışlardır.
2000 yılında, Baba Tahir Emini, Makedonya Devleti'ne resmen başvurarak Bektaşiliğin yasal olarak tanınmasıyla ilgili dilekçesini vererek, Harabati Baba Tekkesi'nin de, Makedonya Bektaşiler Birliği Merkezi olarak tasdik edilmesi için yasal süreci başlatmıştır. Bu kayıtlama yerine getirilmiştir. Fakat bölgedeki savaş bir belirsiz ortam yaratmıştır.
Uzun yıllar boyunca burada “Baba” olarak hizmet yürütmüş Edmond Brahimaj (Baba Mondi) Harabati Baba Tekkesi’ndeki tüm gelişmeleri yakından izleyen ve müdahil olan kişidir. Tüm Bektaşi camiasında çok sevilen – sayılan Hacı Reşat Bardi Dedebaba’nın Hakk’a nail olmasından sonra (2 Nisan’da 2011’de Hakk’a yürüyor.)
Dünya Bektaşiler Birliği Merkezi’nde Bektaşilerin inanç önderi olarak posta oturan Edmond Brahimaj (Baba Mondi), (19. 05. 1959 doğumlu. 2011’de Dedebaba oldu) bugün de yine Harabati Baba Tekkesi’yle ilgili yasal gelişmeleri takip etmektedir.
Tekke’de Yaşanan İşgal
15 Ağustos 2002 tarihinde, şu anda tanıkları hayatta olduğu gibi, 50 kadar insan, silahlarla Harabati Baba Tekkesi'nde Bektaşilerin ibadet mekânı olan meydanevini (cemevi) basmışlar, buradaki canları ölümle tehdit ederek oradan kovmuşlar, tahd-ı Muhammidiye, post, çerağ gibi Bektaşiliğin kutsal simge unsurlarını da dışarı atıp ezan okuyup, namaz kılmaya başlamışlardır.
Bektaşilere yapılan baskı, zulüm, hakaret o tarihten bu yana devam etmektedir.
Tekkedeki meydanevi'nin bacasına hopörler takılıp beş vakit ezan okunmuş, yöredeki insanlara baskı, ikna ve türlü vaadlerle sahte bir camii cemaati yaratılmış, daha önce buranın yolunu bilmeyen insanlara, "kafir Bektaşilerden" burayı kurtarıyoruz, burasını en iyi şekilde yeniden inşa edeceğiz, deyip propaganda yoluyla her geçen gün işgal hareketi genişletilmiş, burada direnen bir avuç Bektaşi türbelerin bulunduğu alana hapsedilmiştir.
Bu arada işgal ve baskılarla ilgili Makedon Devleti nezdinde Bektaşilerin yaptıkları tüm girişimler sonuçsuz kalmıştır.
2010 yılında Bektaşilerin yaşadıkları Türbelerin bulunduğu avluda kundaklama sonucunda çok büyük bir yangın çıkmış, hizmet binası tümüyle, türbe yapıları önemli oranda yakılmıştır. Türkiye'den Bakırköy, Maltepe, Avcılar belediyelerinin katkılarıyla hizmet binası 2015'de tamamlanmıştır.
Günümüzdeki Durum
İslam Dini Birliği isimli kurum Makedonya'da Müslüman toplumunu temsil eden kurum olarak tüm İslam toplulukları adına faaliyette bulunmaktadır. Bu bir iddiadır, gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü Makedonya'daki Bektaşiler farklı bir İslam topluluğu olarak bağımsız bir şekilde Makedon Devleti tarafından tanınmak istenmektedirler.
Haraba Baba Tekkesi'ni işgal edenlerin, sözde bu yasal kuruluşun parayla tuttukları tetikçiler olduğu anlaşılmıştır.
Kuzey Makedonya İslam Dini Birliği, Makedon Devleti'ne başvurarak, Harabati Baba Tekkesi'nin (işgalci oldukları halde, onca şikâyet olmasına rağmen) kendilerinin bir birimi olduğunu kabul ettirmiştir. Zaman içinde görülmüştür ki, Makedonya Devleti, İslam Dini Birliği'nin her dediğini yerine getirip, Bektaşileri yok sayan tavrıyla evrensel hukuk ilkelerini ve inanç özgürlüğü değerlerini yok saymıştır.
Makedon Devleti’nin Bektaşilerin örgütlenme özgürlüğünü ellerinde alan ve onları Sünni İslam içinde eritmeyi amaçlayan Kuzey Makedonya İslam Dini Birliği’nin tüm baskılarına rağmen, Bektaşiler girişimlerini sürdürmüşlerdir. Makedonya’nın hukuk sisteminin tüm süreçlerine başvuran buradan bir sonuç alamayan ve bağımsız bir şekilde örgütlenme özgürlüğü isteyen Bektaşiler durumu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşımışlardır.
2018 yılında AİHM. Aldığı kararla Kuzey Makedonya Devleti’nin Bektaşilerin özgürce bağımsız bir şekilde kendilerini ifade edecek örgütlenmelerini kısıtladığına hükmetmiştir.
Bugüne kadar ise Kuzey Makedonya Devleti tarafından bu konuda bir adım atılmamıştır.
Alevi - Bektaşî Kamuoyu'na;
Tarihler boyunca her zaman her inanç ve toplumdan kişinin hizmet yürüttüğü Harabati Baba Tekkesi nihayetinde tüm dünyadaki Alevi Bektaşi toplumunun ortak değeridir.
Arnavutluk Tiran’daki Dünya Bektaşiler Birliği Merkezi’yle doğrudan bir bağlantı içinde ve şimdi oraya bağlı olarak hizmet yürüten bu Bektaşi Tekkesi kesinlikle gözden çıkarılamaz.
Bugüne kadar Harabati Baba Tekkesi'yle ilgili çeşitli kişi ve kurumlarımızın ciddi çaba ve gayretlerine rağmen maalesef sonuçta gerekli kamuoyu oluşturulamamış, süreç iyi idare edilememiştir.
Şimdi ise, Dünya Bektaşiler Birliği Merkezi, Edmond Brahimaj (Baba Mondi) ile birlikte; Balkanlar, Türkiye ve tüm dünyadaki Alevi Bektaşi toplumu olarak; hiç bir kişi, kurum, kuruluş, görüş farkı gözetmeksizin tüm dünya çapında bir büyük hareket başlatılmalı, Harabati Baba Tekkesi'nin elden çıkmaması, Alevi- Bektaşi toplumuna iade edilmesi için uluslararası çapta bir gayret gösterilmelidir.
Türk parlamentosunda, Avrupa parlamentolarında konu gündeme getirilmeli, Kuzey Makedonya Devleti'nin ve Türkiye'nin hatalı, yanlış hak ve hukuk tanımaz, tek taraflı tutumundan vaz geçmesi, Makedonya Devleti'ni burada yaşayan Bektaşi varlığını, âmâsız, şartsız, şekilsiz, olduğu gibi kabul etmesi için baskı oluşturulmalıdır.
Bir tek Alevi - Bektaşi ocağının, tekkesinin, değerinin, varlığının yok olması; Aleviliğin- Bektaşiliğin yok olması anlamına gelir.
Tüm dünyadaki Alevi Bektaşi varlığı bir bütündür; bu yok sayma, bu işgal, bu oyun son bulsun!
Erenler durağı; Sersem Ali Dedebaba - Harabati Baba Tekkesi, 500 yıllık varlığı gibi gelecek yüzyıllara da aynı şekilde teslim edilsin, Bektaşilere bırakılsın!
Harabati Baba Tekkesi tüm dünya Alevi - Bektaşî toplumunun ortak değeridir; onu korumak, yaratmak, var etmek hepinizin görevidir, onurudur...
Haydi, harekete geç, konuyla ilgili herkesi bilgilendir, bilinci artır.
Harabati Baba Tekkesi hepimizin ortak ocağıdır; bu ocağın çırağını tüm dünyada görülecek kadar, hep birlikte daha gür yakalım...
Bu büyük insanlık yolunu çocuklarımıza, gençlerimize atalarımızdan aldığımız güzellikte teslim edelim...
İkrar verdik Hakk Muhammed Ali aşkına
Darına durduk İmam Hüseyin aşkına
Derisi yüzülen Hallacı Mansur
Seyyid Nesimi aşkına
Cümle erenler, evliyalar aşkına...
Harabati Baba Sultan Tekkesi gönüller durağı,
Buraya can baş koyup darı didar görenler aşkına...
Bin muhabbetlerimizle...