Batı Anadolu’da Dost İllerine Yolculuk Bilecik, Eskişehir, Kütahya, Afyon, Isparta, Bursa

 

Batı Anadolu’da Dost İllerine Yolculuk

Bilecik, Eskişehir, Kütahya, Afyon,

Isparta, Bursa

İllerini Kapsayan Gezinin Notları (2004)

 

Ayhan Aydın

 

13-21 Nisan 2004 tarihleri arasında, Nevzat Demirtaş, eşi Nadire Demirtaş, Hakkı Saygı ve eşi Fahriye Saygı ile birlikte Bilecik, Eskişehir, Kütahya, Afyon, Isparta, Bursa il ve ilçelerini kapsayan araştırma gezisinin sonucunda, elde ettiğim notları sizlerle paylaşmak istiyorum. Gezi’deki temel amaçlarımızdan birisi de CEM Vakfı adına 7 yıldır yaptığım gibi dede ve babaların adres, isim, ocak vd. bilgilerini derlemek ana bir liste oluşturmak ve bunu CEM Vakfı ana fihristine kayıt etmekti. (Çok ilginçtir binlerce dede, baba, ozan ve yazarı kapsayan bu gerçekten de çok ciddi listeyi daha sonra başkaları başka amaçlarla kullandı, hepsi de bu listeden yararlandı hatta bu listeden menfaatlenenler bile oldu. Benim büyük karım ise bu listedeki isimleri gerçekte de tanımak, onların bilgilerinden yararlanmak ve kendi özel arşivime kayıt yapmak oldu.)

 

Yörede büyük Alevi köylerinde mutlaka bir cemevi yapıldığını, dedelerin, babaların evlerde cemleri sürdürdüğünü, bu manada İstanbul ve merkezi Alevi Bektaşi kurum ve kuruluşlarından bu bölgedeki muhtarların, inanç önderleri, başkanların da büyük beklentilerinin olduğunu gördük.

Isparta Gönen’de Doç. Dr. Hüseyin Bal ile çok verimli söyleşiler ve sohbetler yapıldı. Isparta’da Gümüşgün (Baladız) Köyü’nde 10 dede ve babanın katıldığı bir ceme iştirak edildi. Mürşit olarak Seyit Güvenç’in iştirak ettiği görgü cemi akşam saat 18.30’da başlayıp, bir sonraki gün sabah 04.00’da bitti.

Nevzat Demirtaş’ın belirttiğine göre Güvenç olarak isimlendirilen Hacı Bektaş evlatları, Hüdadatlılar kolunu oluşturuyor. Kendisi de Güvençlerden Süceattin Güvenç’e görülen Nevzat Demirtaş, müsait olduğu bir zamanda Süceattin Güvenç’in gelip, kendisi taliplerini görmeden önce kendisini gördüğünü, yani yıllık görgü cemini yaptığını söylüyor.

Afyon Sandıklı’da da çok inançlı, temiz inanç önderlerimizi de bulduk. Evleri ocak merkezi kabul edilip, çevreden Alevi/Sünni onlarca insanın şifa için ziyaret ettiği bu dürüst insanların varlığı bizi mutlu ediyor.

Ayrıca Isparta Yakaören, Çünür, Aliköy köylerine gidilerek gerek inanç önderleriyle, gerekse halkla çok verimli görüşmeler yapılmış, söyleşiler gerçekleştirilmiştir.

Afyon Şuhut Kayabelen Kasabası’na gidilip, Belediye Başkanı Selahattin Aydoğan ile görüşüldü, yeni açılan cemevi ziyaret edildi. Buradaki bir rehber de AKP’ye geçen belediye başkanına ağır suçlamalar yönelterek “bir hal yol bulun, bu adam tevallayı tebarrayı yıktı, bizi perişan etti, böyle şey olmaz” diyerek tepki gösterdi.

Daha sonra Bursa İnegöl Kurşunlu nahiyesine buradan Şehitler Köyü’ne gidilmiştir. Şehitler Köyü’nde oğlunu yakın bir zamanda kaybeden, bölgenin çok sevilen toplum önderlerinden Nezir Erdil ziyaret edilmiş, ayrıca Haydar Akçakoca Dedelerle de görüşülmüştür. Daha sonra Barçın ve Göllüce Köylerine gidilerek Bayram Özhan ve Muammer Amir Kutlu’yla sohbet edilmiştir.

Özetle; çok yararlı, olumlu ve aynı zamanda üzerinde düşünülmesi gereken konuların görüldüğü bir gezi yapılmış olup, bu gezinin kesinlikle devam etmesinin yararlı olacağına kanaat getirmiş bulunmaktayım.

 

Batı Anadolu

Bu gezi ile bir kez daha gördüğümüz gibi Batı Anadolu Alevi ve Bektaşiliği, yeterince bilinememekte ve bu yöreye ilgimizin zayıflığından dolayı suiistimallerin, Sünnileşme vb. olumsuzlukların ötesinde, kendilerini tanıtamama sıkıntılarının varlığını da çok canlı bir şekilde gözlemledik.

Bu nedenlerle bugüne kadar daha çok Doğu Anadolu Aleviliğinin sıkıntıları dile getirilirken, Batının ihmal edildiğini gördük.

Özellikle Batı Anadolu Aleviliği, Bektaşiliğine biraz daha önem verilmesi gerekmektedir.

Batı Anadolu’da, Doğu Anadolu’dan daha fazla dergah, türbe, ziyaret, yatır olduğunu bir kez daha gördük.

 

Ziyaretler:

Bilecik

Gölpazarı’nda Beşevler, Büyüksusuz Alevi köyleri. Beşevler’de Ali Rıza Kandemir Baba’yı ziyaret ediyoruz.

İki sene önce de Hakkı Saygı’yla ziyaret edip, çekimler yaptığımız Baba’yı kent merkezinde gerçekten de ilginç bir macerayla arayıp buluyoruz. İlk önce pazarda olduğunu söylüyorlar, kahvehaneleri arıyoruz. En nihayetinde birkaç saatlik aramadan sonra kendisini dostlar yardımıyla buluyoruz.

Zaten Sultan Süceattin Veli Dergahı’na bağlı bir baba olarak hizmet yürüten Ali Rıza Kandemir, daha önceki ziyaretimizde olduğu gibi CEM Vakfı çalışmalarını yakından takip ettiğini, bu konuda zaten tek ciddi kurum olarak gördükleri CEM Vakfı’nın her türlü etkinliğine katılacaklarını, onu desteleyeceklerini söylüyor. İçten bir şekilde Nevzat Demirtaş’a bağlılığı görülen Ali Rıza Kandemir’in aile halkı da gerçekten Nevzat Efendi’yi ve Hakkı Saygı’yla onların eşlerini çok seviyorlar.

Kütahya, Sofça Baba Türbesi

Yolculuk esnasında Kütahya yakınlarındaki Sofçu Baba (Kalbırcı Baba dendiğini de duymuştum) Türbesi’ni de ziyaret ettik.

Kendi adına her yıl anma etkinlikleri de yapılan, çam ağaçlarının yanında, taştan yapılmış, kenarında çeşmesi olan, tören alanı olan türbe oldukça bakımlı görünüyor.

Sobran Köyü’nü geçtikten sonra, Sofça Köyü yakınlarındaki bir barajın yanında türbede çeşitli onarımlar olmasına rağmen gericiliğin buraya, bu türbeyede uzandığını görüyoruz. O ilkel kafa yine iş başında, “mum yakmak yasak” türünden levhalar dinsel hoşgörüsüzlüğü gösteriyor.

Alevi/Bektaşi ulularının mabetleri böyle bu düşünceye düşman kişiler tarafından işgal ediliyor.

Daha  sonra da halkın yüzlerce yıldır, Alevisiyle, Sünnisiyle, Bektaşisiyle geleneksel olarak uyguladıkları inanç pratiklerini yok etmeye yöneliyor. Bu da din adına yapılıyor.

 

Kütahya Merkez

Bu alan araştırmalarında en önemlisi rehberdir. İnsanın Nevzat Demirtaş gibi bir rehberi varken dünyanın en büyük nimetlerine ulaşmaması söz konusu olamaz.

Kütahya merkezde Nevzat Efendi’nin tanıdığı dedelerin evine misafir oluyoruz. Onlarla sohbet, hem de tez zamanda hazırlanan ziyafet sofrasına oturmak tüm yorgunluğumuzu alıyor doğrusu.

Hacı Bektaş Dergahı’na bağlı olduğunu söyleyen Ali Karaaslan (1964) ilk önce CEM Vakfı’na ve çalışmalarına eleştiriler yöneltiyor ve buraya üye olmak istemediğini söylüyor. Ama bizlerin anlatımları ve Nevzat Dede’nin etkisiyle bu üyelik te sağlanıyor.

Burada görüştüğümüz isimlerden birisi de Mehmet Akif Ersoy. 1961 doğumlu ve Sultan Süceattin Veli Dergahı’na bağlı aşığın Nevzat Efendilere diğerleri gibi çok büyük sevgi ve saygısını gözlemliyoruz.

Kütahya Merkez Okçu Köyü, Seyit Ali Sultan Ziyareti

Ali Rıza Kayıhan Dede’nin (1934) evine misafir oluyoruz. Yöreden başka dedeler, muhipler, aşıklar kısa sürede eve geliyorlar. Sazlı sözlü güzel bir sohbet yapıyoruz.

Köyde çam ağaçlarının içinde, büyük bir çeşmenin yanında Seyyid Ali Sultan Türbesi’ni ziyaret ediyoruz. Asıl makamı Balkanlar’da Yunanistan’da olan Seyyid Ali Sultan (Kızıldeli), Alevi/Bektaşi toplumunun ismini en çok zikrettikleri ululardan birisi. Söylentiye göre şu anda Bulgaristan sınırları içindeki Kırcaali, Mestanlı yakınlarında Elmalı Baba olarak anılan türbenin bulunduğu mekanda da bulunan, belki de asıl büyük ziyaretinin burası olduğu söylenen Yunanistan Dimetoka’daki Kızıldeli Suyu’nun yakınlarında kendi ismiyle bir türbesi olan Seyit Ali Sultan’ın burada da bir türbesinin daha doğrusu bir makamının bulunması çok ilginç.

Bu önemli gelenek Sarı Saltık’ta da yaşamaktadır. Öyleki dünyanın yedi yerinde türbesi olduğuna inanılan Sarı Saltık’ın bir türbesi de Tunceli’dedir.

Aynı zamanda Sarı Saltık Ocağı’ndan birçok dedenin de bulunduğunu bildiğimiz bu durumla ilgili yine Balkanların manevi fetihçilerinden Seyit Ali Sultan (Kızıldeli)’nin Kütahya’da da bir türbesinin bulunması bizi şaşırtıyor.

Geyik boynuzlarının bulunduğu türbe şimdi tümüyle çinilerle bezenmiş bir durumda.

Burada Aşık/Zakir olarak ünlenen Hasan Yaşar ve Muharrem Şen (Merkez Aydoğdu Köyü’nden), Hasan Hüseyin Kayıhan Dede, Hasan Hüseyin Aker Dede (Allıören Köyü, Seyit Ali Sultan Ocağı’ndan), Ali Kayıhan (1940) Dede, Ali Ordukaya (1943) Dede, Hasan Kayıhan (1945)  ile sohbet ediyoruz.

 

Kütahya Merkez Körs ve Elmalı Köyleri

Hüseyin Gazi Türbesi, Büyük Çeşme

Gezimiz çerçevesinde Kütahya Merkez’e bağlı Alevi köyleri; Körs Köyü ve yakınlarındaki Merkez Elmalı Köyü’nü de ziyaret ediyoruz.

(Bu arada bir yanlışımı da düzeltmek istiyorum. Erenler Kitabı’nın birinci baskısında Elmalı’da Taptuk Emre Türbesi’nin olduğunu duyduğumu yazmıştım. Fakat burada böyle bir türbe olmadığını gidince öğrendik.)

Ama burada kendi gözümüzle gördüğümüz gibi yüzlerce yıllık mermerle yapılmış çok güzel, çevrede muşhur olmuş bir büyük çeşme var. Bu köyle öyle ulu, öyle büyük ağaçlar var ki, bir büyük anıta benziyorlar.

Körs Köyü’nde Hüseyin Gazi Türbesi var. Fakat buradaki Hüseyin Gazi ile meşhur Ankara’da büyük Alperen Hüseyin Gazi aynı kişiler değil. Buna buranın dedeleri de böyle inanıyor. Kütahya Körs Köyü’ndeki Hüseyin Gazi de erenlerden bir eren olarak burada canlar uyarmış. Yakın zamana kadar kurbanların kesilip, ibadetlerin yapıldığı bu önemli ziyaretle ilgili çok tuhaf şeyler duyup, üzülüyoruz. Buna göre buradaki yöneticiler burada ibadet yapılmasını, kurban kesilmesini yasaklamışlar, buna engel oluyorlarmış.

 

Cemal Sultan Türbesi

Kütahya Altıntaş  yakınlarında bir türbe ziyaretimiz daha oluyor. Önceki sene Hakkı Saygı’yla birlikte çok uzun aramalardan sonra Döğer yakınlarında bulduğumuz Cemal Sultan Türbesi’ni ziyaret etmiş bunu kamuoyuyla paylaşmıştık.

Erenler Kitabı’nda (Birinci baskıda) da belirttiğim gibi genel olarak Cemal Sultan olarak bilinse de zaman zaman Kemal Sultan da denilen Anadolu Erenlerinden, onbinlerce talibi olan kutlu kişinin bir başka yerde de türbesinin olduğunun söylendiğini belirtmiştik.

Gelin görün ki, bu sefer iş biraz karışık. Yöredeki insanlar başta Nevzat Demirtaş olmak üzere bizlerin bahsettikleri türbenin Kemal Sultan’a ait olduğunu, Cemal Sultan’ın türbesinin ise ayrı bir yerde olduğunu söylediler.

Bu da yine Afyon yolunda Kütahya çıkışında bir yerdeymiş.

Yine arayıp/sorarak bu türbeyi de ziyaret ediyoruz. Kütahya/Afyonkarhisar ana karayolunda Kütahya’nın çıkışında Altıntaş İlçesi, Altıntaş Köyü’nde olan bu türbe de Afyon Döğer yakınlarındaki, yaygın fikre göre Kemal Sultan, türbesine oldukça benziyor.

Ben ise Cemal Sultan Türbesi’ni aynı zamanda Eskişehir’deki Sultan Seyyit Battal Gazi İlçe merkezine çok yakın Üryan Baba Türbesi’ne çok benzetiyorum.

Evet bu üç türbe de birbirine benziyor. Özellikle Cemal Sultan Türbesi ile Üryan Baba Türbeleri’nin mimari özellikleri birbiriyle çok örtüşüyor.

Geniş bir alan içinde, mezarlıkların da bulunduğu alandaki türbe gerçekten de çok orijinal.

Her zaman yaptığım gibi kıyısını, köşesini incelediğimde türbenin dış ön cephesinde çeşitli kabartmaları fark ediyorum.

Burada kanatlı insanlar, melekleri tasvir eden bir mermer kabartma var. Ayrıca türbenin temelinde de sütunlar var.

 

Köyler

Bölgede görüştüğümüz dedeler ve babalardan aldığımız bilgilerle şu yerleşim yerlerinin Alevi olduğunu öğrendik.

Kütahya; Körs, Elmalı (40 Hane), Aydoğdu (12/13 Hane, Seyid Ali Sultan talipleri), Avdan (35/40, Kemal Sultan (Kemalli), Ali Gargın Ocağı’ndan), Sofcu (18/22, Pir Ahmet, Kocu Baba, (sevilen dedelerden Ali Gargın’ın talip köyü)), Sobran (60, Koçu Baba, Kemalli, Pir Ahmet, Süceattin Veli), İnli (35, Koçu Baba, Gargın, Seyid Ali Sultan), Fındık (Alevi/Sünni karışık bir köy), Doğluşah (Karışık, Koçu Baba), Çobanlar, Pusan (Karışık, Dikme dede varmış), Sökmen (Karışık), Sauncupınar (Karışık), Işıkkara (Karışık), Uzumçam (Ali Baba Sultan Ocağı’ndan Abidin Erol Dede’nin köyü), Bağatlar (Bahatlar).

Gediz;  Akçalan (Karışık);

Emet; Işıkçakır, Şeyhler, Akçaalan, Bahtlar Köyleri varmış.

Öksüz Ali Baba Sultan Şeyhler (Işıklar) Köyü’nün üstündeymiş. Işık Çakır Sultan Türbesi Şeyhler (Işıklar) Köyü’nün yakınlarındaymış. Şu anda türbe onarılmış. Ali Baba Sultan’la Işık Çakır kardeşmişler. Işık Çakır’da iki dede varmış. Birisi türbede duran Murat Dede’ymiş, diğeri de Uşak’ta oturuyormuş. 

Dumlupınar; Allıören (50 hane, dedeler varmış, Ali Baba Türbesi varmış.)

Tavşanlı; Dedeler Köyü.

 

Afyonkarahisar

Sandıklı

Doğrusu burada bir dede ocağının ve dedelerin varlığını Nevzat Demirtaş sayesinde öğrenmiş olduk. Alevisiyle, Sünnisiyle büyük sevgi ve saygı duyulan bir dede ailesine konuk oluyoruz. Sandıklı Çay Mahallesinde dar bir sokak arasında oturan Şıh Hamza Ocağı’ndan ve cemlerini aksatmadan sürdürdüklerini söyleyen Mehmet Akgül Dede lise mezunuymuş.

Fransızca öğretmeni olan Hamza Akgül ise Erdebil Tekkesi’ne bağlı olduklarını söylüyor. Şöförlük yapan Erdoğan Erdil inançlarına bağlı olarak yaşamlarını sürdüreceklerini söylüyor.

 

Şuhut’ta;  Kayabelen

Kasaba, Hamza Şıh Türbesi var. Bir kültür ve cemevinin yapıldığı bu büyük beldede, son yerel seçimlerde belediye başkanlığını AKP. Kazanmış veya belediye başkanı bu partiye geçmiş. Her yıl geleneksel anma etkinlikleri yapılıyor.

Güneytepe (Akin), Tekke, Balçıkhisar (Karışık), Bozan (60 Hane, buraya mürşit olarak Seyit Güvenç gidiyormuş.)

Burada Erdebil Tekkesi’ne bağlı Hamza Çakır aşıklık yapıyormuş. Ayrıca Bağlı olduğu ocağı Hamza Şeyh, mürşit olarak da Erdebil Tekkesi’ni söyleyen Mehmet Özcan çevrede Arap Dede, Beklice Dede, Hamza Şeyh türbeleri olduğunu söylüyor.

Bavurdu Alanyurt, Afyon Merkeze bağlı, belediyelik olan burası 500/600 hanelikmiş. Son seçimlerde AKP. Belediye başkanlığını kazanmış. Eskişehir’den Mustafa Demir’in kardeşi Ali Demir dedelik yapıyormuş.)

Sandıklı; Burada Erdebil Ocağı ve Şeyh Safi Ocağı Dedeleri ve talipleri varmış.

Ali Dede, Mehmet Dede, Hüseyin Dede burada yaşayan dedeler.

Selçik (50/60 hane, Sarı Dede Türbesi varmış, değişik ocakların talipleri),

Dutağacı (Karışık), Gökçealan (Karışık), Allıören, Batak, Çal (Kemalli).

Altıntaş İlçesi; İçinde yerli göçebe Aleviler varmış.

 

Isparta, Merkez Çünür (Köyü) Mahallesi 300 Hane, karışık. 40/50 Hane Alevi. Hacı Bektaş Dergahı’na bağlılar. Burada Şeyh Ahmet Sultan, Aslan Baba ve İsmail Baba Ocakları varmış.

Ayrıca Şah Ahmet Sultan’a bağlı İsmail Eser Baba’yla görüşmemizde burada cemevinin olmadığını ama Yakup Baba Ziyareti’nin bulunduğunu öğreniyoruz.

Senirken/Uluğbey’deki Dedeler

Mürşit Halil Özdamar; Erkan Durmuş, Hüseyin Keskin, Mustafa Karahan, Süleyman Ertuğrul, Kazım Karaaslan, Mehmet Köse, Hüseyin Türkaslan, Mehmet Durmuş, Mehmet Er.

Serçeşme Dergisi, Sayı: 4, Kasım 2004

AYHAN AYDIN, Trakya ve Anadolu’da Erenler Bahçesi (Alevilik/Bektaşilik Araştırma Gezi Notları, 2002/2006), 2. BASKI, CAN YAYINLARI, İSTANBUL, 2008, Sayfa: 231-240