Dedelerden Gelen Toplu Yanıtlar, 1998, (4.Bölüm)

DEDELERİN ALEVİLİKLE İLGİLİ SORULARIMIZA VERDİKLERİ YANITLAR 4. BÖLÜM

(Ayhan AYDIN’ın hazırladığı sorulara 16/18 EKİM 1998 CEM VAKFI ANADOLU İNANÇ ÖNDERLERİ BİRİNCİ TOPLANTISI Öncesi Ve Sonrası Dedelerin Toplu Cevaplarıdırç)

 DERLEYEN: AYHAN AYDIN

1998

Aşağıda, Alevi Dedelerine yönelttiğimiz sorulara karşılık onların verdikleri yanıtlar hiçbir müdahale olmadan olduğu gibi verilmiştir.

 

CEMİN BAŞLAMASI VE SÜRMESİ

 

İlim irfan içinde yürür. (Kalender Topalcengiz (Ka. To.))

12 hizmet yürütür. (Kazım Bayram (Ka. Ba.))

dede cem evine niyaz ettikten sonra, 12 hizmet, yapan canları çıkarır ve duasını verir daha sonra ceme başlar ve cem yürütür. (Halil Buğa (Ha.Bu.))

 

Talipleri Cemevi (yani herhangi bir evde)nde toplar, görgü işlerini yapar, hizmet sahiplerini, görevlendirir. Hizmetini yerin geldiğinde hizmet sahibi görevini yapar. Dede de hizmet duasını yapar. (Hasan Dedeoğlu (Ha. De))

 

Dede cem küsükünlüğü olan, yola karşı suç işlemiş olan insanları cemaate sorarak belirler. Onlar cem alınmaz(Küs olanlar barıştırılırdıktan sonra alınır) Hizmet sahiplerine görevlerini verir, dualarını verdikten sonra onlar görevlerine başlarlar. İbadeti yaptırır. Zakir varsa zakir, yoksa dede deyiş, beyit, duaz-ı imamları okur. Sofra duası verir. Hizmet sahiplerine dua verir. Cemi bitirir. Genel olarak böyle söyleyebiliriz. Dede cemi başlatır, yönetir ve bitirir. (Hasan Müldür(Ha. Mü)) (Ali Asker Müldür(A. As. Mü))

 

Allah’ın isimin zikrederek başlar ve Ehlibeyitin ismini zikrederek başlatır. On iki hizmeti yerine getirir. Kırk makamı yerine getirir. (Hasan Yasevioğlu(Ha. Ya))

 

Kurban tek bir (Haydar Aslan(Ha. As))

 

Dede postuna oturr post duasını yapar on iki hizmetlesi ile cemi yürütür. (Haydar Demirayak (Ha. De))

 

Dede cemde yöneticidir. Zakir değil. Cem için on iki hizmet sahiplerini belirler başlama gülbangini verir, yargıyı başlatır. Sonra varsa musahip çiftlerin erkanını yapar ve bütün sorunları çözümünden sonra, tonrıya münacak, öyle bir hal olmalıki cem erenlerini vecd alemine taşıyarak tanrıya ulaştırmaktır.(Hasan Şanlı(Ha. Şa))

 

Din ve ahlak kültürünü anlatarak, o vaktin namazını kıldırarak ve bilahre görgü ve ikrar cemini yürütmelidir. 4 kapı ve 40 makamın gereği bu olduğuna inanıyorum.(Hıdır Yıldırım(Hı. Yı))

 

Dedede cemi 12 hizmetten oluşan hizmet erbabının teşekkül eder. Her hizmteçi kendi hizmet alaında hizmetini sürdürür. Cem önce cemdeki canların birliğini ve barışını sağlar ve edep erkan mümüne nişan, söylemi ile sazı alır. 12 hizmet deyişini söylerek hizmetçciler deden gülbangını alır. Dede veya zakir sazıdır duvazde imam okur. Secdeye gelinir daha sonra ü duvazde ve muhraçname okunur, saka suyu dağıtılır, semah dönülür. Secdeye inilir ve tekrar duvazde okunarak üçüncü kez secdeye inilir ve niyaz dağıtılır ve giden duran ve cem dağılır. (Hüseyin Kaplan(Hü. Ka))

 

Razılık alır. Hizmetleri bilmesi(Hüseyin Er(Hü. Er))

 

Öncelikle rızalık alır, rızalık sorar, dargınları buluşturur. Küskünleri barıştırır, hak ve hukksal sorunları çözer, düşkünleri cezalandıırvs. Alevî kimliğinde bu zorunluluğu dayatan sosyal olaylar ve ortam gözden kaçırılır ise hiçbir cem anlaşılamaz ve doğru yürütülemez ve bundan sonra tarikat sürdülür. On iki hizmet yerine getirilir. Kurbanlar, lokmalar yenilir. Hüseyn-i Kerbela için ağlanır, dualar, duvazlar okunur, semahlar dönülür, gülbang okunur, böyle devam eder. Nasihatler verilir, bilinlemeyler öğretilir ensan cem birlenir bütün erkan tamamlanmış olur. Razılık alınırı ve cemde bulunanlar meydana niyaz eder, evlerine giderler. Herkes gider bekçiler içeri alınır. Rehber başta olmak üzere bütün hizmet sahipleri dara durr, duaları okunur daha sonra pir çerağı sır eder. Hizmet sahipleri erenler meydanına niyaz ederek cem odasından ayrılırlar. (Hüseyin Kırca(Hü. Kı))

 

Dede bir ceme toplanmış olan önce peyık dolanır sonra bekçi ve gözcü çıkar sonra dede akşam namazına başlar sonra kurbanı tekbirler ve çırak yanar kurban lokmaları için Aşıklar beyit söyler sonra tarigat namazı bittikten sonra kırklar semahı ve sakka suyu gönüller semahıyla cem biter. (Hüseyin Özgeoğlu(Hü. Öz))

 

Halkın hepsi toplandıktan sonra cemi başlatır. Cemde görev alacak kişileri görevlendirir. Ve ceme başlar. Ehlibeytin cem ve gelenekleri üzerine cemi sürdürür. Cemin içinde öncelikle 12 hizmet yapılır.  (Hüseyin Şahin(Hü. Şa))

 

12 hizmet teşkil eder. Görevlerini hakkında bilgilendirme yapılır. Duaları verilir. Cem birliği sağlayıp, kırklar meclisinde yapılan ibadetin yapılmasını sağlar. Bilgiler verilir. Dulara yapılır. (İbrahim Doğan(İb. Do))

 

Dede duasını yaptıktan sonra postuna oturur. Cemin hitamına kadar, kendisi ile cemde görevlendirdiği diğer hizmetlilerle birlikte ibadetin tamamlamasını sağlar. Cemi başlatan dede 12 hizmeti sırası ile yürütür. Yeri geldikçe açıklamalar yaparak, Ehlibeyit ile ilgili sohbetler yaparak, meydana gelecek çeşitli müşküllleri hallederek cemi sürdürür ve konuşmaları ve hareketleri ile tüm canlara örnek olur ve ileriye yönelik çağın gereklerince bilgiler verir. Usulüne uygun dualar ederek cemi bitirir. (İsmail Eker(İs. Ek))

 

Bir dede cemin görevlilerini vazifelendirir, zakire talimat verir. Cemi başlatır. Secdeye varıldığında dede cem gülbenğini okur, glen lokmalara dua verir, cemin sonunda dedinin emriyle lokmalar dağıtılır. (İsmail Özcan(İs. Öz))

 

Doğrulukla başlar, dürüstlükle biter. (Kazım Kızılgöz(Ka. Kı))

 

Başta cem evine toplandığı zaman Hz. Peygaberin isimini zikrederk hazır cemaatın sadetiyle,Pirim Ali El Murtazanın hümmetiyle hakka yalvarıp cemi yürütebilir. Cemi yürüten dede cem yapmak için kendi pirinden hümmet alması gerekir. (Mahmut Akbulut(Ma. Ak))

 

Cem başlamadan önce dede bir kurban keser. Bütün köy halkını davet eder ve yemekten sonra karara bağlar. Hangi gün olup ve başlaması için pirin rehberin mürşidni hazır olması 12 hizmteni eksiksiz yerine getirmesi ve akıl balik olan Alevî gençleri her iki gençen birbiriyle müsahip olmasın söyler olanların duaların okuyup müsahip bağlar. Yine talip ve mühüt arasında yani köy ve komşu hakının bütün sorunların dinleyip küsülü varsa barıştırmak, haksızı haklıdan ayırmak şartıyla barışı sağlamak. (Mahmut Gökçe(Ma. Gö))

 

Dede cemde dört kapı kırk makamı tein edip yani mürşit, pir, rehber ve murabi müsahip ve 12 hizmetçiyi görevlendirip temsilen ve nuksansız cemi yürütür. (Mehmet Başpınar(Me. Ba))

 

Evvelce pir ile talibin anlaşması doğaldır. Ikrarlı talipler yani musahipli olanlar dede ile konuşur. Anlaşma sağlanırsa sağlam olan olmayan kırık, çıkık, küsülü, dargın olanlar dede huzurunda barış yaptılar. Haklar varsa alınır verilir, razı olunur evvelce birleşme  böyle olur. Çünkü cem evi cel cidal kavga yeri değildir, aşk ve şevk huzur ile hakkın rızasını kazanma yoludur kalp ve ruh temizliğidir. Dede bunları sağlar. (Mehmet Çelik(Me. Çe))

 

 

Birçok ad altında yapılan âyin-i cemler vardır. Örneğin: “Abdal Musa kurban cemi”, “Hızır-İlyas”ı anma cemi, “adak kurban cemi”, “müsahip kardeş olup ikrar vermek cemi”, “müsahiplerin görgü cemi” ve her perşembeyi cumaya bağlayan geceleri yapılan normal cemler. Biz burada Cuma akşamları yapılan normal cemlerden örnek vermeğe çalışalım: Ceme gelen muhip cânlar, toplanıp yerlerini alana kadar, dede, günün konusunu anlatıp cem-erenlere bilgi/öğüt vererek yol gösterir. Sohbet faslı bitince, dede kısa bir ihtiyaç faslı verir. Ihtiyacı olan ihtiyacının giderir. Dedenin işareti üzerine, “kapıcı” cemevinin kapısını örtüp sükuneti sağlar. Dede , hatırlatma yaparak “canlar!...

 Hakk aşkıyle ibadetimizi yapacağız. Beden-i temizliğimizin yanında, ruhanî temizliğimizde gereklidir. Kırgın, dargın ve küsülü olan cânlar varsa beri gelip dileğini dilesin” der. İstekli olan çıkarsa, gelir meydana niyaz edip dâra durur. Davalısı da yanına gelip niyaz edip dâra durur. Dede, tarafların ifadesini alıp cemaate neticeyi sorar, cemaateki kâmil canlar kanaatlarını bildirirler. Dede karar verir. Taraflar, karara rıza gösterip niyazlaşırlar. Dede dûa vererek dârdakileri d­ârdan indirir. Cemaattakiler bu hoşnutluğu ve sevinci paylaşırlar. Dede, zakire işaret verir. Zakir sazını alıp “destur” diyerek niyaz ettikten sonra, ŞAH HATAYİ’nin “cem hizmetlilerine çağrı” deyişi ile, cemde görev yapacakları teker teker meydana davet eder. Görevliler tamam olunca dede, dûa vererek görevlileri görevlerinin başına gönderir. Süpürgeci meydana süpürge vurup dûasını alır. Çerağcı kandilini uyandırıp duasını alır. Zakir, destur alıp iki deyiş bir düvaz-imam söyler. Dede’nin işareti ile cemaat secdeye kapanır. Dede gülbank okur. Gülbangı bitiren dede, “....dil bizden nefes Hz.Pîrden ola, gerçeğin demine hû...” deyince, cemaat secdeden doğrulur. Tevhid ve taclama söylenerek iki secde daha yapılır. Ardından semaha kalkılıp semahlar yapılır. Mersiyeler okunup cem birlenir. Ceme gelen canların getirdikleri niyazlar, dualanarak lokma yapılıp dağıtılır. Lokma dağıtan “sofracılar”, cemaattan “rızalık” aldıktan sonra “şah lokması” vererek cemaate lokma yemek desturu verilir. Sakacı bu arada su içmek isteyenlere “saka Hüsyn nûr ola, lanet Yezid taru/mar ola” diyerek su dağıtır... Böylece cem sona ererken, dede: “Gidene durana sırrı sır edene, kovsuz-gaybetsiz evine varana aşk olsun... “der. Cemaat, dedeye ve meydana uzatmamak maksadiyla teferrutta girmedim.Fethi Erdoğan(Fe-Er)

 

      Dede ayeti duayı secdeyi bilmeli.Abdullah Ceylan (Ab-Ce)

 

Dua Kur’anın ayeti ile başlanır. Dua ve edep erkan oturma şekli düzeltip başlanır.Abdullah Tayyaroğulları(Ab-Ta)

 

Dede cemi başlatmadan önce görev-hizmet dağıtımı yapar. Dargınları barıştırır. Cem ve hizmetçilerin görevlerini hatırlatır. Dua ve gülbenglerle cemini ühürlendikten sonra başlatır. Cem içinde ız hizmeti yerine getirir. Dua, gülberg ve vaizle cemini sonlandırır.Ahmet Karanfil(Ah-Ka)

 

Dede cemi 12 imamın ismini zikrederek başlar. Sonra bağlar, lokma dağılır.Ahmet Turgut(Ah-Tu)

 

Dede en az yılda birkez talibine uğrar, hal hatır sorar. Dedenin çevresindekiler yörede olup bitenleri favkından olmadan anlatır.(küs,dargın,incinmiş,haklı,haksız). Birkaç gün içinde bu olumsuzluklar halledilir. On iki hizmet hizmetçileri belirlenir. Talip hazır olunca rehber tarafından meydana getirilir. Pir sorgu suali yaptıktan sonra kurbanlar getirilir. Zakirler saz eşliğinde deyişler söylenir. Koç nişan verince kasap alır götürür. Semah dönülür. Cem birleme sonrada mihraçlama yapılır. Daha sonra pençeyi Ali Abadan müminler geçer. Lokma yenir, dua verilir. Herkes evine dağılır. Ali Canpolat(Al-Ca)

 

Dede olan kimse pir postuna oturur. Önce bir gözcü tayin eder. Tayin edilen gözcü canlar duasını aldıktan sonra kişileri oturtur. Bütün canlar geltikten sonra, cemaati sükunete davet ederek oniki hizmete başlar, evvel akşam namazı kılar dualar eder,hizmeti yürütür, sonra aşık ile sohbetler yapılır.Ali Doğan(Al-Do)

 

Dede canları kontrol eder. Cemin başlayacağını bildirir. Niyazların başlamasını ister. Kevser suyu verilir. Tarikat namazı kılınır. Semahlar dönülür.Ali Osman Bozdemir(Al-Bo)

 

Dede öncelikle tevit kelimesiyle Hz.Peygambere ve Ehl-i Beyte selavat getirerek cemi başlatır. Edep,erkan mümine nişan diyerek sürdürür. Cem içinde beyitler söyler, ehlibeyt ve kerbela şehitleri hk. Dualar edilir. Secde ve semah yaptırılır.Bertal Yıldırım(Be-Yı)

 

Ehl-i Beyt sevgisidir. Ehl-i Beyt sevgisi olmayan bir kişi dede olamaz. Kul hakkından arındırır. Müsahiplik, dara dikme, tarık altından geçirmek, 12 hizmeti yürütmek. Celal Özkan(Ce-Öz)

 

Gözcü ve talepleri dede toplar. Cem sürdürülür. Düşkünleri cemden kovarlar. Celal Yüksel(Ce-Yü)

 

Dede önce sohbet ve vaazla başlar. Mesela Ehl-i Beytin methi senası, komşuluk hakkı, kur’andan örnekler, dini bilgiler gibi. Ceme başlanacağı zaman cemaatçe diz çökülür. Kur’anı Kerimden birkaç ayet okunur. “Bismillairrahmenirahim” denilerek Resullallah a selavat getirilir. Sonra sazlar üç adet duazı imam okunur ve insanlarca “Allah Allah” denilir. Cemaat secdeye varır ve dede dua okur. Ondan sonra üç adet ilahi okunur ve tekrar dua okunarak secdeye varılır. Sonra mersiyeler okunur ve tekrar secdeye varılır. Cemaat cemi icra etmiş olur ve ondan sonra üç adet semah yapılır ve duaları verilir. Semaha 3 kişi ya da 5 kişi katılır. Doğaldır ki başından  sonuna kadar 12 hizmet verilir. Cemal Güler(Ce-Gü)

 

Toplar küsleri barıştırır. 12 hizmet.Cemal Mutluer(Ce-Mu)

 

Dede önce rızalığı alacak yanı cemin içinden küskün varsa barışacak birbirinden hakları varsa alıp verilecek herkes birbirinden razı olacak ondan sonra o insanlar yolu edep erkanı gördüğünü örf görmediğini söyleme ve eline,beline,diline,eşine,işine,aşına seyit olmasını anlatır. Daha ilave bazı şeyler anlatır müsahiplik pir rehber mürşitlik, gibi yolu aydınlatır. Ondan sonra ceme başlar. Miraçlar,semah,cemler sekayı kerbala 12 mumla gelır ayaktan halka cami devam eder. Hersey edep erkanlar sürdülür cemde disiplin sağlama gerekir.Cemal Sevin(Ce-Se)

 

Dede cemi toplar. Müşkülleri halleder. Cemde görev yapacak kişilerin görevini bildirir. Anlatır. Sohbetler yapar. Dualar okur. Görülecek kişileri meydana çıkarır. Sorgusunu sorur. Halkta rızalığını alır oniki hizmeti sırasıyla yapar.Çelebi Eken(Çe-Ek)

 

Cemaatın oluşmasıyla canları ayağa kaldırarak biribirleri benyaz olmalarını, küsüler varsa barıştırır. 12 hizmeti tamamlayacak edep erkanla cem kilitlenerek. Belli değiş ve mersiyeler söylenerek duazimle secdeye gelinecek gülberk çekilecek, cemaat rahat ettirilerek semah yürütülecek, duav e gülbenkten sonra saka-ı hüseyin dağıtırlar, niyazlar (lokmalar) dağıtılarak cem tamamlanır. Divane Ay(Di-Ay)

 

Dede cemi görgü, yani halk mahkemesi kurarak oradaki insanları pençeden geçirdikten sonra cem birlemesi ve kurbanların dualanması, zakirlerin duazimanları ile sürdürülür. Dedenin sohbeti ile devam eder. bekçi ve gözcüler dua alır. Seccade serilir. Elsuyu dökülür, çarı çalınır. Delil yani çırak yanar. Zakirler deyiş söyler. Sakka suyu dualanıp dağıtılır. Mihraclama söylenir. Kırklar semahı yapılır. Cem bitim duası yapılır ve loklamalar yenir.Elvan Çelen(El-Çe)

 

Küsler barışır, hukuklaşır ve hizmet devam eder.Şu anda piyasada serbestce satılan kitaplar var.secere var.Feyzi Erdoğan(Fe-Er)

 

Iyi ahlaklı bir insan olabilir. Bütün talipler münasip görürse talipler hepsi dedeyi isterse seçme dede atayabilirler.Halil İbrahim Dişli(Ha-Di)

 

Abdal musa kurbanını keser birliğe beraberliğe getirir. Ondan sonra görülecek kişiler anlaşılır. Görgü meydana gelir. Orda bütün kişilerin razılıhını almak üzere cemde oturan duran boynuna, duran oturan boynuna el vebali ordaki cematin boynuna denir. Ya talip döktüğün varsa doldur ağlattığın varsa güldür, gel Muhammed Ali hakkı için gel doğru söyle.Hasan Akkaya(Ha-Ak)

 

Dede akşam cemi toplar. Akşam namazı kılınır, oniki hizmetleri yaparım. Yolda ne gerekiyorsa yaparım. Talibin görgü ve sorgusunu yaparım.Muharrem Arslan(Mu-Ar)

 

Dede ceme başlamadan evvel ceme gelmek istiyenleri haberdar eder. eğer görgü cemi ise kurbanlar tekbirlenir kesilir görülüp sorulacak talipler darı mansur edilir. Hizmet sahipleri herkes görevinin başına geçer böylece cem başlamış olur. Zakirler saz çalar. Saz eşliğinde duvaz imam söylenir her üç duvaz imam sonunda secde yapılır ve duaları okunur üç secdeden sonra mihraçlama okunur hizmet bittikten sonra kesilen kurbanlar yenir dualar okunur ve biter işte özet olarak böyle.Murtaza Dinçer(Mu-Di)

 

Dede ilk önce cemaati başına toplar. Cemaat içindeki dargınları barıştırır. Daha sonra topluma iyilik,dürüstlük,doğruluk hakkında nasihatta bulunur. Daha sonra cemaata halka nazamı kıldırtır. Her hafta Perşembe günü alevi cemaatine bu namazı kıldırtmak zorundadır. Bu namaz Hz.Muhammed devrinden bu yana Alevi toplumunun yaptığı bir hizmettir. Dede mersiyeler, taşlamalar, duaz imamlar ayetler türkçe okunur.Musa Çetinkaya(Mu-Çe)

 

Önce doğruluktan,dürüstlükten,insan haklarından ve Kur’andan örnekler vererek başlar. Sazla deyişler söyler. Sonra on iki hizmeti yürütür.Mustafa Başaran(Mu-Ba)

 

Dede bir cemi şöyle başlatır. Öncelikle cem yapılacak yeri tesbit eder ve kendi oraya gleri. Yerine oturur cemaat gelmeye başlar. Gelme olayı bitip ortalık sakin olunca cemaat bir açıklama yapar. Akşam tarikat namazına niyet eder ve el suyu faraş sescede gelir meydana serilir. Dede olan zat dargın küskün varmı diye cemaat asorar varsa barıştırır yoksa aşığa ayan mümüne nişan der. Önce kuran okur zammi süre okuyarak ve tekbir getirerek ceme başlar. Bunlar hepsi cem içinde olur. Mustafa Doğan(Mu-Do)

 

Talipleriyle toplanır. Dua okunarak saz çalarak deyişler söyleyerek 12 hizmeti yürütür.Mustafa Güler(Mu-Gü)

 

Cemde hizmetlerin zikir tesbih hamd.şükür tevbe tevella vb. teberra,niyaz, lokma kurban vesair hizmetler çerağ mihbesi hutbe erkan, seccade gibi sırasını gözetmek hizmet sahiblerine destur ve dua ayet okumak ayini cem soruda çerağı uyutmak erenlere destur vermek tabi daa önce Allah adına Fatiha 10 ayet gereği tarikata girmek isteyen müminlerden ikrar alarak.Mustafa Güvenç(Mu-Gü)

 

Dedelerin cemi nasıl başlatıp nasıl sürdürdüğünü ve nasıl noktaladığını şurada üç beş satırla anlatmak mümkünmü buna ancak görerek tanık olabilirsiniz.Niyazi Arslan(Ni-Ar)

 

Önce dua okunur. Semah döndürür. Oniki hizmeti kusursuz yerine getirmesi gerekir.Nuri İmre(Nu-İm)

 

Evvela rızalık bulunur.Paşa Akkaya(Pa-Ak)

 

Dede ceme başlamadan önce gelen canların dar duasını yapar. Ve sohbete başlar. Bu arada yeni gelenlere dar duası yapar ve tüm canlar gelince canlara sorgu yapar. Yani herkesin birbirinden hoşnut razı olduklarını sorar ve birbirinden hoşnutsuzluğu olanları meydana çağırır ve onları barıştırır ve birbirinin razılığını alır ve tüm cem erenlerinin birliğini sağlar ve ondan sonra cem ibadetine başlar. Bu arada zakirler deyişler ve duazimam söyler. Dede dua yapar. Ve bundan sonra deyişler de bahsi geçen bir önemli mevzuyu alır ve onun üzerine muhabbet açar bu böyle devam eder daha sonra bu arada zikir ibadetinin belli kuralları olan çerağ yakma sakka suyu,lokma dağıtma gibi kurallar yerine geldikten sonra cem birleme yani oturan duran duasını yapar ve cemi bitirir.Remzi Erdoğan(Re-Er)

 

Dede olan kişi cem evine toplananları evvela rızalık alır dagın küskün varsa barıştırır ve ilk önce kuran okunur ondan sonra hizmet sahipleri sırasıyla 12 hizmeti yürütür. Cemi devam ettirir noksansız olarak.Rıza Aslan(Rı-As)

 

Dedeler talipleri bir araya getirerek cemi başlatır. Sazlar çalınır beyitler söylenir tevhit yapılır. Gülbenkler çekilir cem hitamında 12 hizmet yerine getirilmiş olur.Rıza Büyükşahin(Rı-Bü)

 

Dede cemi başlatırken evela bir carı çalınır yani süpürge çalınır. Bir el suyu dolanır ve dede oradaki cematten sorar birbirinizle razımısınız değilmisiniz bizim yolumuz böyle çirkin işlevleri huyları kabul etmez der ve sorar ve görüştürür ondan sonra ceme başlar. Töbve islifa duası okunur. Biz buna hem tarikat namazı diyoruz hemde cem birleme duası deriz ve okunur. Bundan sonra ceme başlanır. 12 hizmet sürülür.Rıza Özer(Rı-Öz)

 

Çok kapsamlı bir soru,kısaca bir Çepni cemini anlatmamız gerekiyor.bizim kurbanlarımız sened e bir kez kesilir, yani senede bir kez cem toplanır bu bir terceman kurbanıdır.talip senede bir sefer görülüp sorulmak mecburiyetindedir.gelmezse yol düşkünü olur, tarikat kanunlarına göre cezası vardır.( özürsüz olarak) Bu cemde önce ne gibi hizmetler vardır açıklayayım. A) İkrar alma (ceme ilk defa gelen karaçapalar için) B)müsahiplik töreni, görgü sorgu sargı ve erkandan geçme. C)zikir ve dardan indirme (Hakka yürüyen canalr için)Cemin toplanacağı birkaç gün önceden canlara duyurulur. Herkes müsabine haber verir. Ilk gün kaç kurban kesileceği cemin kalabalıklığına göre tespit edilir. Kurban kesecekler, cem evinde dara duru ve dualarını verir. Iki üç beş çift olabilir. Buna ‘’Kurbana Kalkma’’ denir.duasını alan çiftler, yani müsaipler kurbanları ile çerezleri lokmaları ile ertesi gün cemin bakıcısıdırlar.D)ikinci gün bir gün önce kurbana kalkan Müsaipler  akşam gün batarken kurbanları ile cem evinde hazır olurlar. E)Dede kurbanları dualadıktan sonra kurban tığlanır. F)cem toplanır delil uyarılır, yeni müsaip olacak canların ikralıkları alınır. Kurban kesenlerin görgü ve sorguları yapılır. Evvel o gün kurban kesenlerden başlamak üzere Cem Erenleri tarikten geçer.yeni müsaiplerin sargı merasimi yapılır. (Dört can bir olur) Saka suyu ve zikirlerle devam eden cem yeni hacıların cenaze namazı ile devam eder.lokmalar ‘’Loş’’ denen kaynamış et belli kurallar içinde yenir. ‘’dar Kurbanı’’ ile devam eder. Ertesi gün kurban keseceklerin taspiti ile son bulur.. Burada olay kısaca devam edilmiştir. Konu aslında çok daha geniştir. Duaları ile gülbanklar ile diğer burada açıklayamadığımız erkanı ile ayrı bir konudur.(İstenirse daha geniş bir şekilde olayı açıklarız.) dedeler camin tek yöneticisidir. Hukuki  işlerde cemin kararı alınır.   Seyfi Oğuz (Se-Oğ)

 

Dede; Ali ‘den himmat alıp bir kale yaptım, Muhammet’ in mühürü ile mühürledim ya Ali bu cemaati sana ısmarladım,  diyerek (mühürleyerek ve selavat getirerek cemi başlatır, on iki hizmet tamamlanana kadar sürdürür. Cem içinde; talibi sorgular, dualar verir, hata veya kusuru olanı dara çeker. Disiplini incitmeden sağlar. Şinasi  Erdoğan (Şi-Er)

 

Dede cemi, cem ehli toplandıktan sonra evvela çerağ yanid elil uyandırılır. Duasıyla beraber ve diyor hizmetlilere hizmetleri verilri ve gahı  söz, gahı sözle bilgiler verlir ve edep erkandan duaza imamlar okunur ve secdelere gidilir ve secdede dualar okunur. Tabi cemler iki çeşitti. Görgülü cemler ve Kısır cem yani gördü olmayan cemler. Ona göre de hizmetleri vardır. Şevki Demir (Şe-De)

 

Kur-an dualarını okuyarak, 12 imamın smini sayarak başlatır. Saz çalarak yürütür. Hamza Hoca Toraman (Ha-To)

 

Önce talibi peyik göndererek bir araya toplar. Küskünleri dargınları barıştırır. Birlik beraberliği sağladıktan sorna, müsaip olanların kurbanları yani tercümanları dualanarak kesilir. On iki hizmet sahipleti tespit edilir ve cem başlar. Kurbanları kesilen talipler dedenin huzurunda dara durur ve onlar sorguya çekilir. Cemaata razı olup olmadıkları sorulur. Müşkülleri varsa halledilir. No iki hizmet yürütülerek cem tamamlanır. Sıra ile müsahipli olanlar talipler aynı şekilde sorgulanır ve cem tamamlanır. Cem suresince duaları edilir, Allah’ a yalvarılır ve Ehlibeyt övgüleri yapılır. Yusuf Çalışkan (Yu-Ça)

 

a-                müsahiplik cemi ise dede önce müsahip olacak canları Dar-ı Mansur (sorgu sual) çeker. ‘MUTİ KABLE ENTE MUTİ’’ Hadis (‘ÖLMEZDEN EVVEL ÖLÜNÜZ’’)Yani kul hakkı ile huzuruma gelmeyin. Ölmüş insandan hak rızalığı isteyemezsinii, yaşarken onun sorgu sualini sorup kul rızalığını almak gerekir. Kul kuldan razı olursa Hakta ondan razı olur. Allah’ a giden yol kul razılığından geçer. Cemimizin en büyük sosyal yanı budur. Dar-ı Mansur olma erkanı bitince normal cem başlar. B-oniki hizmet sahipleri cemde hazırlıklarını tamamlarlar. C- cemaat cemevinde toplanır. D-dede usulunce posta oturur. E-dede eğitici konuşmalarını (muhabbetini) yapar. F-ceme başlamadan önce rızalık toplanır ve sorun varsa halledilir, dargınlar barıştırılır. (Rızalık abdesti alınır) G- ‘Edep erkan / sükutu lisan / mümine naişan’ der. Herkesin düzgün oturup, konuşmaması ve niyazlaşması sağlanır. (cem mühürlenmiştir) Ğ- Selamlama okunur (Hz. Muhammet ve oniki imamlar zikredilir) H-Hizemt deyişi okunur 12 hizmete görev verilir. I- oniki hizmete sahiplerine dua verilir. İ-post serilir J- Nur Suresinin 35. Ayeti okunur ve çerağ yandırılır, çerağ deyişi söylenir. K-Tezekar (ibriktar) tarikat abdestini aldırır. I- Gzöcü duasını okur ve göevine çekilir. M- Süpürgeciler dualarını okurlar. N- tevbe duası ve Nad-ı Ali duası okunur. (Secde edilir) O-Üç duvazimam okunur (Secde edilir) Ö- üç tevhit okunur (scde edilir) P- Üç tevhit okunur (Secde edilir) R-Miraçlama okunur/ Kırklar semahı yapılır. S- İstek semahı yapılır. Ş-Saki suyu duası okunur ve saki suyu dağıtılır. T-Mersiyeler okunur. (Secde edilir.) U-Hz. Muhammet ve oniki imamalra selavat (sazla) verilir. (çekerim aşkın yayın/ ceme girmesin hayın/ tevhit kararın buldu/ yol erkan yolun aldı.) Ü- Süpürge (car) çalınır ve duası alınır. V- oniki hizmet sahipleirne toplu dua verilir. Y- Lokma duası verilir ve dağıtılır. ‘Göz nizam el terazi, herkes oldumu hakkına razı’’ denilir rızalık toplanır. Z-Post kaldırılır/ cerağ söndürülür ve cem dağılma duası veriir, cem sona erer. Ali Rıza Uğurlu (Al- Uğ)

 

İnancı  talibe öğretir. Veli Tanrıverdi (Ve-Ta)

 

Erkan tutar. (Nevzat Demirtaş(Ne-De))

 

 

Bir dede; hizmetliler tarafından hazırlanan “cem” salonuna giren bir dede pir postuna niyaz ederek, 12 hizmet sahibini çağırarak; hizmet gülbangını vererek hizmetlerine yollar.

Alevî-Bektaşi cemlerinde 5 meydan vardır. 1- Sohbet Meydanı 2- Rıza-i Lokma meydanı 3- Cem meydanı 4- İkrarı cem meydanı ki (Bu meydan eğer taliplerden 4 can musahip olurlarsa açılır) 5- Erkani cem meydanı ki Alevî Bektaşilikte bu meydana “halk mahkemeside” deriz. Yılda bir her talip bu meydana girmek zorundadır. 6- Hiçbir Alevînin tavsip etmediği bir meydandır ki... Biz bu meydana düşkünlük meydanı diyoruz. talip cezasını bitirip tekrar yola girmek isterse, cemaat izin ve pirin himmeti ile mürvet meydanı açılır. Muhakemesi yapılan talibin haklıya, hakkını vererek, cemaat ve pire sığınıp af dilediğnden, af edilir. Bir daha o hatayı işlememek koşuluyla. (Hüseyin Yalçın(Hü-Ya))

 

Önce sorgular sorulur. 12 hizmetler sırasıyla devam eder. kurban kesilir, ikrar alınır. Görgüler yapılır. Varsa dar hizmeti yapılır. Semahlar dönülür, lokma dağıtır cem birlerin hizmet biter. (Mustafa Özer(Mu-Öz))

 

 DEDELERİN  CEM YÜRÜTMELERİNDE YAŞLARININ ÖNEMİ OLUP/ OLMADIĞI

 

Dedenin yaşı önemli değil, bilgili ve dürüst olması yeterlidir. (İsmail Türker (İs. Tü.))

Var. (Kalender Topalcengiz (Ka. To.))

Yürütür. (Kazım Bayram (Ka. Ba.))

Dedelerin cem yürütmelerinde ehli kamil olmalı ayrıca okuma yazma bilmeli, cemin 12 hizmetini bilmeli. (Halil Buğa (Ha.Bu.))

 

Rüşt yani evli müsahipli dedeler Cem yürütebilir yeterki kendisini yetiştirmiş emin kişi olsun. (Hasan Dedeoğlu (Ha. De))

 

Dedelerin cem yürütmelerinde yaşlarının önemi vardır. Çünkü buluğ çağa erişmiş olması ve evlenmiş olması şarttır. Küçük yaşta olan dedeler her yönden mesela bilgi, tahsil eksikliği, deney, tecrübe durumları eksik olur. (Hasan Hüseyin Aslan(Ha. Hü. As))

 

Halk arasında “akıl yaşta değil baştadır” deniliyor olsa da her şeyin bir zamanı var. Cemi yöneten dede topluma hitap ettiği için olgun bir yaşta olması daha doğrusu kâmil olması gereklidir diye düşünüyorum.  (Hasan Müldür(Ha. Mü)) (Ali Asker Müldür(A. As. Mü))

 

Dedenin yaşının önemi yoktur. Bilgiye bağlıdır. (Hasan Yasevioğlu(Ha. Ya))

 

Bilgili olmak. (Haydar Aslan(Ha. As))

 

Bilgi ve beceri sahipi olmalı, yaş saygınlıktır.(Hasan Şanlı(Ha. Şa))

 

Yaşları kemale ermiş dede yoksa yetenekli genç de cem yürütebilir. Ancak çocuk yaştaki çocuk cem yürütmez. (Hıdır Yıldırım(Hı. Yı))

 

O bilgiye sahip olup o konumda olan dede hangi yaşta olursa yapabilir(Hüseyin Kaplan(Hü. Ka))

 

Musayili olmalı(Hüseyin Er(Hü. Er))

 

Yinelemek gerekirse C3, C8, C10, C12’yi göz önünde bulundurmak suretiyle bütün bunlara sahip her yaştan dede cem yürütebilir. Yeterki kuralları harfiyen yerine getirmek suretiyle(Hüseyin Kırca(Hü. Kı))

 

Tabi ki cem yürüten dedenin yaşı sorulmaz ama ehli kâmil olsa daha iyi olur. (Hüseyin Özgeoğlu(Hü. Öz))

 

Cemde dedenin yaşının önemi yoktur. Çünkü akıl yaşta değil baştadır. Her yaştan dede cem yürütür. Akıllı ve bilgili olsun yeter. (Hüseyin Şahin(Hü. Şa))

 

Saygı hürmette kusur yapmamak koşuluyla yoktur. Evet bilgi sahibi ise. (İbrahim Doğan(İb. Do))

 

Yaşın önemi olmamalıdır. (İsmail Eker(İs. Ek))

 

Dedelerin cem yürütmede yaşın değil bilginin önemi vardır. (İsmail  Özcan(İs. Öz))

Evet. (Kazım Kızılgöz(Ka. Kı))

 

Hayır bilgisi varsa yürütebilir.(Mahmut Akbulut(Ma. Ak))

 

Var tabiki akil balik olmak ve müsahibi olmak, en azanından sorumluluk taşıyabilmeli, her yaşta dede cem yürütemez(Mahmut Gökçe(Ma. Gö))

 

Dede akil balik olacak ve fazla yaşlı olmayacak. (Mehmet Başpınar(Me. Ba))

 

Ataların bir sözünde (7 yaşında kamil kamildir, 70 yaşında cahil cahidir) insanı kamil olursa dedelik 25 itibaren başlayabilir, maksat kamil, olgun olmasıdır. Bu olgunlukla bilgisi beraber olursa sakıncası olmaz yaş önemli değil, kültür ağırbaş önemlidir. (Mehmet Çelik(Me. Çe))

 

 

Cem yapma bilgisine sahip, “kendi özünü bilen” genç-yaşlı her dede cem yürütebilir. Ekseri dedeler yaşlı olur. Çünkü: Her ocakta “postnişin dede” belirlenirken, saygı kurallarına uyularak; yaşlı ve kâmil zatlar tercih edilirdi. Bu yaşlı zat, yanında genç bir yakınını beraberinde talib içerisine götürüp yol ve erk­ânın tatbikatını yerinde öğretirdi. Ayrıca talipleri yakından tanıtırdı.Fethi Erdoğan (Fe-Er)

 

Hayır. Evet. Abdullah Tayyaroğulları(Ab-Ta)

 

Cemin ekam ve hizmetlerini bilen her dede cemi yürütebilir.Ahmet Karanfil(Ah-Ka)

 

Dedelerin cem yürütmesinde yaşın önemi vardır. Ancak her yaştan dede cem yürütebilir.Ahmet Turgut(Ah-Tu)

 

Müsahip tutan ve görünen dede cem yürütür.Ali Canpolat(Al-Ca)

 

Dedelik vasfına yeterince sahipse yaş haddi olmaz. Posta layık olan her dede yürütebilir. (ergenlik çağından çıkmış olmalı)Ali Doğan(Al-Do)

 

Dedenin yaşı önemli değil. Bilgili ve kültürlü olması saygın canlarını doyurucu olmasın.Ali Osman Bozdemir(Al-Bo)

 

Bilgisi ve yeteneği varsa yürütmesinde bir sakınca yoktur. Her yaştan dede cem yürütebilir. Bertal Yıldırım(Be-Yı)

 

Yaşın önemi var. Celal Özkan(Ce-Öz)

 

Yoktur. Müsahibi olan askerden gelen yapar.Celal Yüksel(Ce-Yü)

 

Dedeler olgun bir yaşa varmış olmalıdır. Örneğin yinede 20 yaşını doldurmuş olmalıdır. Cemal Güler(Ce-Gü)

 

Yok.Cemal Mutluer(Ce-Mu)

 

Yaşların önemi yok. Kemalettin ve marifetin önemi var. Cemal Sevin(Ce-Se)

 

Bir dedenin cem yürütmesi için olgun ve bilinçli akıl balığ olmalı.Çelebi Eken(Çe-Ek)

 

En az 25 yaş aranmalıdır. Divane Ay(Di-Ay)

 

Dedelerin yaş olarak 20 yaşını doldurması ve bilgiye sahip olması gerekir. 20 yaştan küçük olan birinin her an hata yapması olanaktır. Elvan Çelen(El-Çe)

 

Yaş önemli değil.Feyzi Erdoğan(Fe-Er)

 

Isteğe bağlı.Halil İbrahim Dişli(Ha-Di)

 

Dedelerin cem yürütme yaşları 30 ve Ehl-i kamil olması gerekir. Her yaştan cem yürütemez.Hasan Akkaya(Ha-Ak)

 

Ister küçük ister büyük olsun yeterki Ehl-i olsun. Oniki hizmeti yürüte bilirse yapar.Muharrem Arslan(Mu-Ar)

 

Dedelerde yaş önemi vardır. ama hizmet bakımından yaş önemi yoktur yeterki bu konuda bilgi sahibi olsun cemi yürütebilir.Murtaza Dinçer(Mu-Di)

 

Eğer dedenin illede yaşlı olmasına gerek yoktur. Bilgisi varsa o hizmetin erbabıysa o hizmeti yürütebilir. Eğer bir dedenin bilgisi varsa ehli kamil ise yaşın genç olmasının bir önemi yoktur.Musa Çetinkaya(Mu-Çe)

 

20 yaşından bilgili ve yetenekli olanlar yürütür.Mustafa Başaran(Mu-Ba)

 

Dedelerin cem yürütmelerinde cem içinde herşeyi yerine getiriyorsa hiçbir farkı yoktur. Cahille aynıdır. Mustafa Doğan(Mu-Do)

 

Yok. Fakat bilgili ve alim olmalı. Yürütebilir.Mustafa Güler(Mu-Gü)

 

Dedenin yaşı akıl baliğ olup şeriatta 10 makamı tamamlamış müsahip tutmuş 4 kapı 40 makamda kamil olması yeterlidir.Mustafa Güvenç(Mu-Gü)

 

Bizce cem yürütmede dedelerin yaşının herhangi bir önemi yoktur. Olgunluk çağına girmiş  aklı selim,hal ve hareketlerini kontrol edebilen toplumun seçip kabullendiği herkes cem yürütebilir.Niyazi Arslan(Ni-Ar)

 

Yaşın önemi yoktur. Her yaşta cem yönetilir.Nuri İmre(Nu-İm)

 

Dedeler genç ve dinamik olmalı ve bunun yanısıra bilgili olmalı.Paşa Akkaya(Pa-Ak)

 

Dedelerin cem yönetmesinde gerekli bilgiye sahipse ve bu görevi yapmaya ahlaken müsaitse yaşın önemi yoktur. Yedi yaşındaki ehil ehildir, yetmiş yaşındaki cahil cahildir.Remzi Erdoğan(Re-Er)

 

Dedelerin cem yürütmesinde tabiki yaş önemlidir. En azından 40 yaşında olması eline,beline,diline sahip olması gereklidir.Rıza Aslan(Rı-As)

 

Dedenin cem yürütebilmesi için yaşının en az 25 olması gerekir. Yaşı küçük ise cemi yürütemez.Rıza Büyükşahin(Rı-Bü)

 

Dedenin bir cemi yürütmesi için yaş sınırı aranmaz. Yeterki ocakzade olup cemi icra edebilsin ve her yaşdaki dede cemi yürütebilir.Rıza Özer(Rı-Öz)

 

Bizim ocağımızda yaşların bir önemi yoktur. Sadece dedenin ikrarlı ve müsaipli olması yeterlidir. Alevilikte bir söz vardır.köşe taşı köşeye gerekir diye dede de bir köşe taşıdır.Yaşın önemi olmaz. Seyfi Oğuz (Se-Oğ)

 

Dedelerin yaşının önemi yoktur, bilgili ve erdemli olması esastır. Şinasi  Erdoğan (Şi-Er)

 

Dedeninc em yürütebilmsi için yaşla ilgisi yoktur. Yeter ki cem yürütecek kabiliyette ve bilgide olması gerekir. Şevki Demir (Şe-De)

 

Yaşın önemi yoktur. Hamza Hoca Toraman (Ha-To)

 

Dede olan kişinin buluğa erip aklı baliğ olması gerekir ve m

Sahipli olmalıdır. Dedeolan kişinin dürüst, sevilen, sayılan biri olmalıdır. Herkesin sevip, saydığı ve güven duyduğu biri olmalıdır. Yusuf Çalışkan (Yu-Ça)

 

Dedenin  yaşının önemi var mı* sorusuna ; ben 47 yaşındayım en çok tepki ben dedeyim dediğim vakit veya hizmet yaptığım zaman insanların rahat olmadığını görüyorum. Çünkü yaşta da olgunluk isteniyoru, dedenin kravatlı, modern olması yadırganıyordu ama biz buna alıştık. Tabii ki dede olgun yaşta Mürşid-i Kamil insan olmalı. Ali Rıza Uğurlu (Al- Uğ)

 

Belirli bir yaşta. Veli Tanrıverdi (Ve-Ta)

 

Tecrübe olursa yaş fark etmez. (Nevzat Demirtaş(Ne-De))

 

Hizmet yapanındır. Genç veya ihtiyar olsun, her yaştaki insan cem yürütebilir yeterki dedelikle beraber eline, diline, beline bağlı kalsın. (Ali Özcan (Al-Öz))

 

Elbette bir dede kemalete ermesi önemlidir. Ancak bir dedenin cem yürütebilmesi için pirliğin bütün vasıflarını üstünde taşıması gerekir. Cem edep erkanını bütün kemaletine sahip olması şarttır. Bu; Cenabı Hakkın Ehlibeyt evlatlarına sunduğu bir nimet olup, belirgin özellikleri üzerinde, nişanelerle taşır. (Hüseyin Yalçın(Hü-Ya))

 

Dedeliğin yaşı olmaz.(Mustafa Özer(Mu-Öz))

 

 RIZALIĞA BAKIŞ, RIZALIĞIN ÖNEMİ

  Tabiki başta rızalık gelir, dede dahil olmak üzere her talibin birbirinden razı olması ve el ele ve el haka vasil olması gereklidir. (İsmail Türker (İs. Tü.))

Bende bunun yanındayım. Rızasız dedlik olmaz. (İsmail Yalçın (is. Ya.))

Herşeyden önce hak ve hukuka birliğe dirliğe hakkı olmayan şeye saygılı olmalı. (Kalender Topalcengiz (Ka. To.))

Kul hakkına riayet edilmeli. (Kazım Bayram (Ka. Ba.))

Kul hakkı ve yetim hakkı dedelerin temel görevlerindir. Rızasız hak yenmez. Rızasız lokma haramdır. Ve rızasız her şey haramdır. Günahı çoktur. (Halil Buğa (Ha.Bu.))

 

 

Zaten rızalık meselesi, kul hakkı alıp verilmeden görgü olmaz. Cemin gayeside budur. (Hasan Dedeoğlu (Ha. De))

Rızalık kavramı kul hakkı demektir. Hak muhakkak sahibine verilmeli rızasız hiçbir şey yapılmamalıdır. Bir dörtlük daha yazıyorum.

Görmediğin şeyi ben gördüm deme

Gördüğünü sakla yalan söyleme

Hak rızayı gözet haramı yeme

Sakın emanete etme hiyanet

Dediği gibi rızasız hiçbir lokma yemememiz lazımdır. Kur’an da miskal kadar hayır yazılır miskal kadar şer yap oda yazılır. Düsturuna uyulması şarttır dedeler adaletli olmalıdır. Hatır kalır yol kalmaz düsturuna uymalıdır. (Hasan Hüseyin Aslan (Ha. Hü. As))

 

Rızalık, Alevîlik yolunun olmazsa olmaz esaslarından biridir. Dedeler bu esası kendi hayatlarında mutlaka uygularlar ve taliplere de bunu her zaman öğütlerler. Bu esas “eline, diline, beline” özdeyişiyle förmüle edilmiştir. Örnek olalrak; Cemde lokma dağıtıldıktan sonra görevli cemaatten “Ey mümin, müslüm, gazi, ben dağıttım hak niyazı elim değil terazi, herkes hakkına oldumu rıza” diye sorarak rızalık ister. Bu Alevîlerin rızaklık kavramına verdikelir önemi, günlük hayatlarına nasıl yansıttıklarının bir göstergesidir. (Hasan Müldür(Ha. Mü)) (Ali Asker Müldür(A. As. Mü))

 

Rızalık almayan ceme giremez. Rızalığın önemi barışık olmak, özür dilemek. Kendi ile küs olan kişide rızalğını almak barışmak. (Hasn Yasevioğlu(Ha. Ya))

 

Dargın, küsgün olmamak, birlik, barış beraberlik(Haydar Aslan(Ha. As))

 

Rızalık kavramına uyduğumuz için görüş ve önerilerimiz ifade edemedik. Cem yöneten dedenin rızalık almadan posta oturması asla kabul edilemez. (Hasan Şanlı(Ha. Şa))

 

Rızalığın önemi her bakımdan kul hakkına dayanır. Bu rızalık olmadan bir şey yapılamaz. (Hıdır Yıldırım(Hı.Yı))

 

Rızalık kavramı: Kul hakkı ile hakkın huzuruna gidrilmediği gibi bir birinde hakkı olan cem giremez. Girerse o meydanda mutlaka haklı hakkını alacak gönül birliğine varılması zorunludur. (Hüseyin Kaplan(Hü. Ka))

Sorulur ve küsülü barıştırılır. Düşkün kaldırılır, sucu varsa cezalı yoksa bırakılır. (Hüseyin Er(Hü. Er))

 

Ahlakı olmayan hiçbir kimsenin ne kendine ne de başkalarına zarardan başka bir şey getirmeyeceği kesindir. Ahlak “Güzel ahlak” kuralları olmazsa hiç bir şey yapılamaz. Yapılması düşünülemez doğruda olmaz. Alevî kültürü, felsefesi bu konuda çok titizdir, öylede olması gerekir zaten olmazsa koşulu vardır!(Hüseyin Kırca(Hü. Kı))

 

Önceden anlattığımız gibi kul hakkı vardır. Kul hakkının ele alarak küskünler barışıp niyazlaşıp birbirinden rızalık almadan cem hizmeti yürütülemez. (Hüseyin Özgeoğlu(Hü. Öz))

 

Alevîlikte rızalık birbirine hak geçirmemektir. Taliplerin birbirlerine haksızlık yapmamaları gerekir. (Hüseyin Şahin(Hü. Şa))

 

Bence en önemli bir kavramdır. Rızasız yapılan tüm ibadetler ve yapılanlar geçersizdir. (İbrahim Doğan(İb. Do))

 

Alevîlikte rızalık çok önemlidir. Rızasız hiçbir iş yapılmaz. Meydana alınan sorgulanrı. Cemde bulunan tüm canlar adına rızalık alınır ve kimsenin üzerinde kul hakkı kalmaması dede tarafından sağlanır. (İsmail Eker(İs. Ek))

 

Alevîlikte dedeler rızalığa Alevîlik felsefesindeki gibi bakarlar. (İsmail Özcan(İs. Öz))

 

Müsaadesiz el sürmemek. (Kazım Kızılgöz(Ka. Kı))

 

Rızalığın önemi büyüktür bir varettir ve kimsenin hakkına tecavüz etmemek şartıyla ve dililne, beline sahip olmak üzere komşudan rızalık almak üzere cem evine girebilirsin. (Mahmut Akbulut(Ma. Ak))

 

Rızalık olmasa olmaz. Çünkü Muhammed Ali(nin yolu kıldan ince kılıçtan keskin zaten rızalık kavramını tam anlamıyla yerine getirmezsen barışı sağlamak zor ve hayal olur. (Mahmut Gökçe(Ma. Gö))

 

Dedelerin makamı rıza kapıdır. Cemde her şey rızaya bağlı kalk rizdile otur. Rıza ile haka can ver oda rıza ile. (Mehmet Başpınar(Me. Ba))

 

Evel söz yolumuz rıza yoludur. Alevî felsefesi ve kültüründe rıza olmadan bir iş yapılmaz talip rızalaşmazsa küskün yola ve görüme giremez. Pirde rızayı tahsil etmeden dedelik yapamaz hakkın rızasına eremez. (Mehmet Çelik(Me. Çe))

 

 

Kul kuldan razı olmaz ise, Allah’da kuldan razı olmaz, “Kul hakkı ile bana gelmeyin!...”emri, Ulu Tanrı’nın kesin emridir. Dedeler, bu emr-i ilahiye uyarak “yol-erkan” yürütmüşlerdir. (Ocaktan olup da nefsine esir olanlar, bu tanımlamalarımızın dışındadır.) Kişiler birbirinden razı olmadıklarında kırgınlık olur. Kırgınlık küskünlüğe, küskünlük kine, kin kavgaya sebep olur. Kavgalı insanlarla da Alevilikte cem yapılıp ibadet edilemiyor. Illa da barışık olmak gerekiyor... Diğer inanç sahipleri ile Aleviliğin açık farkı da bu noktada ortaya çıkıyor. Ne yazık ki Alevilikteki bu güzelliği göremeyen milyonlarca okur-yazarlar var.Fethi Erdoğan(Fe-Er)

 

      Rızalığın önemi küsleri barıştırmak. Helallaşmayan ceme giremez.Abdullah Ceylan (Ab-Ce)

 

Cem evlerinin başta gelen en önemli özelliklerinden biridir ki Allah dahi iki suçta affetmez kulunu 1- Allaha şirk (ortak koşmak) diğeri kul hakkını yiyenler. Bunlar hakkı yiyilen kul razı olunur ve ceme alınır.Abdullah Tayyaroğulları(Ab-Ta)

 

Rızalık aleviliğin temelidir. Dedelerde her zaman rızalığa gerekli önemi vermişlerdir.Ahmet Karanfil(Ah-Ka)

 

      Dedeler pirinden dua alacak sonra gelip cem yapacak.Ahmet Turgut(Ah-Tu)

 

      Rızasız görgü olmaz, rızasız lokma yenmez.Ali Canpolat(Al-Ca)

 

Kul hakkı temel anlayıştır. Rızalık olmadan hiçbir işe başlanılmaz. Rızası alınmayanların yani küskün olanların cemde herkesin içinde canlardan sorularak doğruluğu esas tutularak rıza ile yol erkan sürdürülür. Ali Doğan(Al-Do)

 

Kul Hakkı ile ceme kimse gelemez. Eline,diline,beline bağlı olmak. Ali Metin(Al-Me)

 

Rızalık bana şunu hatırlattı bir nefes vardır. güzel aşık cevrimizi çekemessin demedimmi bu bir rıza lokmasıdır. Yiyemessin demedimmi rıza size sunulmayan bir şeyi almamak veya sunmamak bir şeyi gönül rızası ile vermek. Ali Osman Bozdemir(Al-Bo)

 

Dedeler rızalığa çok önem verirler. Çünkü rızalır alınmadan “Hak kulu” alınmaz. Kul hakkına gayet riayet ederler. Bertal Yıldırım(Be-Yı)

 

Kul hakkı almak ve vermek hakka teslim olmak. Celal Kami(Ce-Ka)

 

Kul hakkından arınmadan CEM’e girilmez.Celal Özkan(Ce-Öz)

 

Güzel bakıyorlar. Ahlakın güzel olmasıdır. Celal Yüksel(Ce-Yü)

 

Rızalık kavramı çok önemlidir. Kul hakkını gözetmeli ve insanlarla canları eşit tutmalıdır. Fakir-zengin, güçlü-güçsüz diye ayırmamalıdır. Can olacak kişi ya da dede kul hakkı üzerine oturmamalıdır. Cemal Güler(Ce-Gü)

 

Bir talibin razılığı alınır. Cemal Mutluer(Ce-Mu)

 

Her dede nerde olursa olsun ancak  üzerinde durduğu konu rızalıttır. Rızalığın önemi birlik beraberlik sağlama kötülük ve kırgınlıkları yoketmektir.Cemal Sevin(Ce-Se)

 

Cemlerde rızalığa çok önem verilir. Bir dede veya bir talip müsahip kurbanı kesildiği zaman kapının komşunun rızalığı alınmadan kimse görülemez. Ceme giremez.Çelebi Eken(Çe-Ek)

 

Her konuda rızalık asıldır. Rızasızlık söz konusu edilemez.Divane Ay(Di-Ay)

 

Dedelerin rızalığı bakış açısı temel ilkelerinden birisidir. Ibadetimizin, rızalık olmadan yürümeyeceğini mutlaka insanların birbirinden rızalık alması gerektiği ve rızalık aldıktan sonra cem ibadetlerine gireceği imam cafer buyruğu dediğimiz kitapta açıkça anlatılmaktadır. Kul hakkıda aynıdır. Çünkü, kimsenin kimsede hakkı olmamalıdır.Elvan Çelen(El-Çe)

 

Kul hakkı insanca yaşamanın temelidir. Kul hakkına riayet etmiyen alevi olamaz.Feyzi Erdoğan(Fe-Er)

 

Doğruluk,doğru kanaatinde olmalıdır. Hak yememesi vicdan sahibi olmalı.Halil İbrahim Dişli(Ha-Di)

 

Rızalık; birlik,beraberlik,barış simgesidir.Hasan Akkaya(Ha-Ak)

 

Rızasız kimseyi cem evine alamayız. Kul hakkı yetim hakkı, eşinden boşanmış, katil olmuş birisiyle dargın olan

Ceme almayız. Muharrem Arslan(Mu-Ar)

 

Rızalık kavramını şöyle ifade edeyim. Zaten ceme giden bir kişi darı mansur olmadan evvel herkesin rızasını almak zorundadır. Borçlu ise borcunu vermek küsülü ise barışmak yani dökdüğünü dolduracak ağlattığını güldürecek herkesin rızasını alacak rızalığın önemi kin olan yerde katıl vardır. katıl olan yerde hak gerçeği yoktur. Rızalığın önemi budur.Murtaza Dinçer(Mu-Di)

 

Rızalık alınmadan cem olmaz. Görgü cemlerinde cemaate gelen talipler halk huzurunda halk mahkemesi kurulur. Herkese o divanda sorulur. O sorgulamada yaptığı suçları açıklar. Eğer toplumun affedemiyeceği suçlarsa cemden çıkarılır.Musa Çetinkaya(Mu-Çe)

 

Kul hakkı ödenmeden yıkılan gönül yapılmadan cem yapılmaz.Mustafa Başaran(Mu-Ba)

 

Alevilik dedeler yukarıdada anlattığım gibi erkek,kadın hakları birbirine eşittir. Bunların cümlesinin rızalığını almadan hiç bir şey yapılmaz. Bizde kul hakkı çok önemlidir. Cenabi Allah neyle gelirsen gel kul hakkı ile gelme demiştir. Bunun içindirki biz rızasız hiç bir şey yapamayız. Lokma bile yiyemeyiz. Mustafa Doğan(Mu-Do)

 

Müritlerin birbirleriyle küskünlükleri olduğu zaman dede  buna el atarak bunların birbirleriyle barıştırdığı zaman buna rızalık denir.Mustafa Güler(Mu-Gü)

 

Gönüller kirlenmişse ali imara 61 *** dua kabul olmaz. Ayrıca Allah üzerinede kul hakkı olanı bağışlamıyor. Tin süresi açık ali kamil hakiminin diyor.Mustafa Güvenç(Mu-Gü)

 

Rızalık kapısı hak kapısıdır.Nesimi Demir(Ne-De)

 

Rızalık kavramı alevilikte esastır. Rızasız hiçbir iş yapılamaz. Kulun hakkını bu dünyada vermeliyiz. Öbür tarafta ne olacağı meçhuldur. Zaten kul kuldan razı olursa yaratıcı mabut dünden razıdır. Herkes birbirinden razı olmalı sevmeli,sevilmelidir. Dedelerde bu kavrama oldukça önem vermelidir. Haklının hakkını ayini cem erenleri bu dünyada vermeli sorunlar bu meydanda hallolmalı kimse kul hakkı yememelidir.Niyazi Arslan(Ni-Ar)

 

Bir talib dara geldiği zaman pir olan önce talibin kusurlu olduğunu olmadığını hak yoluyla sorar. Ondan sonra talibe duasını verir. Rızalığı ile yer gösterip edep erkan ile oturur.Nuri İmre(Nu-İm)

 

Aleviliğin önde gelen kurallarından biridir. Dürüst olmayan alevi olamaz. Oda o yolun kalleşi olur.Paşa Akkaya(Pa-Ak)

 

Rızalık kavramı vardır. rızalık almadan ve rızalığa muhat canlar cemi terk etmeden cem başlamaz. Rızalığın önemi tüm cem erenlerin tek vucüt olması yanı kırklar cemindeki birimiz kırk kırkımız bir ilkesine ters düştüğünden önemi vardır. Remzi Erdoğan(Re-Er)

 

Rızalık kavramı alevilikte ön planda tutulur. Rızalık alınmadan hiçbir dede cem ve tarikat yürütemez insan haklarına önem verilmesi için evvela kul hakkı rızalığı alınır ondan sonra cem ve tarikat yürütülür. Allahımızın sözlerine önem verilmesi kulum ne hakkıyla gelirsen gel kul hakkıyla gelme demiştir.Rıza Aslan(Rı-As)

 

Dede kul hakkının yenmemesi için her yörede rehber tabir ettiğimiz ve o yöre halkının itibar ettiği saygı duyduğu bir şahsı rehber tayin eder ve bu şahıs dedeyi tem silen o yöredeki küskünleri barıştırır biri birine haksızlık edenlere müdahale eder. hasta fakir yardıma muhtaç kaç kişi varsa tespit eder yapamadığını dede gelince bu durumu arz eder. dede bu tür müşküllerin hepsini hal eder. ondan sonra cem işlevine başlar burada dedeyi dinlemeyip haksızlığını yürütmeyi sürdüren şahısda aforoz eder. bundan böyle bütün talip bu şahısla maddi manevi ilişkisini keser. Kimseden yüz bulamayan o talip hatasını anlarda yaptığı hatayı telafi ederse tekrar dede tarafından ceme alınır.Rıza Büyükşahin(Rı-Bü)

 

Alevilikde ceme giren her şahısdan rızalık alınır. Rızalık demek insanların birbirleri ile hoşgörü olması için birbirlerinden razılık alınır. Kul hakkı birbir arasındaki haklarını alıp vermektir. Rızalığın önemi birinin öbürüne hakkı olup vermesse o hak taleb edilir.adam vermezse o adam ceme giremez.Rıza Özer(Rı-Öz)

 

 

Muhammet Ali’ nin yolu Allah’ ın yolu Allah’ ın nurudur.evliyanın sırrıdır.Rızalık Muhammet Ali yolunun temel direğidir. Rızalık olmazsa hiçbir iş yapılmaz, cem kurulmaz, ibadet yerini bulmaz.İmam-ı cafer Sadık Hazretleri şöyle buyurur;her kim talip olur Muhammet Ali yoluna ikrar verip tarikattın edeplerine erkanına, farzına, sünnetine iradet getirirler ki rızasız iş görmeyek ikrarları caiz ola.Rızası yol olmaz yol erkan Allahı’ ın evidir.Mümin Müslüm rızasız lokma yese veya  yedirse şeriat asi olur.tarikatte hakikate yüzleri kara olur. Yol  düşkünü olurlar. Hatta daha ağır olarak ta şöyle demektedir. Bunlardan  doğan evlat zinadır diye buyurmaktadır. Seyfi Oğuz (Se-Oğ)

 

Rızalık konusunu anlatan ve uygulayan dedeler olduğuna göre, rızalığa bakış açısı ortadadır zannediyorum.önemine gelince; Allah ‘’kul hakkıyla karşıma gelme’ dediğinde kulda hakkından vazgeçmeyeceğine göre, rızalık hakkı kendiliğinden doğuyor. İnsanların insanca yaşabilmeleri, eşitlikçi, bölüşümmcü ortamı yakalayabilmeleri için rıza kapısından geçmeleri gerekir. Şinasi  Erdoğan (Şi-Er)

 

Rızalık kavramı çok önemlidir. Gerek dede gerekse talip olsun birbirlerinin gönlünü incitmiş ise birilerinin onun üzerinde hakları var ise ne o dede cem yapabilir ne de o talip ceme giremez. Üzerinde haklaı olan kişilerden rızalık almaları gerekir ve Kur-an’ı Kerim’ de de ‘kul hakkıyla huzuruma gelme’ buyurulmaktadır. Şevki Demir (Şe-De)

 

Aleviliğin temeli kul hakkıdır. Kul hakkı yenmemelidir. Hamza Hoca Toraman (Ha-To)

 

Ceme girebilmek için herkesin biir birinde razı olması şarttır. Razılık olmadan hiç kimse birbirinde razı olması şarttır. Razılık alınmadan hiç kimse ceme alınmaz. Herkesin razı olduğu kul hakkının bulunmadığı bir kimsede Allah’ ında razı olcağaı Aleviliğin temel felfesidir. Onun için buna çok dikkat edilir. Yusuf Çalışkan (Yu-Ça)

‘’kul Hakkı’’ meselesi diğer  bir deyimle ‘RIZALIK’’ eğer inanç sistemlerinde bu hak sorgulanmış olsaydı devler yapısı içinde polis sistemine adliyeye gerek kalmazdı. Çünkü o zaten sorgulanıyor. Sorgulandığı içinde kişi üzerinde vaydırıcılık etkisi yapıyor. Dini inancı olduğu için o haktan korkuyor. Bir inanç sistemi düşünün ki; kişi karşısındaki insanın hal ve hareketlerinden sorumluntutuluyor adına ‘Müsahiplik’ diyoruz. Müsahiplikte diğerinin yapacağı yanlış diğerini de bağlıyor dolayısıyla kişi kişiiyi denetliyor ve suç işlememesi için baskı unsuur oluyor. Daha öncede belirttim. 1- Allah2 a şirk koşmayın 2- ‘Kul hakkı ile huzuruma gelmeyin bu iki hakkı bağışlamıyorum ‘’ diye buyuruyor Allah. Ve biz dedelr insan yaşıyorken bu hakkı soruyoruz. Ölen insanı musalla taşına koyup soruyorlar ‘’razımızınız?’’ diye. Razı olmasan ne yazar ki; kalkıp hak ödeyecek mi* Şehirleşme ile birlikte Alevilein sıkıntısı da başladı şöyle ki; cemevi doluyor kişiler birbirlerini tanımıyorlar değişik ocaklardan talipler gelmiş. Rızalığı nasıl alacaksın? Kapıcı niye var? Sorun burada ama dünyadki inanç sistemlerinde olmayan bir şey var Alevilikte o da ‘Kul Hakkı’ bu çok öneml. Bu biterse cem sadece suret yani Zahiri olur ki bunund a batıniliği kalmaz. Ali Rıza Uğurlu (Al- Uğ)

 Rızalık kişiye bağlıdır. Rtızası olmayan zorlanmamalı dede de bunu uygulamalıdır. Veli Tanrıverdi (Ve-Ta)

 Esas gaye halkı birliğe döktem hak hukuk esaslarıdır. (Nevzat Demirtaş(Ne-De))

 Dede bir köye gelip cem yapınca, köyün halkın akşamleyin cem gelmeden evvel, yıkanrı, temizlenir, en iyi elbiselerini giyerler ve öyle gelirler. Cem evinde toplanırlar. Bu yer orada ziyaretgah,  yani peygamber soyundan gelenlerden birinin yattığı yer olur veya köyde büük bir odada toplanılır. 12 hizmeti yapan şahıslar görevlendirilir. Bu arada dede toplanan halka “birbirlerinden şikayetçi olan var mı der. Kavgalı olan veya alacağı olan veya malına ziyan etmiş olan varsa , şikayetçiler oratya çıkarlar dede ve şahitler huzurunda bunları barıştırır ve rızalık alırlar ve düşmanlık ortadan kalkmış olur. Burada dedenin görevi hakimliktir. (Ali Özcan(Al-Öz))

 Rızalığın önemi: Her Alevî yol evladı ve Evladı Resul için çok önemildir. Hiçbir Pir, üzerinde kul hakkı bulunan yol evladını sorgulamadan yola alamaz. Mutlaka, hak sahibinin rızasını pir ve cemaat huzurunda almalı. Ve teslimi rıza olmalı ki ceme alınsın veya erkanı cemlere girebilsin. Alevî-Bektalişilikte meydanlarımıza hiçbir zaman razısız lokma girmediği gi; cemaatın rızalığını almadan, komşularınında rızalığını almadan da hiçbir yol evladı da giremez. Hakkında davacı olan yol evlatları da Muhammed – Ali meydanında yargılanarak rızalık alınır. Nadir müstesnalar  hariç. O müstesnalarda düşkün sayılır. (Hüseyin Yalçın(Hü-Ya))

 

İslam dininde önemli “Kul Hakkı” dır. Rızalık alınmadan hiçbir olmaz. (Mustafa Özer(Mu-Öz))

 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile