Dedelerden Gelen Toplu Yanıtlar, 1998, (8.Bölüm)

DEDELERİN ALEVİLİKLE İLGİLİ SORULARIMIZA VERDİKLERİ YANITLAR 8. BÖLÜM

(Ayhan AYDIN’ın hazırladığı sorulara 16/18 EKİM 1998 CEM VAKFI ANADOLU İNANÇ ÖNDERLERİ BİRİNCİ TOPLANTISI Öncesi Ve Sonrası Dedelerin Toplu Cevaplarıdır)

Aşağıda, Alevi Dedelerine yönelttiğimiz sorulara karşılık onların verdikleri yanıtlar hiçbir müdahale olmadan olduğu gibi verilmiştir.

DERLEYEN: AYHAN AYDIN, 1998

DEDELERDE BULUNAN KİTAPLAR

DEDELERİN ESKİ YAZI BİLİP BİLMEDİKLERİ

Dedeler cumhuriyet döneminden evvel aşağı yukarı hepsi değilse de 4/3 ü okuma yazma bilirdi. Bende bulunan kitaplar yazmakla bitmez. Önemli olanlar: hz. Muhammed’in Hayatı ve kurduğu dinin esasları. Kuran’ı Kerim, Hz. Ali’nin Fazileti, İmam Cafer Buyruğu, Kerbela Vakkası ve Kerbela’nın intikamı, Saadete Ermişlerin Bahçesi, Mezhepler Tarihi, Peygamberler Tarihi... Sayın dostlar kütüphanemde 150 nin üstünde kitap var. Cem Dergisine’de aboneyim. (İsmail Türker (İs. Tü.))

Eski yazı bilmiyorum. Bulunan kitaplar Kur’an ve Buyruk. (İsmail Yalçın (is. Ya.))

Genel insan alemin değeri yüksek eserler eski yazı kısmen bilinir. (Kalender Topalcengiz (Ka. To.))

Genellikle. Evet. (Kazım Bayram (Ka. Ba.))

Dedelerde genelde İmam Cafer Buyruğuna göre hizmet verirler. Tabi okuma yazması olanlar. Olmayanlarda ezbere ve kendinden gördüklerine göre yaparlar. (Halil Buğa (Ha.Bu.))

Kur’an, Hadis, Miratil makasit, Viranı, Fuzuli, Buyruk gibi... Herkes eski yazı bilmez, bende bilmiyorum. (Hasan Dedeoğlu (Ha. De))

 Dedelerde bulunan kitaplar şeyh safi buyruğu, imam cafer buyruğu. Yeni yazı makalatı saadete ermişlerin bahçesi gibi kitaplar bulunur.(Hasan Hüseyin Aslan(Ha. Hü. As))

Dedelerde kitap olarak;

1-                  İmam Cafer-i Sadık Buyruğu

2-                  Saadete Ermişlerin Bahçesi

3-                  Bektaşilğin İçyüzü

4-                  Hüsniye

5-                  Kuran-ı Kerim ise eski yazıyı bilen dedeler okurdu. Bunlar aileden yetişiyordu.

Ben eski yazıyı bilmiyorum. Yukarda yazdığımız eserlere ilaveten elimizde Alevî-Bektaşi kültürü ile ilgili birçok kaynak bulunmaktadır. Bununla beraber yeni çıkan eserleri takip ediyorum. (Hasan Müldür(Ha. Mü))(Ali Asker Müldür(A. As. Mü.))

 Bir çok dedede genellikle Kuran-ı Kerime dayanarak İmam Cafer Sadık hazretlerinn buyruklarını okuyarak, bu kitaplar okunurdu. Dedelerin tümü eski yazı bilmezlerdi. Her türlü kitap bulunmaktadır. Eski yazı bilmiyorum. (Hasan Yasevioğlu(Ha. Ya))

 Alevî inancını içerene ve tanıtan yazı buyruk ve bilgileri içeren kitaplar bulunurdu.(Haydar Demirayak(Ha. De))

 Babam eski yazı bilmezdi ama evde eski yazı kitaplar vardı. Buyruk, Kumru, tefsiri tibyan, Hustesul beyan(Hasan Şanlı (Ha. Şa))

 Dedeler, de kitap bulunmazdı. Kitap okuyanları da pek sevmezlerdi. O kitapları kim yazmış ki siz okuyorsunuz. Allah mı? Yazmış derlerdi. Dedelerin okuma yazması yoktu. Taliplerin evlerinde Kuran dahil dini kitap halen yoktur pek çoğunda. Olanlarda da okuma alışkanlığı yoktur. Bende Kuran ve hadis kitaplarıyla pek çok kitap

vardır. Eski yazıyı bilmem. (Hıdır Yıldırım(Hı. Yı))

 Dedelerde özellikle buyruk hüsniye bektaşilğini içyüzü ve eski hak aşıklarınn kitapları Kerbela vaksı Eba Müslüm Cengi Hz. Ali’nin savaşları gibi kitaplar bulunurdu. Dedelerin tümü eski yazı bilmiyordu. (Hüseyin Kaplan(Hü. Ka))

 Dedelerde esik yazı bilende var bilmeyende.

Kitaplar; Hz. Ali’nin Faziletnamesi, Hadikati Süheda ve Kumri Hüseniy kitabı, Cabbar Kulu, Hacı Bektaş Veli’nin Velayetnamesi, İmam Cafer Buyruğu. Hz. Ali’nin Cenkleri gibi kitapları bulunur. (Hüseyin Er(Hü. Er))

 Dedelerimiz genelde eski yazı bilir okurlardı ve genelde el yazma eski kitaplar bulunmakta idi şimdi hepsi sanki sır oldu. Ben eski yazı bilmiyoırum genelde Alevîlik ağırlıklı her tür kitap bende mevcud(du) okudğum eserleri başkalarına okumaları için vermekteyim. (Hüseyin Kırca(Hü. Kı))

 Dedelerde Kuran-ı Kerim, İmam Cafer Mezhebi, Hüsniye 12 İmam Kitapları ve diğer kitaplar vardır ve okurlardı. (Hüseyin Özgeoğlu(Hü. Öz))

 İslami ve Alevîlik hakkında kitaplar bulunurdu. Ayrıca Tarih ve Eski konular hakkında bilgiler veren kitaplar vardır. Dedelerin hepsi eski yazı bilmezlerdi. Bende eski yazı bilmiyorum. (Hüseyin Şahin(Hü. Şa))

 Eski yazı bilmiyorum. Alevîlikle ilgili kitaplar. Dedelerin tümüde eski yazı bilmiyorlar. (bazıları biliyor). (İbrahim Doğan(İb. Do))

 Dedelerde kuran kerim, buyruk ve Alevîlikle ilgili çeşitli kitaplar bulunurdu. Dedeler genellikle Arapça bilmezler. Bende de Kuranı kerim, İmam Caferi Sadık Hz. Lerinin buyruğu ve Alevîlikle ilgili çeşitli kitaplar var. Eski yazı bilmiyorum. (İsmail Eker(İs. Ek))

 Dedelerde Alevîlikle ilgili kitaplar olur. bazılarında tevsirli kuran bulunur. bir de bazı yazarların yazdıkları imam Cafer buyruğu bulunur. (İsmail Özcan(İs. Öz))

 Imam Cafer Buyruğu vs.(Kazım Kızılgöz(Ka. Kı))

 Bektaşinin 1,2,3 cilt ve Halil Öztoprağın kitapları diğer bazı yazarlarımızın Ehlibeyt üzerine olan kitpalrı. Hemen hemen yarısı biliyordu, bizde şimdiye kadar olan kitaplar Ehlibeyit üzerine olan kitaplardır. Hayır. (Mahmut Akbulut(Ma. Ak))

 Diğer dedelerde elam kitaplardan fazla bigim yoktur. Eski yazı bilende var idi, bilmeyende. Bizde ki kitaplar sırayla sayabilirim. 1- Kumru, 2-  Fazilet Muhammed Mustafa, Aliyel Murtazanın kerematinde asabtinden merhametidnedn yani hayatından bahseder. Tarihi tabri sadete ermişlerin bahasi. Kuranda hikmet tarihinde hakikat Halil Öztopraktan yanı yazarız. Gerçek islam dini. Gerçek kuran tarihi. Ebabüslümü cengi, battal gözü cengi. (Mahmut Gökçe(Ma. Gö))

 

Imamı Caferi Sadık buyruğu, Kuran-ı Kerim mezhepler ve tariktalar tarihi, Hz. Ali fazilet vesaire(Mehmet Başpınar(Me. Ba))

Dedelerin yazı işleri; Cumhuriyetten önceki dedeler ekseriyet eski yazı ile okur ve yazarlardı. Cumhuriyetten sonra gelen dedeler ise Türkçe yazılan kitapları okurlar ve Türkçe yzaarlar. Evimizdeki Kuran-ı Kerim bile Türkçe. Diğer kitaplar buyruk kerbela vakası, kumru kitabı, on iki imam kitabı vb. kitaplar 50-60 kadar kitap bulunuyor bir bahçede olan meyvaların ayrı ayrı tatları olduğu gibi kitaplarında ayrı ayrı bilgiler ve içeriği vardır. Bununda özü okuyup anlamak, tutmak ve amel etmektir. (Mehmet Çelik(Me. Çe))

 

Dedelerin tümü eski yazı bilmezdi. Okur-yazarı olmayan dedeler bile vardı. Fakat “sözlü gelenek” sisteminde yetişen bu dedeler, dört dörtlük çalar-söyler, mükemmel cemler yürütüp müşküller hallederlerdi. Eski yazı bilen dedelerde, Kur’anı Kerim haricinde çok kıymetli kitaplarda mevcuttu. Bunlardan bir kaçını sayabilirim: İlm-i cavidanı kebir, Tarih-i Teberi, İmam Cafer Buyruğu, Şeyh Safi Buyruğu, Hace Bektaş Veli Makaalatı, H.Bektaş Veli Velayetnamesi, Kumru, Hüsniye, Horasanlı Abâ Müslüm, Revzatül Ahbap, Altı Parmak Tarihi, Kısası Enbiyâ, ve daha birçok değerli kaynak kitaplar, eski yazı bilmediğimizden arada heder olduğunu söyleyebiliriz. Son zamanların yeni yazı kitaplarından sayacak olur isek: 1940 lı yıllarda yayımlanan M.Tevfik OYTAM’ın Bektaşiliğin içyüzü hayli itibar gördü. Sefer AYTEKİN’in İ.Cafer Buyruğu, Ziya Şakirin Mezhepler Tarihi ve Kerbela kitapları, Fuzuli Divanı, M.Ali DERMAN’ın Evliyalar Şahı, Halil ÖZTOPRAĞIN Kur’anda Hikmeti, Şinasi KOÇ’un Gerçek İslam Dini, A.Celalettin ULUSOY’un Alevi Bektaşiliği, S.Nüzhet ERGUN’un Bektaşi Şairleri ve Nefesleri, Ahmet REFİK’in 16.ncı asırda Alevi-Bektaşiliği, Mehmet ERÖZ’ün Alevi-Bektaşiliği vb. birçok kitaplar okunulmaktaydı. 1980 lerden sonra, sayısı belirsiz kitaplar yazılıp piyasaya sürüldü. Fakat “Alevi-Bektaşiliğin”

Özünü bilmeden ve de yaşamadan yazılan bu kitapların birçoğu fayda yerine zarar verdi. Aleviliğin tasavvuf ilmini ve tarikat ibadetini görüp yaşamayan yeni kuşak Alevi gençliği; (artniyetle ve şahsi çıkara dayalı maksatlarla) yazılan bu kitapları (!) okuyunca, kafaları karıştı. Aleviliği özünden uzak tanıyıp şaşkınlık içerisine düştüler. Ana-babalarının “dede” düşmanlığıda bu şaşkınlığa eklenince, bizim gerçeği anlatmamız para etmedi/etmiyor ve yeni kuşak, Alevilikle ilgili kitap okuduğu rahatlıkla söylenemez... Ben eski yazı bilmiyorum.Fethi Erdoğan (Fe-Er)

 Dedeler eskiden tarih kitapları ve Alevilik kitaplar kerbelada şehid olanları anlatan islam tarihini eba müslüm Horasani sadece ermişlerin tarihini kumruyu gülüzarı mesepler tarihini bu tarihleri okurlar idiler.Abdullah Ceylan (Ab-Ce)

 Imam Cafer-i Sadık buyruğu, Alevi kültürünü anlatan kitaplar, Hayır. Her çeşit kitap var. Eski yazı biliyorum.Abdullah Tayyaroğulları(Ab-Ta)

 Dedelerden Kur’anı Kerim buyruk Hz.Muhammed’in velayeti, Hz.Ali’nin velayeti, Bektaşin iç yüzü, Hz.Ali’nin Mechul belaga, Pir sultanın ve Şah Haytayı eserleri bulunur. Hüsniye, Hacı Bektaşı Veli’nin velayetnamesi kumru vb. dedelerden eski yazıyı bilende  var, bilmeyenlerde var.Ahmet Karanfil(Ah-Ka)

 Imam Cafer-i Sadık Buyruğu dedelerde bulunurdu. Dedelerin tümü eski yazı bilmezdi. Bizde de bir Kur’an-ı Kerim bir İmam Cafer-i Sadı Buşruğu bulunmaktadır. Eski yazı bilmiyorum.Ahmet Turgut(Ah-Tu)

 Geçmişte dedelerde eski yazı kitapları bulunurdu. Dedelerin tümü eski yazı bilmiyor. Alevilik ile ilgili güncel kitaplar bulunuyor. Eski yazı yedi yıl eğitim aldım.Ali Doğan(Al-Do)

 Eski yazı bilmem. Her kitap bulundururum. Ali Metin(Al-Me)

 Eski yazı bilmiyorum. Kitap olarak bedri noyan rıza elyut cemal şener ay yıldız yayınları, nejat birdoğan. Ali Osman Bozdemir(Al-Bo)

 Dedelerde tarih kitapları, islam tarihin anlatan kitaplar Kur’anı kerim ve imam cafer buyruğu kitapları bulunur. Hepsi eski yazı bilmeyebilirler fakat Kur’an bilgisine sahiptirler. Eski yazı bilmem fakat Kur’an-ı Kerim bilgilerine sahibim. Ve açıklama yapabilmekteyim. Bertal Yıldırım(Be-Yı)

 Imami cafer buyruğu bulunurdu. Celal Kami(Ce-Ka)

 Ehl-i Beyt hakkında kitaplar, buyruk, tarihi kitaplar.Celal Özkan(Ce-Öz)

 Imam cafer buyruğu kitabı var. Yaşlıları eski yazıyı bilir. Yeniler bilmezler. Dedelikle ilgili tarihi kitaplar, Kur’anın eski ve yeni kitapları var.Celal Yüksel(Ce-Yü)

 Dedelerde genellikle Kur’an tercumesi, müslümanlık tarihi, Ehl-i Beyte ait kitaplar, dua kitapları ve dinler tarihi kitaplar bulunurdu.Cemal Güler(Ce-Gü)

 Eski yazı bilinmiyor. Kitaplar var.Cemal Mutluer(Ce-Mu)

 Tümü eski yazı bilmiyordu. Kitap olarak oy yıldızım çıkardığı 100.soal buyruk bektaşi içyüzü hüsniye hz.ali

Ye ağıt cenk ve diğer kitaplar kuranlar bazı türkçe eski yazı kitaplarda bulunurdu. Maalesef o kitaplar şimdi piyasamızda yoktur.Cemal Sevin(Ce-Se)

 Kur’an, imam cafer buyruğu kumru faziletname evliyalar şahı, dedelerin hepsi eski yazı bilmiyor.Çelebi Eken(Çe-Ek)

 Babam ve ben okur yazar değildik. Kitabımız yoktu. Divane Ay(Di-Ay)

 Dedelerde, imam cafer buyruğu, Hz.Alinin vilayetnamesi ve Hacı Bektaş i velinin vilayetnamesi gibi aleviliği anlatan yararlı kitaplar bulunmalıdır. Dedelerin tümü eskiden eski yazı bilirdi. Ama şu dönemde bunun mümkün olmadığı yanı %10 a kadar düştüğü görülmektedir. Ben eski yazı bilmiyorum.Elvan Çelen(El-Çe)

 Şimdiki dedelerin çoğu eski türkçe bilmiyor, bende bilmiyorum. Önce kitap olarak Kur’an-ı Kerim ve piyasada satılan diğer kitaplar.Feyzi Erdoğan(Fe-Er)

 Eski yazı ve yeni yazı bilenlerde vardı. Hiç okuma yazma bilmeyende vardı.Halil İbrahim Dişli(Ha-Di)

 Kuran ve buyruk okurlardı. Hayır. Kuran ve buyruk. Hayır bilmiyorum. Hasan Akkaya(Ha-Ak)

 Dedelerin kitapları 7 aşıkların kitabını okuruz. Eski yazı bilmiyorum. Bektaş kitapları okurum.Muharrem Arslan(Mu-Ar)

 Dedelerde dedeliği ilgilendiren kitaplar bulunur. Dedelerin tümü eski yazı bilmez. Bende bulunan kitap bir hayli var. Yani her tür kitap ben eski yazıyı üstünlü esirli yanı kuran yazısını okurum.Murtaza Dinçer(Mu-Di)

 Dedelerde en başta KURAN bulunur. Ondan sonra İmama cafer buyruğu faziletname, Hacı Bektaş ı velihatnamesi, cabbar kulu vardır. eski yazı bilmiyorum.Musa Çetinkaya(Mu-Çe)

 Buyruk, Kur’an-ı Kerim, şah İsmail-i safavi, müninlerin emiri hazreti ali, öz kaynaklarına göre alevilik vb. ben eski yazı bilmiyorum.Mustafa Başaran(Mu-Ba)

 Eski zaman dedelerinde eski yazı biliyorsalar Kuran, buyruk, imam cafer buyruğu, hüsnuye kitapları kumru, bektaşılığın iç yüzü bu gibi kitaplar vardı. Dedelerin tümü eski yazı bilmezlerdi. Bende bir çok kitaplar var. Ben ise Kuran okuması biliyorum. Mustafa Doğan(Mu-Do)

 Tarih teber. Imam cafer buyruğu,hüsniye,kuran-ı kerim. Bilmezler. Kuran-ı kerim kitabı mukkades,kumra,imamı caferi sadık buyruğu hüsniye,.Hz.Ali  nin faziletnamesi Atatürkün hayatı. Kuranda hikmet tarihte hakikat.Mustafa Güler(Mu-Gü)

 Kur’an hadis islam tarihi kuran tefsiri makalat çok kitap kaynak var. Okudum. Imamn caferi sadık evliya buyruğu eski yazı okurum,bilirim. Arastırmaları severim.Mustafa Güvenç(Mu-Gü)

 Hayır. Imam cafer buyruğu.Nesimi Demir(Ne-De)

 Dedelerde yolun kuralları ve gereklerini öğreten birçok kitap bulunurdu. Bunların başlıcaları İmam cafer buyruğu, bektaşiliğin iç yüzü,Hacı Bektaş veli makalatnamesi ve Hz.Ali  yi tanıtıcı kitaplar, vb. dedelerin tümü eski yazı bilmezlerdi. (cumhuriyet dönemi) bizde de ve buna benzer kitaplar kuranı kerim dahil elimizde mevcuttur. Biz eski yazı bilmiyoruz.Niyazi Arslan(Ni-Ar)

 Seyyid nizam, kuranı kerim bektaşlar içyüzü buyruğu imam cafer, hüsniye kitabı. Nurdede ve dedelerin tümü eski yazıl bilmez.Nuri İmre(Nu-İm)

 Eski yaşlı dedeler eski yazı okurlar. Yeni yazı kurandır. Imam cafer buyruğu mezhepler tarihi anadolu evliyası hüsniye sadete ermişler kitabı kerbela vakası, türk osmanlı tarihi, 40 budak aba müslüm horasanı ve çeşitli kitaplar bulunur.Paşa Akkaya(Pa-Ak)

 Dedelerde kuranı kerim ve tefsirleri ile alevilikle ilgili tüm kitaplar bulunur. Bende bu kitaplar var. Eski yazı bilmiyorum.Remzi Erdoğan(Re-Er)

 Dedelerde tabiki kitap bulunur bir imam cafer buyruğu,bektaşının iç yüzü, Hz.Ali  nin vilayetnamesi ve bende imam cafer buyruğu mevcut.Rıza Aslan(Rı-As)

 Dedelerde başta Kur’anı kerim ve İmam caferi sadık buyruğu bulunur. Dedelerin hepsi eski yazı bilmez bizde bulunan Kur’anı kerim imamı caferi sadık buyruğu yunus emre divanı mekalet Hacı Bektaş ve divanı kebir ve mevlana ya ait divanı kebir.Rıza Büyükşahin(Rı-Bü)

 Dedelerde bulunan kitaplar başta imamı cafer buyruğu Hz.Ali  vilayetnamesi Hacı Bektaş velinin vilayetnamesi fanziliyet hüzülü kuranda halakat tarihde hikmet gumru bugibi daha bir çok kitaplar bulunur. Bunlarda her dedede bulunmaz. Aleviliği isbat eden kitapları okuruz. Her dede eski yazı okuyamaz. Ve bende eski yazı türkçe bilmiyorum.Rıza Özer(Rı-Öz)

 Dedelerde angi kitaplar bulunur bunları bilemem ama bende bulunan bazı kitaplar şunlardır.; Buyruk (Sefer aytekin), Kur-an’ı Kerim mealleri türkçesi ve yorumları ile Günümüğzde yayınlanan Aelvilik il eilgili eserlerden bir demet vardır. Bu konuda küçük bir kitaplığım mevcuttur. Ayrıca Cem dergimizinde 1-83 e kadar bütün sayılarıda takibimizdedir. Dedelerimizden kalan eski yazı eserlerde var ama bunların adlarını dahi öğrenmek nasip olmadı çünkü ulaşamadık. Seyfi Oğuz (Se-Oğ)

 Dedelerde telli Kur-an (saz’ dan başka iman Cafer içtihadı bulunurdu, hepsi eski yazı bilmezdi. Bizde genel olarak can yayınlarının Ehlibeyt ve yolumuzla ilgili özenle hazırladığı kitapların yanında Türkçe Kur-an bulunuyor. Eski yazı bilmem. Şinasi  Erdoğan (Şi-Er)

 Dedeler aslında her kitabı okuması lazım çünki bilgili ve alim olması için çok kitap okuması gerekir. Kur-an’ı iyi bilmesi geekir. Her dede aski yazı bilmez ve bilenler de vardır. Kendim eski yazı bilmem Kur-an’ın meali ve bir çok kitaplarım vardır. Şevki Demir (Şe-De)

 Buyruk, İmam Cafer buyruğu, Hüsniye Faziletname, Şeyh Safi buyruğu. Hamza Hoca Toraman (Ha-To)

 Buyruk, kerbela Vakası, Kur-an, hutbetül Beyan, Kumru, Hedüyeki Şüheda, faziletname, Mevlat kitapalrı, Heccetül İslam, Envail Askeyn gibi kitaplar bulunur. Her dedenin eski yazı bilmesi şart değil ama ben eski yazı biliyorum. Yusuf Çalışkan (Yu-Ça)

 Bizde çok kitap vardı, abim Ahmet Uğurlu yaşamını araştırmaya vermişti, babam sürekli okuyan bir dedeydi. Ku-an mealleri, Buyruk, Kerbela Olayı, Bektaşiliğin iç yüzü, Kenzül- Mesaip Nhc’ ül, Balağa v.s.  anımsadıklarımdan bunlar. Ben eski yazı bilmiyorum fakat rahmetli babam bilirdi. Ali Rıza Uğurlu (Al- Uğ)

 Fazilet, name nechu belaga saadetler ermişlerin bahçesi. Veli Tanrıverdi (Ve-Ta)

 Bende 300 milyonluk kitap var, tarikat üzerine Kuran. (Nevzat Demirtaş(Ne-De))

 Dedelerde genelde su kaynaklar bulunudu:

a-      Sadete ermişlein bahçesi

b-      Gülzarı Haseneyin

c-      Nehc’ül Belâga

d-     Kumru

e-      Hüsinye

f-       Buyruk

g-      Velayetname

h-      Makalat gibi kitaplar.

Dedelerin tümü eski yazı bilmezdi. Özel kütüphanemde şu anda 2500 aşkın kitap bulunmaktadır. Alevîlikle ilgili 800’ü aşkın kitap mevcuttur. Ben Köy Enstitüsünde kökenli mezun, emekli eğitimciyim. Eski yazı bilmiyorum. (Hüseyin Yalçın(Hü-Ya))

 Dedelerde eski yazı bilenlerde eski yazı Kuran bulunur. bilmeyenlerde ise Türkçe mealli Kuran bulunur ve çeşitli Alevîlik ve tarih kitapları bulunur. (Mustafa Özer (Mu-Öz))

 

 DEDELERDE SAÇ SAKAL VE BIYIK

 Gerçek dedelerde şekilcilik yoktur. Her ne kadar bazı dedelerimiz sakal ve bıyıklarını traş etmiyorlarsa da bu bir inançtan ileri geliyor. Özünde dedelikte vasıflar şunlardır: edep ve erkâna sahip olmak. Marifet ve hakikatı çok iyi bilmesi gerektir. Dedelik vasıfları bunlardır. (İsmail Türker (İs. Tü.))

Özellikle dedelerde bıyık sakal kemaldir. Gençlerde olmaz. (İsmail Yalçın (is. Ya.))

Saç, sakal, bıyık zorunluluğundan evvel ahlak zorunluluğu var. (Kalender Topalcengiz (Ka. To.))

Hayır. (Kazım Bayram (Ka. Ba.))

Dedelerimizde sakal ve bıyık var. ve yolumuzun Nişani uzun sakal ve bıyık bırakırlar. (Halil Buğa (Ha.Bu.))

 Eskid 40 yaşından sonra sakal bırakılırdı. Şimdi ise çok az kişide sakal var benimde sakalım yok. (Hasan Dedeoğlu (Ha. De))

 Dedelerin saç,sakal bıyıklarının şekli vardır. Bıyık koymak farzdır, sakal koymak sünnetdir derler. Farz olan bıyığa daha çok önem veririz bende iki tarafın uzunuluğu 10 santim kadar bıyığım vardır. Her dede saz çalmaz. Zakirlerli vardır. Zakirlik erkanda bir postur. Zakirler o postun işlevini yerine getirir, keman çalan zakirlerde vardır. (Hasan Hüseyin Aslan(Ha. Hü. As))

 Eskiden dedeler bıyıklarını kesmezlerdi. Bunun bir ölçüsü yoıktu. Ne kadar uzarsa olud.sakal traşını yaparlardı. Ancak bazı dedeler sakallarını da kesmezlerdi. Fakat ne sakal ne de bıyıklarının ucundankesinlikle kesilmezdi. (belli bir şekil verilmezdi) Bu zorunluydu. Günümüzde artık genel olaraktraş olmaktadırlar. Ben de bunlardan birisiyim. (Hasan Müldür(Ha. Mü)) (Ali Asker Müldür(A. As. Mü))

 Dedelerin saç,sakal ve bıyıklarının özelliği yoktur. Halk arasında ve Alevîler arasında bıyıkları, sakalı uzun olan şahsiyeti ile bu dede derlerdi. Böyle bir erkam yoktur. Zorunluluk yoktur. Ben bunlara uymuyorum. (Hasan Yasevioğlu(Ha. Ya))

 Babam sakallı idi. Sakal ve bıyığına özel önem verirdi. Ben bu tür şekli kurala önem vermem. (Hasan Şanlı(Ha. Şa))

 Dedelerin saç, sakal ve bıyıkların özel bir şekli yoktur. Ben de bunlara uymam. Medeni çağdı yaşıyoruz. (Hıdır Yıldırım(Hı. Yı))

 Dedelerin saç, sakal ve bıyıkları ahlaktan sonra gelir. Toplumun inanç sınırları içindedir. Toplum dedeyi başka inanca sahip toplumların inanç önderelir sıfatıyla görmek isetiyor. Kendi toplumunun genel olarak kabul gördüğü bir sıfatta görmek istiyor. Bir dede sakalını kesebilir ama bıyığı çok önem vremis gerek toplumun dikkatini celp eder şekilde kesmemelidir. Ben bu kriterlere uyuyorum. (Hüseyin Kaplan(Hü. Ka))

 Sakal, bıyık kutsal sayıldığı Osmanlı devrinde serbest ve kutsaldı. Şimdi bu devirde sakal ve bıyığın kutsallığı kalmadı. (Hüseyin Er(Hü. Er))

 Kimine göre bir anlamı vardı, kimine göre aksesuardı tabi ki benim içinde saç,sakal, bıyık bir aksesuardan başka bir şeydeğildir. Ben özdeki görünüşe önem veriyorum. (Hüseyin Kırca(Hü. Kı))

 Dedelrin saç, sakal ve bıyık gibi özel zorunluluğu yok idi. Kişiye yakışacak biçimde saç ve bıyık bırakırlardı, yalnız musahipli kişiler sakal bırakır ve uzatırlardı. (Hüseyin Özgeoğlu(Hü. Öz))

 Temiz olmak şartıyla saç,sakal ve bıyıklarına şekil verirlerdi. Bunlara göre bir zorunluluk yoktur. (Hüseyin Şahin(Hü. Şa))

 Dedelerin saç ve sakallarının özel bir şekli yoktur.  (İbrahim Doğan(İb. Do))

 Hayır yoktur. Özel bir anlamı yoktur. Zorunlu bir ölçüsü yoktur. Böyle bir ölçüye uyamıyorum. (İsmail Eker(İs. Ek))

 Dedeler önceleri bıyık, sakal önemli idi ama şimdi öyle bir şey yok(İsmail Özcan(İs. Öz))

 Dedelerin saç ve sakalları önemlidir. (Kazım Kızılgöz(Ka. Kı))

 Saç, sakal, bıyık farz ve sünnettir. (Mahmut Akbulut(Ma. Ak))

 

Özel herhangi bir şekli yoktur. Yanlış yaş 55-60 olursa bıyığın sünnet oluşundan dolayı konması lazım. Tabi sakal ve bıyık temiz ve bakımlı olmak şartıyla konur. Ben 6 ay oldu bıyığımı kestim yüzümde bazı sivilceler oldu. Doktara gittim ilaç kullanıyorum. (Mahmut Gökçe(Ma. Gö))

 Eskiden vardı. Hz. Ail diyor ki; ileriye dönük ve gelecek çağa göre kendini ve evlatlarınızı eğitin ve yetiştirin yine de bıyıktan farklıyız. (Mehmet Başpınar(Me. Ba))

 Her dedenin farklı görüşü ve düşüncesi vardır.Cumhuriyetten önceki tarihlerde dedelerde sakal bulunuyordu. Şimdiki dedeler sakala pek önem vermiyorlar. Bilgi ve olgunluğa önem veriyorlar. Çağımızda yenilikler, değişmeler olur ve olacakta. (Mehmet Çelik(Me. Çe))

 Dede ve talipler arasında saç, sakal ve bıyık şekillerinde fark yoktu. Fakat diğer toplumlarla sakal ve bıyık farkı vardı. Aleviler bıyıklarını kırpmazlardı. Sakal salmak bir kemalet simgesi olduğu için yaşlı kişiler ancak sakal bırakırlardı. Çünkü genç insanlar, hatalı davranışlarla “kemaletin simgesi” olan sakala”kir” getirebilirlerdi. Sakal da bıyık gibi kırpılmazdı. Ben bu kuralları onaylıyorum ve uymaya çalışıyorum.Fethi Erdoğan (Fe-Er)

   Dedeler saç sakal bıyık kesmezler idiler ve bu şekilde dede olduklarını hem sıfatı ile hem de bilgisiynen kendilerini tanımlardılar.Abdullah Ceylan (Ab-Ce)

  Saç ve sakalların özel bir şekli vardır. Özel bir anlamı vardır.Abdullah Tayyaroğulları(Ab-Ta)

 Dedeler saç ve sakala, bıyığa önem verirlerdi. Ölçü vardı. Bıyık konusunda uyarım. Sakal bırakmam.Ahmet Karanfil(Ah-Ka)

 Bazı dedeler eskiden uzun sakal bırakırlardı. Kamil görünmek için. Zorunluluk arzeden bir ölçü yoktu. Ben uymuyorum.Ahmet Turgut(Ah-Tu)

 Dedelerin saç ve sakallarının  özel bir şekli yoktur. Bence özel anlamları yok. Zorunluluk arz eden bir ölçü değildir. Bunlarada uymuyorum.Ali Doğan(Al-Do)

 Isteyen sakal bıyık bırakır. Istemeyen bırakmaz. Ali Metin(Al-Me)

 Gösterişi sevmem bakın insanlar sakal ile halk arasında bir yere gelmek istiyorlar. Oysa tanrı size akıl vermiş başka şeye ihtiyaç yok bence ben bunlara uymuyorum. Ali Osman Bozdemir(Al-Bo)

 Dedeler sakallarını tamamen bırakırlar. Sakal sünneti olmaz. Saç ve sakal şeklide abartıya kaçmadan usulüne uygun olarak bırakılır. Sakal bırakmanın anlamı ter-i dünya etmektir. Yani nefsini ıslah etmek amacıyla bırakırlar. Ölçüde zorunluluk yoktur.Bertal Yıldırım(Be-Yı)

 Önemi vardır. uymuyorum. Çağ değişmiştir. Celal Kami(Ce-Ka)

 Saç ve sakala itibar etmiyorum. Kıldan keramet olmaz.Celal Özkan(Ce-Öz)

 Vardır. önemi vardır. uzadığı kadar uzar. Evet uyuyorum.Celal Yüksel(Ce-Yü)

 Eskiden bazı dedeler bıyık ve sakal bırakırlardı. Hatta hiç traş olmayanlar vardı. Fakat günümüzde bunlar önemsiz duruma düşmüştür. Cemal Güler(Ce-Gü)

 Hayır.Cemal Mutluer(Ce-Mu)

 Eskiden bazı dedeler sakal bırakırlardı. Günümüzde yok. Büyük dedeye şarttır. Bıyıksız dede olamaz. Bende buna uyarım. Bıyığım var. Cemal Sevin(Ce-Se)

 Hacı Bektaş Hazretlerine yakışır saç ve sakal benzerlikler vardır. özel bir zorunluluk yoktur.Çelebi Eken(Çe-Ek)

 Sakal kemalettir. Babam sakallıdır. Benim sakalım yok. Bıyıklarım var. Asla kesmem benim için anlamı vardır.Divane Ay(Di-Ay)

 Dedeler önceden bıyıklı ve sakallı olurlardı. Bence, bunların zorunluluğu yoktur. Ben sadece bıyık bırakıyorum.Elvan Çelen(El-Çe)

 Saç,sakal ve bıyıkların özel bir anlamı,ölçüsü,şekli yoktur. Benim sakalımda bıyığımda yok. Feyzi Erdoğan(Fe-Er)

 Uyuyoruz. Ama düzgün bir cem teşkilatımız yok. Çünkü eski dedelerde düzgün bir teşkilat yoktu. Eskilerden görülen hizmetleri takip ediyoruz.Halil İbrahim Dişli(Ha-Di)

 Evet vardır. bence özel anlamları vardır. bir ölçü yoktur. Evet uyuyorum. Hasan Akkaya(Ha-Ak)

 Bıyık farz, sakal sünnet farz Allahın sakal, peygamberindir.Muharrem Arslan(Mu-Ar)

 Saç,sakal,bıyık dedenin görünüşündeki kemaletini gösterir anlamı budur. Bunların şekli ve boyutlarında zorunluluk yoktur. Ama çember sakallı bir dede de hoş görünmez benim sakalım yok ama bıyığım normal bir ddeye yakışır şekildedir.Murtaza Dinçer(Mu-Di)

 Dedelerin özel bir saç sakal şekli yoktur. Ama eskiden dedelerin çoğunluğu sakallıdırlar. Sakal bir kemalettir. Gösteriş amacıyla siyaset amacıyla sakal bırakılmaz. Bende sadece bıyık var.Musa Çetinkaya(Mu-Çe)

  Saç ve sakalların özel anlamı yoktur. Önemli olan temiz ve çağdaş bir kıyafettir.Mustafa Başaran(Mu-Ba)

 Dedelerin saç,sakal bıyıklarının özel şekli vardır. dedeler duruma göre sakal bıyık bırakıyorlardı. Kendilerinin o zamanki çağda sözü iyi dinlenir. Ve bektaşilik yolunda farz ve sünnet konusuna girerdi. O zamanın deyimi ile koca bektaşi kızılbaş dedesi geliyor derlerdi. Bizim yolumuzun töresi kabul ediyorlardı. Eskiden sakal bıyık olmayan dedelere dedelik çok yaptırmazlardı. Şimdiyse medeni bir çağ ilerisindeyiz. Bıyık olması farz sakala değer vermezler. Dedenin çok zeki olmasını okur yazar bilgisine değer verilir. Mustafa Doğan(Mu-Do)

 Saçve sakalların özel bir şekli yoktur. Mustafa Güler(Mu-Gü)

 Bunlar sonradan çıkan teferruat sanırım.Mustafa Güvenç(Mu-Gü)

 Evet.Nesimi Demir(Ne-De)

 Dedeler tertemiz giyimli saçı sakalı özenle traşlı bıyıkları bir alevi dedesini simgeleyecek şekilde olmalıdır. Bizce özel anlamı olmasa bile simge olmalıdır. Bizde bu kurallara uymaya çalışıyoruz.Niyazi Arslan(Ni-Ar)

 Vardır. oniki imamlar sakal ve bıyık kesmemişler özel anlamı bu. Ölçümü dudaklar kapanacak görünmeyecek. Uyuyorum. Özellikle bu zamanda uymak lazım.Nuri İmre(Nu-İm)

 Saç sakal bir kemalettir. Ekseriyeti dedenin bıyıkların sakallların yaşlanınca muafaza ederler. Muaviye erkanına uymazlar.Paşa Akkaya(Pa-Ak)

 Dedelerde saç sakal bıyık şekli yoktur. Bu hususta belli bir kural olarak olgun yaştan sonra normal bıyık ve sakal şarttır.Remzi Erdoğan(Re-Er)

 Dedelerin saç ve sakal bıyıklarının özel şekli olduğunu bilmiyorum. Dedelerin saç sakal bıyık zorunluluğu yoktur. Ölçüleride yok yalnız dedeler bu boyutlara uyması gerekli toplumda örnek olmalıdır.Rıza Aslan(Rı-As)

 Dedelerin saç sakal ve bıyıkların özel bir şekli yoktur.Rıza Büyükşahin(Rı-Bü)

 Dedelerin saç sakal özellikleri yoktur. Bunlar için anlamı şöyledir. Hz.Peygamber ve Hz.Ali  zamanlarında saç sakal birbirine karışmış halde imiş o zamanlar saça sakala bıyığa düzen verecek alet yoktur. Bugün her şey vardır. çünkü aleviler bıyığı burun önünde bırakmazlar öyle bırakanlar hırsızlardır. Ve Hz.Ali  muasırın öküzünü maviyenin hırsızları çalmıştır. Onlara uğra denir ve maviyeni bıyığını ali çekip burnunun önünde bir tarafını getirmiştir. Onun için onlar bıyıklarını ceddilerinin bıyığına uydurmak için bıyıklarını sakallarını ona uydurdular. Aleviler ise muhammed mustafa ali ye murtazanın bıyık ve sakalına göre bırakırız.Rıza Özer(Rı-Öz)

  Dedeler için demeylimde saç, sakal, bıyık Alevilikte kesilmez amaç ilahi yaradılışa uymaktır. Sakal ve bıyık neden erkekte var da kadın da yok. Gereksiz olsa allah onu böyle yaratır mıydı? Demek ki gereklidir. Peygamberimizin saçlarını kesmediği saçlarını ördürdüğü tarih kitapları yazmaktadır. Alevi dedeleri sakallarını kesseler bile bıyıklarını asla kesmezler. Zira bıyık kesmek Muaviyeden kaldı Şam’ lının Devesinin hikayesini hepimiz biliriz. Sözün kısası bıyık ve sakal bırakmak farzdır. Dede veya talip için fark etmez. Çepniler kolay kolay bıyık kesmezler. Zaman ve ortam bakımından kesenler konumuz dışındadır. Ben bir devlet memuru olmam itibarı ile tabiki sakallarımı kesmek zorunda kaldım ama bıyıklarımı asla. Seyfi Oğuz (Se-Oğ)

 Saç ve sakalın özel bir şekli yok, yaalnız bizde bıyık kesme yoktur, bende bıyık kesmemeye uyuyor ama bıyığımı derli toplu tutuyorum. Şinasi  Erdoğan (Şi-Er)

 Sakal bırakan dedelerimiz vardır. Kimi dedeler uzun sakalı ve uzun bıyığı sever kimisi kısayı sever kimisi de hiç bırakmaz. Ölçü yoktur. Bunlar tercihe bağlı ve iyi bakıma  bağlı dede sakallı olacak diye bir kurlda yoktur. Şevki Demir (Şe-De)

 Özelik yoktur. Hamza Hoca Toraman (Ha-To)

 Böyle bir ölçü yoktur. Yusuf Çalışkan (Yu-Ça)

 Benim gönlümdeki dedenin   zahiri tarifi şöyledir; Pir sakallı, nurani yüzlü, alçak gönüllü, bilge ve sevecen, halk tipi giyinen bir dede. Halkımızda bunu istiyor çünkü tepkilerinden bunu anladım. Ben bu anlattığım tipe uymuyorum. Ali Rıza Uğurlu (Al- Uğ)

 Şekli yoktur. (Nevzat Demirtaş(Ne-De))

 Anadolu Alevîliği şekilci değildir. Bırakan sakal ve bıyık bırakabilir. Herhangi bir ölçüsünde yoktur. Ancak; Anadolu Alevîliğinde bıyık Alevînin nişanı kabul edildiği için bıyıklarını kesmezler. Şahsımda; askerlik hariç 56 yıldır bıyıklarımı kesmedim. (Hüseyin Yalçın(HÜ-Ya))

 Eskiden varmış ama şimdi hiçbir özelliği yok. (Mustafa Özer(Mu-Öz))

 

SAZ VE CEM

 Dedeler hemen hemen saz çalar, bende kendime göre saz çalıyorum ama yeni nesile göre değil. Cemlerde saz ve keman eşliğinde çalınır. (İsmail Türker (İs. Tü.))

Hayır. Bende saz öğreniyorum. (İsmail Yalçın (is. Ya.))

Dedelerin hepsi saz çalmaz, keman da olabilir. (Kalender Topalcengiz (Ka. To.))

Evet. Evet. (Kazım Bayram (Ka. Ba.))

Ben saz çalamam ama dedelerimizin %70’i saz çalar, Cem tutar. Cemlerde başka enstrüman yoktur. (Halil Buğa (Ha.Bu.))

 Bizim muhitimizde dede saz çalacak bir zorunluluk yoktur. Çalsa bile Zakir(aşık) postunda muhakkak aşık vardır. Ben saz çalmasını bilmiyorum. (Hasan Dedeoğlu (Ha. De))

 Dedelerlin tümü saz çalmaz. Çalanları çalmayanları da vardır. Ben çalmıyorum oğlum, torunum çalıyorlar. (Hasan Hüseyin Aslan(Ha. Hü. As))

 Dedelerin ekseriyeti saz çalıyor. Özellikle cem yürüten dedeler cemin zakirliğini bizzat kendileri yapıyorlardır. Cemleri zakir usulüyle yapan dedelerde vardır. Ben de saz çalanlardan birisiyim. Cemlerde saz olarak bağlama çalınır, başkabir saz çalınmazdı. (Hasan Müldür(Ha. Mü))(Ali Asker Müldür (A. As. Mü))

 Dedelerin tümü saz çalamazlardı. Ben saz çalabiliyorum. Sazdan başka bir enstürüman kullanılmazdı. (Hasan Yasevioğlu(Ha. Ya))

 Genellikle çalabilirler. (Haydar Demirayak(Ha. De))

 Saz vazgeçilmez bir nevi telli Kuran’dı, (Hasan Şanlı(Ha. Şa))

 Dedelerin tümü saz çalamazdı. Bende çalamıyorum. Cemlerde enstürüman yok. (Hıdır Yıldırım(Hı. Yı))

 Dedelerin tümü saz çalamıyor. Ben çalabilirm. Sazın dışında kesinlikle başka enstümanlara yer yok. (Hüseyin Kaplan(Hü. Ka))

 Hepsi çalamazdı. Ben çalıyorum. Eskiden Keman kullanılırdı. (Hüseyin Er(Hü. Er))

 Elbette ümü ceddimizde sanıyorum bir ben saz çalamıyorum, dinsel açıdan e tabi ki konu dışıdır. (Gayrı yaşmada başka marifetlerimiz bulunmakta tiyatro,ritim aletleri vs.neyse) ama şu varki ben beni bildim bileli bir sazı tanırım Alevîlikte bir de ozanlığı, aşıklığı bilirim. (Hüseyin Kırca(Hü. Kı))

 Bazı dedeler saz ve keman çalarlardı. Dede cemde saz çalmasını biliyorsa cemi güzelleştirmek amacıyla eşlik eder yoksa zakir postu vardır 12 postan birisidir. (Hüseyin Özgeoğlu(Hü. Öz))

 Dedelerin bir kısmı saç çalardı. Ben saz çalamıyorum. Bazı dedelerin keman çaldığı görülür.(Hüseyin Şahin(Hü. Şa))

 Hayır çalamıyorum. Tanbur. (İbrahim Doğan(İb. Do))

 Dedelerin tümü saz çalmaz. Ben saz çalıyorum. Cemlerde Kemani kullanılır. (İsmail Eker(İs. Ek))

 Dedelerin çoğu saz çalmazlardı. Evet saz çalıyorum ve yapıyorum. (İsmail Özcan(İs. Öz))

 Hepsi çalamazdı. Hayar sadece saz.(Mahmut Akbulut(Ma. Ak. ))

 Dedelerin saz çalanda olurdu, çalmayanda ekseri çalardı. Ben ise saz çalamıyorum yalnız irfan meclisinde dedenin sazına deyiş düaz imam söylerim seme güzeldir. Bizim yöremizde cem olurken sazın dışında herhangi bir çalgı olmazdı. (Mahmut Gökçe(Ma. Gö))

 Dedelerin tümü saz çalmaz ama ben çalıyorum. Cemde bağlama, cura, kemaniye çalınır. (Mehmet Başpınar(Me. Ba))

 Dedelerin içinde hem sazlı hem sözlü olanlar dedelik görevini saz ilek ikisini birlikte yapanlar da vardır. saz çalmayan dedelerde yanlarında zakir götürerek bu vazifeyi yaparlar. Aşıklar bu toplumun gülleridirler gülleri herkes koklar. Zakirlede toplumu aşka getirip gönülleri ruşen ettikleri için herkes sever zakirliğin(aşıklığın) önemi budur. (Mehmet Çelik(Me. Çe))

 Dedelerin ekseriyeti saz çalmalarına rağmen, yanlarında “zakir” götürmeyi tercih ederlerdi. Çünkü: Zakir, cemlerde 12 hizmetten biri olarak bulunması gerekirdi. Hem de çalıp söylemekte dedeye yardımcılık yapardı. Ben, 1977 lerden beri saz çalmağı bırakmak zorunda kaldım... Fethi Erdoğan (Fe-Er)

 Dedelerin hepsi saz çalmazdı ve birçork dede dua dahi bilmezdi. Gene de dede geldi diye çok saygıda bulunurlardı.Abdullah Ceylan (Ab-Ce)

 Hayır. Ben saz çalamayorum. Hayır kullanılmazdı.Abdullah Tayyaroğulları(Ab-Ta)

 Dedelerin tümü saz çalar diye bir kural yok. Yeteneğe bağlı. Çalanıda var. Çalmayanıda var. Cemlerde sazın dışında başka çalgı aleti kullanılmaz. Ahmet Karanfil.(Ah-Ka)

 Dedelerin tümü saz çalmazdı. Ben saz çalabiliyorum. Cemlerde sazdan başka enstrüman kullanılmazdı.Ahmet Turgut(Ah-Tu)

 Hem dede-hemde talibin özel giysisi olmaz. Edebe uygun temiz,ilgi çekmeyen,rahat edecek giysi giyilmeli. Imam-ı Cafer kuyruğu, Bektaşiliğin içyüzü,hüsniye,kumru,gülzari hasan,gülzari hüseyin,anadolu evliyaları. Saadete ermişlerin bahçeler kerbela,makalat vs. gibi kitaplar okunur. Dedeler saç sakal bırakmadan ziyade, temiz güzel ve rahat giyinmeli temiz traş olmalı. Sağlık ve temizliğine dikkat etmeli. Dedelerin tümü saz çalmayabilir. Zakirler saz çalırlar.Ali Canpolat(Al-Ca)

 Tüm dedeler saz çalamaz. Ben kullanmıyorum. Sazın alışında başka enstrüman kullanılmadı. (yöresel alışkanlık)Ali Doğan(Al-Do)

 Saz çalarım. Cemlerde saz olur. Ali Metin(Al-Me)

 Dedeler saz çalarmı. Ben çalıyorum. Illa dede saz çalar diye bir şey yok zakirleri vardır. keman şu anda yok çalınmıyor.Ali Osman Bozdemir(Al-Bo)

 Dedelerin tümü saz çalabilirdi. Çok az bir çalma yeteneğim vardır. fakat beyit ve deyiş söyleyebilirim. Kendime ait bestelerimde vardır. genellikle saz tercih edildiğinden başka bir enstürmana gerek yoktur.Bertal Yıldırım(Be-Yı)

 Hayır. Bende çalamam. Celal Kami(Ce-Ka)

 Saz çalıyorum. Keman çalınabilir. Celal Özkan(Ce-Öz)

 Hepsi çalamaz. Evet çalıyorum. Hayır.Celal Yüksel(Ce-Yü)

 Dedelerden bazısı çalabilir bazısı çalamazdı. Başka bir müzik aletinin cemlerde çalınması çok sakıncalıdır. Cemlerde dini durumlar haricinde türkü ve oyunlar çalınması da sakıncalıdır. Cemal Güler(Ce-Gü)

 Kemanlar var. Saz çalmıyorum.Cemal Mutluer(Ce-Mu)

 Dedenin saz çalması iyi olur. Dedelerin tümü saz çalmazdı. Ben saz çalarım onun dışındada başka cihaz çaldırmayız cemlerde. Cemal Sevin(Ce-Se)

 Dedelerin tümü saz çalmaz. Ben saz çalamıyorum. Bizim cemlerde sazdan başka çalgı görmedim.Çelebi Eken(Çe-Ek)

 Ben saz çalarım. Her dede de saz çalardı. Saz dışında enstürman yoktu. Divane Ay(Di-Ay)

 Dedelrin eskiden %90’ı saz çalıyordu. Şimdi dedelerin saz çalması gerekmektedir. Çünkü, bizim kültürümüzün büyük bölümü bu güne kadar Halk aşıklarının tellerinden ve dillerinden bugüne kadar gelmiştir. Ben saz çalıyorum. Cemlerde sazın dışında kemanda çalınır.Elvan Çelen(El-Çe)

 Ben dahil dedelerin çoğu saz çalamıyor. Saz harıcınde keman kullanılır.Feyzi Erdoğan(Fe-Er)

 Hayır çalamazlardı. Hayır. Olabilir. Hasan Akkaya(Ha-Ak)

 Ben saz çalarım. Cemde sazdan başka bir şey yoktur.Muharrem Arslan(Mu-Ar)

 Dedelerin ekserisi saz çalar. Bende veysel düzeni olursa biraz çalarım. Gençliğimde cem yaptığım zamanlar oldu cemlerde sazın dışında başka enstürman olmaz.Murtaza Dinçer(Mu-Di)

 Saz çalamayan dedelerde vardır. çoğunlukla çalarlardı. Ben kendim saz çalabiliyorum. Sazla birlikte keman kullanılabilir. Başka bir enstürman yoktur.Musa Çetinkaya(Mu-Çe)

 Hayır ben çalıyorum. Hayır.Mustafa Başaran(Mu-Ba)

 Dedelerin tümü saz çalamazlar, ben çalıyorum. Eskiden varmış ama ben görmedim, babalarımız var diyordu. Davudu bir sesi olduğundan saz tarikkatta çok iyidir. Hüseyni sesi vardır. Mustafa Doğan(Mu-Do)

 Hayır. Evet. Hayır.Mustafa Güler(Mu-Gü)

 Dede saz çalması zorunlu değildir. Dede irşat edicidir. Saz zakirlerce çalınır.Mustafa Güvenç(Mu-Gü)

 Evet.hayır.Nesimi Demir(Ne-De)

 Hemen hemen dedelerin tümü saz çalabiliyordu. Bu güne kadar saz çalmayı bilmeyen dede tanımıyorum. Kendi yörem itibariyle. Cemlerimizde sazın dışında enstrüman olursa sazlarımıza eşlik ederek daha değişik bir ortam yaratmasına imkan tanımaktayız. Yeniliklere daima açığız.Niyazi Arslan(Ni-Ar)

 Hepsi çalamazdı. Çalıyorum. Çura (damur) çalınırdı. Bazen kemanda çalınırdı. Nuri İmre(Nu-İm)

 Dedeler saz çalarlar. Bende çalarım. Çünkü saz tarikatta bir hizmettir. Her tarikatın bir cosa vardır. bu coş çalgıyla bizim tarikatta saz ile olur. Paşa Akkaya(Pa-Ak)

 Dedelerin tümü saz çalamazlar. Bende hiçbir saz ve enstürman çalamam.Remzi Erdoğan(Re-Er)

 Dedelerin saz çalanıda var çalamıyanıda ben saz çalamıyorum cemlerde sazın dışında keman çalınır.Rıza Aslan(Rı-As)

 Dedelerin tümü saz çalmayı bilmez. Ben şahsen saz çalamam cemlerde bağlamanın dışında çalgı çalınmaz.Rıza Büyükşahin(Rı-Bü)

 Dedelerin tümü saz çalamazlar. Ben cemi icra edecek kadar saz çalabilirim. Cemde sazın dışında başka keman gibi ud gibi çalgı kullanılmaz.Rıza Özer(Rı-Öz)

 Dedelerin tümünün saz çalması gerekmez, elbetteki saz çalan dedeler vardır muhakkak ben saz çalmasını bilmem. Çalsaydım tabi ki iyi idi ama görevimizi yapmaya saz bilmmek asla mani bir duum değildir. Cemlerde bizim çepni cemlerinde dedenin saz çalmaya asla vakti yoktur. Sazandar dediğimiz zakirler bu görevi yaparlar. Dedenin Cemde görevi saz çalmak değildir. On iki hizmetten biir olan zakiklik bu görevi yapmaktadır. Cemlerde başka bir estrümanın çalınabileceğine ihtimal dahi vermiyorum. Şimdiye kadar böyle bir şey olmamış şimdiden sonra da kemanın veya başka bir çalgının kullanılması çok zor bir iş olacaktır. Seyfi Oğuz (Se-Oğ)

 Dedelerin tümü sa çalmayabilir. Ben ozan olmamdan dolayı saz çalabiliyorum. Cemlerde sazın dışında bir çalgı yoktur. Şinasi  Erdoğan (Şi-Er)

 Dedeler tümü saz çalamaz, iyi saz çalan dedelerde vardır. Kendim çalamıyorum Anadolu’ da sazın dışında bir şey çalınmaz. Yalnız Trakya ve başka bölgelerde kanımca çalıyorlardır. Şevki Demir (Şe-De)

 Tüm dedeler çalamaz. Çalamıyorum. Bizim cemlerde yok. Hamza Hoca Toraman (Ha-To)

Dedelerin tümü saz çalamaz. Ben çok az saz çalarım. Cemde başka enstrümanlar çalınmaz. Yusuf Çalışkan (Yu-Ça)

 Dedelerin tümü saz çalamazdı, zakirleri vardı ama geneli çalarıd. Babam üç telli cura çalardı, bunu öğrenememenn acısını hep yüreğimde hissediyorum. O yıllarımı da kayıp edimiş, boşa geçirilmiş yıllar olarak anımsıyorum. Cemlerde mersiyeler söylendiği vakit sazla birlikte kaval çalındığına tanık oldum ama başka enstrüman çalındığını görmedim. Kavalla saz birleşip bir ağıt çalındığında tadına doyum olmuyor. Ben saz çalamıyorum zakirler yetiştirdim onlarla beraber ceme giriyorum. Ali Rıza Uğurlu (Al- Uğ)

 Cemlerde cemin aşığı vardır. (Nevzat Demirtaş(Ne-De))

 Saz çalanlarımız çoğunlukta olsanı rağmen, hep o görevi zakirler yerine getirirdi. 12 hizmet görevlerinden biri de zakirliktir. Şahsım saz çalamıyorum. Anadolu Alevîliğinde sazın dışında, cemlerde başkaca enstürmana rastlamadım. (Hüseyin Yalçın(Hü-Ya))

 Bazıları çalar, fakir bermarı çalarım yalnız saz çalarım. (Mustafa Özer(Mu- Öz))

 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile