ABUZER YILMAZ

(Âşık Kederi)

 AYHAN AYDIN

 Abuzer Yılmaz (Âşık Kederi) şu anda Adana’da oturmakla birlikte aslen Adıyaman’lı bir ozanımız. Adıyaman’ın merkeze bağlı, eski adı Terman yeni ismi Aydınoluk olan köyden. Ozanın verdiği bilgilere göre köyün hane sayısı yüz elli imiş. Köyde şu anda yedi yüz elli kişi yaşıyormuş. Köylerinde bir de elli kişilik bir köy odası varmış. Alevi ocaklarından Ağuiçen’e bağlı olan aşık köyünün çevresindeki Alevi köyleri Elifi, Kızılcapınar, Karahöyük olarak sıralıyor.

Ozanın pirleri Ağuiçen, rehberleri Üryan Hızır, mürşitleri de Ağuiçen Ocağı’ndan gelirmiş.

Köylerinde Mahmut Ensari Türbesi varmış. Türbenin soyağacı Ensariler’den gelirmiş. Çevre köylerdeki ziyaretler ise şunlarmış: Abuzer Gaffari (Ziyaret köyü), Mehmet Ensari (Halberci köyü), Çıplak Baba (Tırıntil köyü), Zeynel Abidin (Hacı Yusuf köyü), Kazgan Dede (Girik köyü), Aziz Dede Yatırı (Şeyh Miran köyü).

 

İşçi emeklisi olan ozanımız ortaokul mezunu. Hayat mücadelesinde, çocuklarını okutma gayretinde, mütevazi yaşamını sürdürdüğü Adana’da bir saz evi işletmektedir.

 

Şu ana kadar birçok ulusal ve yerel Alevi/Bektaşi anma etkinliğine katılanozanımızla görüşmemizin metnini aktarıyorum:

 

Sizce “Halk Ozanlığı” neyi ifade ediyor? Halkın duygularını düşüncelerini, özlemlerini, kederlerini, ağıtlarını, sevgilerini dile getirir.

 

Halk Ozanlığının tarihsel geçmişiyle ilgili bilgileriniz nelerdir? Her türlü anlam babında geçmişteki halk ile hak arasındaki eşitsizliğe karşı baş kaldırmış ve gücünü halktan ve Hakk’tan almıştır.

 

Halk Ozanlığı sizce ne zaman ve nasıl başlamıştır? Halk ozanlığı halka, haksızlığın olduğu gün mazlumun haklarını savunarak başlamıştır.

 

Çocukluk döneminizdeki ailesel ve çevresel şartlarınız nasıldı? Çocukluk yaşamım 150 hanelik köyde başlamış. Köyün en fakir bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelmişim. Babamı 5 yaşlarında kaybettim. 9 yaşına kadar başkalarının yanında çalıştım. Daha sonra 16 yaşında gurbete çıktım. O gün bugün gurbetteyim.

 

Küçüklüğünüzde ve gençliğinizde cemlerde bulundunuz mu? Dedeler, zakirler, mürşitlerle bir arada yaşadınız mı? Sizce dedeler kimlerdir? Birlikte çok cemlerde bulundum. Dedeler Alevilerin önderleridirler.

 

En çok hangi ozanların şiirlerinden etkilendiniz? Pir Sultan, Kul Himmet, Şah Hatayi, Viran Abdal.

 

En çok okuduğunuz ya da dinlediğiniz kitaplar hangileridir? Karacaoğlan, Aşık Kerem.

 

İlk şiir tecrübeleriniz nasıldı? Ne zaman şiir yazmaya başladınız? 18-20 yaşlarında.

 

Bade içme gibi bir durumunuz oldu mu? Bade içmek gibi bir olay olmadı. Ancak bir gün bizim köy yakınlarında bulunan Ali Dağı’nda çobanlık yaparken, iki yılanın birbirlerine sarıldığını gördüm. Bunların birbirleri ile seviştiğini fark edince, ben de içimden Allah’tan bir dilek diledim. Yarabbi ne olur bana iyi bir ilham ver iyi bir ozan olarak çalıp söyleyeyim, dedim. Çünkü büyüklerimden duyduğum kadarı ile iki yılanın birbirine sarılmasını gören kişinin dileği olur, dediler.

 

Sizce size bu ilham nasıl geldi? İlham sevgisi, toplum sorunları ve kültür anlayışı ile felsefi inancımdan geldi.

 

Ozanlıkta bağlamanın yeri nedir? Sazsız ozanlık olabilir mi? Ozanlıkta bağlamanın büyük önemi vardır, bağlama eşliğinde söylenen sözler kulağa daha hoş ve verilecek mesajın doğru olacağı kanaatindeyim.

 

Şiir yazarken özendiğiniz, örnek aldığınız, ozanlar kimlerdi? Kendini tarihe, halka mal etmiş ozanları okudum ve etkilendim. Ancak günün koşullarına göre kültür düzeyine ve sosyal olaylara göre yazarım.

 

Dünyaya bakışınız, insan, tabiat hakkındaki fikirleriniz nelerdir? Gerek felsefem gerekse kültürüm ve inancım gereği benim bakış ve görüş açsından tabiat, evren üçlüsünden Hakk’ın tecelli ettiğine inanıyorum. Çünkü Cenab-ı Hakk batından zahire çıkması için Adem’i kendi nurundan yarattı. Kendi ruhundan da ruh verdi. Adem canlandı. Tüm bu olaylar karşısında Adem’in hak ile farkı yoktur. İnsanı kamil bir aşığımızın dediği gibi sen seni bilirsen, bari hüdasın, sen seni bilmez isen Hakk’tan cüdasın, demiş.

 

Ben de diyorum ki;

 

İnsan bir kitaptır oku Kederi

Sevgi bir halıdır doku Kederi

Sen sende ara bul Hakk’ı Kederi

Allah bir Muhammet Ali diyerek.

 

Şimdiye kadar katıldığınız yarışmalar hangileridir? Hacı Bektaş Veli, Abdal Musa, Karacaoğlan, Silifke Festivali gibi birçok etkinliğe katıldım.

 

Aldığınız herhangi bir ödül var mı? Bir çok plaket, madalya, taktir belgeleri aldım. Çoğunda birincilik mevcuttur.

 

Yayımlanmış kitabınız var mı? Yok.

 

Kasetiniz var mı? Var.

 

İslam Tarihi hakkında neler biliyorsunuz? İslâm Tarihi Hz. Muhammet ile var olmuştur. Daha sonra 4 halife diğer kumandanlar yolu ile dünyaya yayılmıştır. Daha sonra çıkar kavgaları yüzünden gruplara ve kamplara bölünmüştür.

 

Anadolu Aleviliği hakkındaki fikirleriniz, bilgileriniz nelerdir? Anadolu Aleviliği 1400 yıldan beri süregelmiştir. İçeriği insanın insanı ezmediği, insanın insanı sömürmediği, tüm insanların insanca, kardeşçe bir arada yaşama biçimidir.

 

Sizce Hz. Ali nasıl bir insandı, en önemli özellikleri nelerdir? Hz. Ali; zeki, dürüst, lider, hoşgörülü bir insan olup, ezilenden yana olmuş, kendi mevkii ve makam uğruna değil halk için savaşmıştır.

 

Kerbela ve Hz. Hüseyin için neler söyleyeceksiniz? Niçin tüm Alevi-Bektaşi ozanları Kerbela için matem şiirleri yazmışlardır? Kerbela Olayı size ne ifade ediyor? Kerbelâ olayı hak ile batılın net bir şekilde aydınlanmasıdır. Haksızlığa karşı Hz. Hüseyin’in baş kaldırmasıdır.

 

Alevi - Sünni farklılaşması ve Alevilerle Sünniler arasındaki kaynaşma hakkında neler düşünüyorsunuz? Bence Alevi, Sünni ayrımı yoktur. Ancak Sünni olarak tabir edilen insanlara daha çok devlet hak tanımakta kendilerine Diyanet vasıtası ile ibadet etmek üzere hak tanınmaktadır. Bize de devletin aynı şekilde kültür ve inançlarımızın devam etmesi için cem odaları ve kültür binaları tahsis etmelidir ki, bu ayrımcılığın birlikte eşit şartlar ve aynı ekonomik ve özerk bir şekilde tanıtma olanağı sağlamalıdır.

 

Tasavvuf hakkında neler söyleyeceksiniz? Tasavvuf olaylara kemaletle yaklaşmaktadır. Her şeyi görmektir. Çirkinlikleri görmemektedir. Tasavvuf her hangi bir olayı kapalı olarak ifade etmektir.

 

Yunus Emre, Seyyid Nesimi, Hatayi, Pir Sultan Abdal gibi ozanların şiirlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Tüm bu ozanlar özünde Hakk’ı bulmuşlardır. Hakk için canını vermişler, haksızlığa karşı gelmiş onun için hakka ermişlerdir. Gönüllerde devamlı yaşayacaklardır.

 

Atatürk ismi size neyi ifade ediyor? Atatürk’ün Türk insanına getirdikleri nelerdir? Atatürk batmakta olan gemiyi kurtaran bir kaptandır. Parçalanan ve başı bozuk bir devleti toparlayıp laik, demokratik bir Türkiye Cumhuriyeti devletini kurandır.

 

Türkiye’nin geri kalmışlığını nelere bağlıyorsunuz? Devlet idarecileri Sünni İslâm felsefi görüşleri etkisinde olduğu için çağa göre ayak uyduramıyor. Mevcut dünya görüşü ve çağdaş yönetim şekilleri gerisinde kalmakta oldukları için devamlı geriye gidiyor. Düzelmesi için Alevi İslâm inancı doğrultusunda yeniden ve çağa ayak uydurarak ülkede demokratik hak ve özgürlüklerin uygulanması gerekir.

 

Sizce bu toplumu neler değiştirebilir? Tüm insanları kanatları altında toplayacak dürüst, doğru, çağa uygun demokrasi ile.

 

Sizce demokrasi nedir? Gerçek bir demokrasinin yaşabilmesinin şartları nedir? Dini, dili, ırkı, rengi ne olursa olsun herkese insanca yaşama hakkının tanınmasıdır.

 

Sizce Halk Ozanları toplumsal olarak ne gibi işlevleri yerine getirmişlerdir? Halk ozanları toplumun duygularını, düşüncelerini, özlemlerini, kederlerini, ağıtlarını, sevgilerini yerine getirirler. Haksızlıklara parmak basarlar ve karşı çıkarlar. Ezilenden yana ezene karşıdırlar.

 

Çağdaş dünya ve Türk yazarları hakkında neler  biliyorsunuz? Fazla bilgim yok.

 

Günümüz çağdaş Türk yazar ve sanatçılarından birisiyle tanışıklığınız var mı? Yok.

 

Halk Ozanlığı geleneğinin günümüzde devam ettiğine inanıyor musunuz? Halkımız var olduğu sürece ozanı da var olacaktır. Çünkü ozan halkın dilidir. Halkın kulağıdır. Halkın gözüdür ve halkın özüdür.

 

Hangi ozan ve ses sanatçılarıyla dostluğunuz var? Bir çok ozanlarla şenlik ve konserlerde beraber oluyoruz. En yakın olarak Âşık Derdi Derya, Haydar Aslan ile beraberiz.

 

Kitap okuyor musunuz? Elime geçen kitapları okuyorum.

 

Şimdiye kadar kaç Alevi - Bektaşi anma etkinliğine katıldınız? 1980 yılından beri bütün etkinliklere katılıyorum.

 

Halk ozanlarının genel sorunları sizce nelerdir? Çözümlenebilmesi için neler yapılmalıdır? Sosyal güvenceleri yoktur. Devlet Kültür Bakanlığı nezdinde sosyal güvence altına almalıdır.

 

Halk ozanlığında ne gibi değişmeler yaşanmıştır? Halk ozanları kendilerini çağa göre uyarlamışlardır. Teknoloji karşısında bazı imkânları olanlar kaset, radyo, TV, gazete gibi medyayı kullanmışlardır. Kendilerini halka duyurmak için çaba sarf etmektedirler.

 

Toplumun ve devletin halk ozanlarına bakışını, yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz? Halk ozanları halk ile iç içedirler. Halkın sorunlarını zaman zaman dile getirmektedirler. Ancak mevcut yönetimle problemleri olmaktadır.

 

Halk ozanlarının geleceği hakkındaki fikirleriniz nelerdir? Halk ozanlarının geleceği devletin yaklaşımına bağlıdır. Devlet yeteri kadar güvence, imkân sağlamamaktadır. Bunlar giderildiğinde ozanlar daha iyi şartlarda yazıp söyleyeceklerdir.

 

Elinizde bulunan ozanlarla, ozanlıkla ilgili kaynaklar hangileridir? Pir Sultan, Şah Hatayi, Viran Abdal, Kul Himmet, Seyrani, Dertli vs.

 

Hangi ozanların, hangi eserlerini biliyorsunuz? Şah Hatayi, Pir Sultan, Virani.

 

Halk ozanlarının sorunlarını giderilebilmesi için hangi kurumlar, neler yapabilir? Halk ozanlarının sorunları Kültür Bakanlığı nezdinde çözüm bulunur

 

Ozanlara ekonomik destek sağlanması için neler yapılabilir? Ozanların eserlerinin korunması, kasetlerinin, kitaplarının basılabilmesi için neler yapılabilir? Öncelikle devlet nezdinde yani Kültür Bakanlığınca sosyal ve ekonomik koşullar sağlanmalı, binalar vakıflar nezdinde verilmeli. Cem Vakfı gibi kurumların daha geniş kitle ve örgütlere hitap etmesi ile sağlanır.

 

Söyleşi: 2000

 

Ozanın Kitabı: Deyişler, Aşık Kederi ve Yaşamı, Hazırlayan: Ömer Uluçay, Elma Yayınları, 2005, İstanbul.

 

 

ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER

 

VER HACI BEKTAŞ


Bütün evliya ve enbiyalara
Şüphemiz yok sensin ser Hacı Bektaş.
Anmak için gelmiş bütün canlara
Cümlemiz nasibin ver Hacı Bektaş.

 

Horasan’dan geldin Anadolu’ya
Çok ender rastlanır böyle uluya
Nurun Muhammed’e sırrın Ali’ye
Ne kadar benziyor er Hacı Bektaş.

 

Toplumda var idi büyük bir kayıp
Kadını erkekle hep eşit sayıp
Siz onlara eksik demeyin ayıp
Çünkü anamız o der Hacı Bektaş.

 

Aşık Kederi der; gönül mekanım
Aşkla dolu aşkla taşar dükkanım
Çok şükür ben bu gün pire mihmanım
Dergaha al kanat ger Hacı Bektaş.

 

CANLARIM


Dedeler mürşitler pirler diyarı
Merhabalar Pınar Baş’lı canlarım.
Çağlayıp akıyor Zerban pınarı
Merhabalar Pınar Baş’lı canlarım.

Aziz dedem Güzel dedem Keki hem
Seyit dem ile çok yürüttün cem
Gönüller feth eden ya Müslüm dedem
Merhabalar Pınar Baş’lı canlarım.

Aşık Kederi bir gönül eridir
Gerçek rakip ikrarından bellidir
Mürşidim Muhammet pirim Ali’dir
Merhabalar Pınar Baş’lı canlarım.

 

DURAK KARDAŞ


Akan şu kardeş kanına
Bir nihayet verek kardaş
Mertlik yakışır şanına
Gerçekleri görek kardaş.

Vatan için savaş eden
Benim dedem senin deden
Beni hor görmeniz neden
Düşünmemiz gerek kardaş.

Kederi der; iyi düşün
Sonu kötü bu gidişin
Vuran, vurulan kardaşın
Buna karşı durak kardaş.

 

İNSANCA YAŞA

 

Şu güzel dünyayı verme ataşa

İnsan ol kardeşim insanca yaşa.

İblisin tahtına oturma boşa

İnsan ol kardeşim insanca yaşa.

 

Ömrün baharını döndürme kışa

Hak demez siz sizi öldürün haşa

Neden düşman olsun kardaş kardaşa

İnsan ol kardeşim insanca yaşa.

 

Şu evrendekiler hepsi de hak

İnanmak lazımdır buna muhakkak

Hakkın yüce sırrı sende sana bak

İnsan ol kardeşim insanca yaşa.

 

Şaşkın şaşkın gezip kalma avare

Hakkı arar isen kendinde ara

Vicdanını ıslah edip çek dara

İnsan ol kardeşim insanca yaşa.

 

Kederi dünyadan göçersin bir gün

Ecel şerbetini içersin bir gün

Yakasız gömleği giyersin bir gün

İnsan ol kardeşim insanca yaşa.

 

HALIMIZ BİZİM

 

Yönetenler yönetemez oldular

Bilmem ki ne olur halımız bizim.

Yanlış fetva verir oldu kadılar

Bilmem ki ne olur halımız bizim.

 

Dönmüşüz biz çobansız sürüye

Soruyorum gidişimiz nereye

El ileri gider bizse geriye

Bilmem ki ne olur halımız bizim.

 

Örümcek bağlamış kafa tasımız

Duyulmuyor feryadımız sesimiz

Zehir olmuş ekmeğimiz aşımız

Bilmem ki ne olur halımız bizim.

 

Soruyorum derman yok mu derdime

Düşünüp dururum kendi kendime

Karanlık bir duman çökmüş yurduma

Bilmem ki ne olur halımız bizim.

 

Yarınından ümidin yok kederi

Gitti giden ömrün gelmez ki geri

Doğru söyleyenin yok imiş yeri

Bilmem ki ne olur halımız bizim.

 

HOCAM

 

Üstün zekan ile çok şeyler ettin

Tarihin mizahı sen oldun hocam.

Güldürerek halka kendin sevdirdin

Sevgiye layık bir er oldun hocam.

 

Tarihte silinmez bir iz bıraktın

Mantık yollarında bir giz bıraktın

Adını anmaya çok söz bıraktın

Bütün gönüllere sen doldun hocam.

 

Diri diri gidip mezarda yattın

Kervancının kervanını korkuttun

Dayak yiyip evin yolunu tuttun

Yaptığına bile sen güldün hocam.

 

Tanırlar dünyanın dört bir köşesi

Sen oldun her kesin zevki neşesi

Moral dağlarının bitmez neşesi

Sevgi bağlarında bir güldün hocam.

 

Esprili sözün büyük bir silah

Pes etmiş rakibin vallah ve billah

Layıksın vermiş cenabı Allah

Rakibine karşı bülbüldün hocam.

 

Kederi der; övünürüm seninle

Tanımayan tanısınlar benimle

Tanrıdan rahmet der hem de Eminle

Tanrıdan rahmeti hak bildin hocam.      

 

DEME

 

Doğru ve dürüst ol sözünün eri

Gün de kır bir takla atayım deme

Beyhude dolanıp gezme serseri

Dostunu bir pula satayım deme.

 

Üstüne düşerse o işi bitir

Sevgi bahçesinde goncalar yetir

Hâk ile kalkıp da Hâk ile otur

Helalı harama katayım deme.

 

Dost Kederi der ki; sözümü dinle

Menzil mi alınır garezle, kinle

Eğer cesur isen savaş nefsinle

Esir düşüp hata yapayım deme.

 

DURAK KARDAŞ

 

Akan şu kardeş kanına

Bir nihayet verek kardaş

Mertlik yakışır şanına

Gerçekleri görek kardaş.

 

Vatan için yavaş eden

Benim dedem senin dedin

Beni hor görmeniz neden

Düşünmemiz gerek kardaş.

 

Kederi der; iyi düşün

Sonu kötü bu gidişin

Vuran, vurulan kardaşın

Buna karşı durak kardaş.       

 

ALİ

 

O Ehlibeytine neler ettiler

Bilirsin sen dinim imanım Ali.

Dünya var oldukça hep kin güttüler

Bilirsin sen dinim imanım Ali.

 

Hz. Hasan’a zehir verdiler

Münkirler murada böyle erdiler

Ehlibeytine hep tuzak kurdular

Kırkların ceminde dümenim Ali.

 

Kesildi imam Hüseyin’in başı

Yerinden oynadı dünyanın taşı

İnsanlık alemi döktü gözyaşı

Bundan olur mu hiç gümanım Ali.

 

Zeynel Abidin’i attı zindana

Bir matem sarmıştı bütün cihana

Bu bir takdir miydi yoksa bahane

Sırrı hakikatim mihmanım Ali.

 

Muhammed Bakır’dır cihan serveri

Cafer’i Sadık’tır yolun rehberi

Musa’i Kazım’dır erlerin eri

Mülkü Süleyman’ım cananım Ali.

 

İmam Rıza ile Muhammed taki

Şehitler devamı Ali-yül Naki

Hasan-ül Askeri gönlümde baki

Ol ledün ilminde Kur’an’nım Ali.

 

Muhammed Mehdi’dir sırrımız bizim

On İki İmamlar yarimiz bizim

Hünkar Hacı Bektaş Veli’miz bizim

Kederi gönlüme dermanım Ali. 

  

YARA

 

Düşmüşüm peşine gezer dururum

Bitmiyor sevdiğim yol vara vara.

Umudumu kesme belki bulurum

Aşkından bu günlüm bil yara yara.

 

Mecnunum aşkınla kaldım çöllerde

Bülbülün hasreti gonca güllerde

Çaresizim garip gurbet ellerde

Coşup çağlayan bu dil yara yara.

 

Dost Kederi daim ah ile zarda

Gözüm baka baka kaldı yollarda

Yollarım kapılı yağmurda karda

Korkarım varamam gül yara yara.

 

HOŞ GELDİN

 

Yollarını gözlediğim

Misafirler hoş geldiniz

Can evimde gizlediğim

Misafirler hoş geldiniz.

 

Dost elinden içtim dolu

Böyledir erkanı yolu

Cümlemiz tanrının kulu

Misafirler hoş geldiniz.

 

Canım kurban olsun size

Çok şükür geldik yüz yüze

Tatlı söze güler yüze

Misafirler hoş geldiniz.

 

Kederi sözünü bağlar

Hasretlik yüreğim dağlar

Dost cemalin gördü çağlar

Misafirler hoş geldiniz.

 

BİR ADIYAMAN

 

Adım adım güzel yurdu dolaştım

İllerin içinde bir Adıyaman.

Sanma ki ben gurbet ele alıştım

Hasretin içimi yer Adıyaman.

 

Kader gurbet ele attı kısmetim

Senden doğdum ama sana hasretim

Garip gurbet elde çok çile çektim

Sana arzuhalim var Adıyaman.

 

Bu gönlüm seni hep hayaller düşler

Bahar gelir öter turnalar kuşlar

Bülbül de gül için figana başlar

Sensiz işim gücüm zar Adıyaman.

 

Ali Dağ’da Mahmut Ensari yatar

Dibinde kuru çay suların akar

Abuzer Gaffari şehit bayraktar

Sende yatar nice er Adıyaman.

 

Çıplak baba ile Zeynel Abidin

Ziyaret edende olmaz garez kin

Ziyaret ederim dünüyle bu gün

Evliya diyarıdır Adıyaman.

 

Mevsim gelir geçer baharlar yazlar

Kederi hasretle hep seni özler

İsmini andıkça ciğerim sızlar

Senden ayrı kalmak zor Adıyaman.

 

MUBAREK OLSUN      

                                                                    

Yine geldi güzel mübarek günler

Dostlar bayramınız mübarek olsun.

İnsanlarımız hep şen mamur olsun

Dostlar bayramınız mübarek olsun.

 

Bayram gelir küsülüler barışır

Konu komşu sevinç ile gülüşür

Mutluluğun zirvesine erişir

Dostlar bayramınız mübarek olsun.

 

Ne kadar güzeldir bu adet töre

Gelecek nesilde hep böyle göre

Sevgi fidanını dikek her yere

Dostlar bayramınız mübarek olsun.

 

Yüce Mevla’m bize böyle emretti

Atalım gönülden kini nefreti

Kederi der; bizi böyle yarattı

Dostlar bayramınız mübarek olsun.

 

GEÇELİM CANLAR

 

Erenler ceminde saf saf duralım

Kin ile kibirden geçelim canlar.

Pirin huzurunda bir cem kuralım

Muhabbette kapı açalım canlar.

 

Müşkülü hal etmek mürşidin işi

Yanmadan pişiyor erkanda kişi

Uçmadan kafesten şu gönül kuşu

Kendimize kaftan biçelim canlar.

 

Eri erden seçmek gaflettir gaflet

Kişi vicdanında bulsun adalet

Tefrika edene edelim lanet

Nifak sokanlardan kaçalım canlar.

 

Tevekkül babında seyret alemi

Bal şerbet edelim derdi elemi

Kadrini bilene eyle kelamı

Muhabbette reyha saçalım canlar.

 

Kederi der; hoşça geçsin demimiz

Deryalara dalsın dostluk gemimiz

Kalmasın gönülde zerre gamımız

Aşkın pınarından içelim canlar.  

 

(Şiirler İnternet’ten; Medya Yenigün ve İkrar İnternet Gazetesi’nden Alınmıştır.)

 

YARA

 

Düşmüşüm peşine gezer dururum

Bitmiyor sevdiğim yol vara vara

Umudumu kesmem belki bulurum

Aşkından bu gönlüm bil yara yara

 

Mecnunum aşkınla kaldım çöllerde

Bulbülün hasreti gonca güllerde

Çaresizim garip gurbet ellerde

Coşup çağlayan bu dil yara yara

 

Dost Kederi daim ah ile zarda

Gözüm baka baka kaldı yollarda

Yollarım kapalı yağmurda, karda

Korkarım varamam gül yara yara

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile