HEP BERABER KADIKÖY'DE OLACAĞIZ

KARANLIĞA KARŞI AYDINLIKTA BİRLEŞELİM,
KADIKÖY MEYDANI'NDA GÜRLEŞİP BİR GÜL GİBİ AÇALIM
 
Türkiye'deki gerici kuşatmaya karşı; özünde insani değerlerin en yüce erdemleri olan Alevi - Bektaşi toplumu, şu an her türlü ama her türlü farkı bırakıp Kadıköy Meydanı'ndan tüm dünyaya; "Çağdaş, Demokratik, Eşitlikçi, İnsan Haklarına Dayalı Hakça Bölüşümün Olduğu Bir Yaşam ve Laik ve Bilimsel Eğitim" diyerek seslerini en gür şekilde haykıracaklar...
Hepimiz orada olacağız!
Gericiliğe, barbarlığa, faşizme, cinsiyetçi ayrımcılığa, hoşgörüsüzlüğe, çağ dışı, bilim dışı, karanlık eğitime karşı sesini yükselt, tüm Türkiye'yi ve dünyayı titret!
Hakk - Muhammed - Ali diyerek bu topraklarda yüzyıllardır barış içinde semahlar dönüp, cemler yapan, lokmaları hakça pay eden Alevi - Bektaşi toplumu başımızdaki zalim sultayı yerle bir et!
Laiklik; ekmek, su, süt, doğa, hava gibi bizim olmazsa olmazımızdır, laikliğin yok olduğu bir Türkiye İŞİT'in yönettiği bir Türkiye olur, Laikliği namus bil, onu anla, yaşa, yaşat!
Eğitim hayatın da, insan olma bilincinin de kazanıldığı ana varlığımızdır. Okul eğitimi insanın tüm yaşamını belirleyen en önemli dönemdir. Kişiliğin var olduğu, insanın insan bilincine ulaştığı Çağdaş Eğitim her insanın, her çocuğun hakkıdır. Okullarda çağdışı bir zihniyetle, tek yönlü, çarpıtılmış, tümüyle aydınlamacı aklı yok etmek isteyen okul öncesi dinsel eğitim, okullarda zorunlu din dersleri ortadan kaldırılmalıdır. Tüm çocuklar eşitlik içinde, bilimsel eğitim almalıdırlar.
Diyanet İşleri Başkanlığı bu ülkede Hanefi Sünni İslam anlayışının tüm ülkeye hakim kılınması, bu düstur için her türlü baskının yapılabileceğinin fetva yazılarıyla alındığı bir gerici kurum olmuştur. Alevi ve tüm diğer inançları, kültürleri içinde eritmeyi, kendisinden olmayanı "putperest"likle suçlayan bu kurum ülkenin bir kara deliğidir. Milyarlarca liralık bütçesiyle haksızlık yanında, büyük bir israf mekanizmasına dönüşen Türki Diyanet İşleri Başkanlığı bu ülkenin Vatikan'ı olmuş, siyasi iktidarın her türlü yanlışını örten, bir çıkar merkezine dönüşmüştür.
Bu Diyanet İşleri Başkanlığı Türkiye'nin önündeki karanlık üretim merkezidir. Diyanet İşleri Başkanlığı kapatılmalı, insanlar özgürce inanç ve ibadetlerini kendileri yapabilmelidir.
Çocukları köle yerine koyan, çocuk gelinlerden memnun olan, kadınların, çocuklarımızın tecavüzcüler elinde gelecekleri elinden alınan bir ülkede yaşamamak için, insan olduğumuz haykırmak için Kadıköy meydanında olacağız!
İnancımı, yolumu, erkanımı yasaklamak, bin yıldır kardeşlik türküleri söyleyen dilimi kesmek isteyen zalim düzene son vermek ve insanca yaşamının yolunu hep beraber kuracağımız geleceğin Türkiye'si için Kadıköy'de olacağız!
Aleviler - Bektaşiler her türlü karanlık oyunlara, tertiplere rağmen bu ülkede insan kalmayı başarabilen, cana kıymayı, haksız yere eşini boşamayı en büyük suç görüp, düşkünlük kurumunu yaratan bir inanç topluluğudur.
Onları tanımlamaya, onları cendereler içinde tutmaya, tüm ülkeyi olduğu gibi onları da köleci bir zihniyetle kendi buyrukları içinde asimile etmek isteyen Muaviye düzenin son vermek için Kadıköy'de olacağız!
Baskıyla, korkutmayla her birisi birer hırsız, vicdanını kaybetmiş paraya tapan vatansız, yandaşların şişirdiği, birer vampir gibi halkın, yavrularımızın canını, kanını, bilincini, ruhunu emen bugünkü karanlık düzene karşı aydınlık yüzleriyle, gönülleriyle dünyanın gururu olan tüm Demokrasi Güçleri olarak Kadıköy Meydanı'nda olacağız!
Zam, zulüm, baskı, işkence, kasıtlı tutukluluk, aydın düşmanlığıyla bu büyük Türkiye'yi kendi çiftliklerine, mezbahalarına çevirmek isteyen karanlık sultaya sesimizi duyurmak için Kadıköy Meydanı'nda olacağız...
27 Şubat 2022, Kadıköy Meydanı'nda Saat: 15.00'de
Barış, kardeşlik, hak, hukuk, eşitlik, Alevi - Bektaşi kimliğinin özgün haliyle tanınması isteğimizi tüm dünyaya ve evrene duyuralım.
Aynı zamanda savaş, ve silah baronlarının kışkırtıcılığıyla dünyayı daha daha karanlığa sürükleyecek tüm savaşlara hayır, diyelim...
Ozanlar Piri Pirim Pir Sultan Abdal'ın dediği gibi; "Yürü bre Hızır Paşa / Senin de çarkın kırılır / Güvendiğin padişahın / O da bir gün devriler" diyelim.
Pirimiz Serçeşmemiz Hacı Bektaş Veli'mizin yolundan gidip "İimden Gidilmeyen Yolun Sonu Karanlıktır, Çocuklarınızı - Kadınlarınızı Okutunuz, Yurduna Vatanına Eline Dilene Beline Sahip Olanlar Aydınlık Kapısına Varırlar" deyip, bir yürüyüş eyleyelim, zalimlerin karanlık saraylarını, saltanatlarını sarsalım...
Ne mutlu; barışta, kardeşlikte, eşitlikte, çağdaş vatandaşlık bilincinde buluşanlara,
Ne mutlu; kimliğine, inancına, geleneklerine, törelerine, tarihine, doğup - büyüdüğü topraklara sahip çıkabilenlere,
Ne mutlu; korkmadan, yılmadan, bir menfaat beklemeden, iki yüzlülüğe düşmeden, çıkarlar içinde bocalamadan bu kadim yolu, erkanı yaşatanlara,
Ne mutlu; 72 milleti bir nazarda görüp, tüm dünya insanlığıyla bacı - kardeş, müsahip bir can olabilen, ağlayıpla ağlayan, gülenle gülen ve her türlü kederi de, varlığı da pay edebilenlere,
Ne mutlu, din, dil, ırk, mezhep, düşünce ve cinsiyet farkı gözetmeden her geleni Hızır bilip, insandan, insanlıktan umudu kesmeyeneler
Aşk ve muhabbet duygularımla...
 
Ayhan Aydın
24 Şubat 2022

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile