Çocuklara Ve Çocuk Kalabilenlere 7 Gece, 7 Masal

Yeğenim Derinsu’ya Ve Tüm Çocuklara Ne Güzel Bir Hediye!

Çocuklara Ve Çocuk Kalabilenlere 7 Gece, 7 Masal

 

Bazen insan bir sınırdadır, bir geçiş yerindedir. Akdeniz’le Atlas Okyanus’unun suyu da birbirine karışmazmış; bir yere gelirsin ama sınırı geçişin çok zor olur bir taraftan bir tarafa.

Çocukluğumdan beri sürekli okuyorum, bize her zaman büyük bir sevgi veremese de rahmetlik babam, hele de annem devamlı okumamız konusunda her daim bizleri teşvik ederdi. Hatta babam dağı taşı aşıp, karlı günlerde de olsa, öğretmenlerin istedikleri ders kitabı olsun, başka kitaplar olsun ne yapar yapan bulur getirirdi eve. Annem ise sobanın fokurdayan sesleriyle lezzet sunan kıt imkânlarla hazırlanmış yemekleri kontrol eder, bir mutfağa girer, bir odaya geçir ama bakışlarını bizim üzerimizden hiç ayırmazdı, ders çalışırken. Kardeşim Seher’e de bana da bu güzellikler her daim verildi.

Ama benim asıl okuma serüvenim, aşkım belki de doğuştandır. Ne bileyim, her daim haylaz bir çocuk olarak sokakları alt üste edercesine saatlerce oyun oymayı bırakmamamın yanında müthiş de çalışkan, okuyan bir öğrenciydim.

Annemin bana pazardan aldığı Arı Maya öykü kitabı ise hatırlayabildiğim kadarıyla ilk okuduğum öykü kitabıydı.

Zamanla şiirler, romanlar, araştırmalar ağırlık kazandı, yıllar yılı ayda yaklaşık on kitap okuyan bir insan oldum. Bu beşe kadar inse de her türden kitap okuma alışkanlığım hep sürdü gitti, bugünlere geldik.

Ama şimdi ben kendimde bir boşluk, eksiklik hissediyorum; tarih, sosyoloji, antropoloji, araştırma v.s. yanında şiir, roman bende bir tutku olan türler.

Öykü de elbette var, hem de çoğu önemli öykücüyü de okudum ama yine de bunu az buluyorum.

Bir de çocuk ruhlu, her daim çocuk kalan bir insan olarak çocukların dünyasına daha az girdiğimi gördüm.

Hâlbuki ben o kadar çizgi filmleri, masalları seven bir insanım.

Demek ki, zor olsa da insan bir adım atmalı, bazen biraz değiştirmeli her daim gitti yolları okuduğu kitap türlerini…

Biraz daha çok öykü, biraz daha çok çocuk kitabı…

Şimdi ise ailede bir canımız filiz veriyor, yeğenim Derinsu… Pırıl pırıl bir zeka, merak, duygu, his… tüm çocuklarımız gibi ne verirse aile, okul, devlet onu alacak… Öyle yaşamı belirlenecek…

Onun da çok okumasını, her türden kitap okuyan iyi bir okur olmasını istemek sanırım benim de bir dileğim…

Epeydir onu düşünüyorum; Türkiye’nin her geçen gün çağdaş – laik  - bilimsel eğitimden koptuğu bu ortamında, gül yüzlü yavrularımız, gençlerimiz her zamankinden, bizlerin yaşadıkları dönemden de daha çok beslenmeliler öykülerle, şiirlerle, kitaplarla…

Çünkü Türkiye bu konuda her geçen gün geriye giden bir ülke oluyor maalesef.

 

Derinsu’ya Öykü – Masal Kitapları…

 

Daha önce Küçük Prense Mektuplar diye kimi günlükler, notlar içeren yazılarım vardı…

Şimdi de canımın parçası yeğenim Derinsu ve tüm çocuklarımıza, gençlerimize seslenmek isterim.

Okuduğum çocuk – gençlik kitaplarını onlara aktarmak isterim.

 

Dün her geçen gün yeni yeni kitaplarla güçlenen yayınevimiz Demos Yayınları’na uğradım.

Çok güzel, hoş sohbetlerden sonra, her daim olduğu gibi rafları defalarca gezip, kitaplara göz attım. Daha önce dikkatimden kaçan bir kitap kapağıyla bu sefer dikkatimi çekti; Çocuklara Ve Çocuk Kalabilenlere 7 Gece, 7 Masal…

Çocuklara ve çocuk kalabilenlere masallar anlatan bir güzel kitap.

Fatma Gök Algan imzasını taşıyan kitabı gerçekten bu sabah bir solukta okudum.

Bu kitabı okurken kitaba kendisini kaptıran bir kişi olarak okudum satırları, birbirinden güzel öyküleri- masalları. Bir an kendimi bıraktım akıntıya…

Burada gördüğüm klasik masallardan esintiler olsa da, yazarın kendi özgün kimliğiyle, düşünce dünyasıyla yazdığı bu kitapta; yaşam, çevre bilinci, insanlık erdemi, hayvan sevgisi, büyüklere vefa, umut dolu bir şekilde yeni yeni masallarla karşılaşmamızdı.

Akıcı dili, olayları aktarırken zengin imgelerle birçok örnekten yararlanıp çocukların –gençlerin düşünce dünyalarında ufuklar açması, tekdüze bir anlatım yerine zengin sözcük öbekleriyle öykü kurma başarısından dolayı kitabın yazarını tebrik etmek gerekir.

Yazar kitabın önsözünde belirttiği gibi; “Toplumsal ve ahlaki değerlerle harmanlanmış her masalda çocuklar, sabrın, iyiliğin, dürüstlüğün, sevgi ve saygının önemini daha iyi kavrayacaklar.

Unutmayın! Her kitap bir damladır ve hayat okyanusu damlalardan oluşur…” (Sayfa: 8)

 

Yine birbirinden güzel masalların birisinin sonunda yer alan şu öğütleri de buraya almak çok yerinde olacak. 

İşte benim de yeğenim Derinsu’ya ve tüm çocuklara – gençlere tavsiye edebileceğim bu kitaptan,  yine herkesin gönlünde yer etmesi gereken altın öğütler.

 

 “benim canım çocuklarım! Her şeyden önce kalbinizdeki sevgiyi hiç kaybetmeyin.

Kötü olan her şeyden uzak durun.

Her zaman mütevazı olun, hiçbir zaman kibirlenip böbürlenmeyin.

Hayatınız boyunca hep adil olun, adaletten hiç ayrılmayın.

Her zaman zalimlerin karşısında ve mazlumların yanında durun.

Hiçbir zaman yalan konuşmayın ve doğruluktan hiç ayrılmayın.

Hiçbir zaman emanete hıyanet etmeyin.

Hayatınız boyunca hep merhametli olun…” (Sayfa: 140)

 

Hepinize sevgiyle kucaklıyorum.

Muhabbetle kalın…

 

Ayhan Aydın

04 Mart 2023