Edirne’de Kara Baba Anma Etkinlikleri

Edirne’de Kara Baba Anma Etkinlikleri

Canlar Gider Kara Baba’ya

 (1998)

 

AYHAN AYDIN

 

Edirne’nin Meriç İlçesi yakınlarında Nasuhbey Köyü’nde büyük evliyalardan Kara Baba’nın yatırının bulunduğunu ve her sene Hıdrellez’den sonraki ilk pazar günü binlerce insanın katıldığı büyük bir anma etkinliği düzenlendiğini duyunca, Cem Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Hüseyin Erkan, CEM Vakfı Yenibosna Şube Başkanı Efendi Ertürk, Bakırköy Şube Başkanı ve Bektaşi Babası Hakkı Saygı’yla beraber, 10 Mayıs 1998 Pazar günü, çıktık yola.

Anadolu’nun kopmaz parçası Trakya’nın emsalsiz tabiatı içerisinde ilerlerken, koyu bir sohbetle Çorlu’ya nasıl vardığımızı anlayamadık. Yenibosna şubemizin açılışında yapmış olduğu etkili konuşmasının verdiği aşk ile ve Hakkı Saygı’nın çabasıyla aradık bulduk; erenlerden Faik Güldere’yi.

Daha sonra, Çorlu Hacı Bektaşi Veli Derneği’ni ziyaret ettik ama kimseleri bulamadık. Faik Güldere’yle birlik, beraberlik, kardeşlik kokan konuşmalardan sonra ilerde daha geniş bir görüşme yapacağımızı da söyleyerek, Kara Baba’ya doğru yol aldık. Babaeski’den, Uzunköprü yakınlarından geçip Nasuhbey Köyü’ne vardık.

Nasuhbey Köyü’nde bir kahveye giriyoruz. Köyün yaşlıları burada toplanmışlar; yoğun yağmur dolayısıyla içeride sohbet ediyorlar. Hepsini selamlıyoruz, kendimizi tanıtıyoruz, çevrimize toplanıyorlar. Hepsine Cem Dergisi ve broşürleri dağıtıyoruz. Efendi Ertürk, Hüseyin Erkan, Hakkı Saygı ve ben Vakfın çalışmalarından ve yapmayı düşündüğümüz “Cem Vakfı Dedeler ve Babalar Toplantısı”ndan bahsediyoruz. Büyük ilgiyle dinliyorlar. Yaşlı köylüler kendilerini Alevî-Bektaşi olarak tanımlıyorlar.

Kızıldeli Sultan’a bağlı olduklarını babalarının ise İsmail Pastırmacı Baba’nın da Dimetoka’dan gelip cem yürüttüğünü söylüyorlar. (İsmail Pastırmacı aslında hem Türkiye, hem de Yunanistan vatandaşı olan bir Bektaşi Babası.)

Osman Özdemir (69) ise, Kara Baba hakkında çevrede bilinen inançları özetliyor; buna göre Kara Baba, Kızıldeli Sultan ve 40 erenle beraber Balkanlar’a geçerken onların yanında, onlara bağlanarak yola çıkan bir çocuk. Nasuhbey Köyü’nden geçerken, buraya bağlanıyor, kalıyor, kerametler gösteriyor, evliya oluyor, buradaki insanlara öğütler veriyor, onların büyük sevgi ve saygısını kazanıyor. Halk onun öldüğüne inanmıyor, o hala yaşıyor, geceleri yemesi içmesini yapıyor, darda kalmışlara yardım ediyor. Onu geceleri gayb aleminden üç askerin koruduğuna inanılıyor. O geceleri kalkıp civardaki gölden abdest alıyor. Kara Baba gönüldaşları Kızıldeli Sultan ve diğer evliyalarla buluşuyor, konuşuyor, beraber müşkül halleri düzelterek insanlara yardım ediyor.

Semahlarının Kara Baba’dan kaldığını söyleyen Özdemir, Kırklar Semahının cemlerde dönüldüğünü söylüyor.

Köyün ileri gelenlerinden Mehmet Tuna Aga (69), Kara Baba ve köydeki inanç hakkında bilgi alıyoruz.

Mehmet Tuna, köyde cemlerin aralıksız günümüze kadar sürdüğünü, kural olarak musahip olmayanların cemlere giremediğini, edep erkan esasına dayalı cemlerin mutlaka yürütüldüğünü söylüyor. Tuna, evli çiftlerin evlenir evlenmez bir müsahip tuttukları ve musahiplikle ilgili bir tören yapıldığını söylüyor. Kadın erkek aynı cemde cem olurken, çocuklar da cem ve inanç yönünden eğitiliyor. Kadınların ve erkeklerin ayrı ayrı kurban kesimlerinin adet olduğunu söylüyen Tuna, köylerini Turgut Koca’nın da ziyaret ettiğine değiniyor. Daha önce cemleri yürüten babaları ise şöyle sıralıyor: Hüseyin Doğan Baba, Hasan Uygun Baba, Kadir Odalı Baba, Ayser Kocabıyık Baba.

Köyün Muhtarı Hasan Öztürk’le söyleşimizde ise, muhtar köyün sorunlarına değiniyor.

Muhtar hem ibadetlerini yapabilmeleri, hem de kültür ortamının sağlanmasını ve de binlerce ziyaretçiyi ağırlayabilmek için bir binaya ihtiyaçları olduğunu söyledi.

Kara Baba Türbesi’ni, Alevî-Bektaşi-Sünni her zaman yüzlerce insanın ziyaret ettiğini belirten Öztürk, Kara Baba’nın etkisinin hala canlılığını koruduğunu tüm Trakya’da etkisinin sürdüğünü söylüyor.

Bardaktan boşanırcasına yağan yağmura rağmen binlerce insanı türbenin yanında görünce açıkçası şaşırdık.

Sıraya girmiş onlarca kişi kurban kesiyor; yüzlerce insan Kara Baba’nın mezarını ziyaret edip dua okuyor; bunun yanında ise yavaş yavaş Anadolu’da da alıştırıldığımız bir görüntü yüzlerce genç oyunlarla coşuyorlar, seyyar satıcılar, piknik yapanlar... Her tarafta aynı manzara.

Halkla sohbetlerimizde Kara Baba’ya olan sevginin eşsizliğini görüyoruz.

Onun büyük bir evliya, eren, sorunları çözen, darda kalmışlara ulaşan Hızırlığını benimsemiş halk çok değişik köylerden gelmiş.

Herkes birbirine karışmış Trakya’nın o güzel insanları kaynaşmışlar... Görülmeye değer bir manzara...

Bizler de Türbeyi ziyaret ediyoruz. İnsanlarla konuşuyoruz, onlara Cem Dergisi’nden dağıtıyoruz. İnanılmaz bir ilgi ve heyecan doğuyor insanlarda. H. Hüseyin Erkan’ın, Efendi Ertürk’ün ve Hakkı Saygı’nın çevresine saran insanlar büyük ilgi gösteriyorlar onlara ve fotoğraf çeken bana.

Dar olanaklarla yapılmış aşevi ve cem evini ziyaretlerimizde; bizden kitap, dergi, cem evi, kütüphane taleplerinde bulunuyorlar.

Tekrar gelmek dileğiyle, eşsiz bir mutlulukla ayrılıyoruz,  Kara Baba Türbesi’nden.

Daha sonra günümüzde halk ozanlığı geleneğini sürdüren Kemal Özcan’ı (Derviş Kemal’i), Uzunköprü’deki evinde ziyaret ediyoruz. Ziyaretimizden çok memnun olan Kemal Özcan duygulanıyor.

Çok uzun yıllar cemlerde hizmet gören, yazdığı şiirlerin bir kısmını “Şah Damarı” isimli kitabında toparlayan  Özcan, derviş olarak bu yola hizmet etmiş, mersiyeleri hayattayken cemlere girebilmiş, oldukça tanınan, sevilen bir ozanımız. Ozan’ın tüm dostlara selamını alıp dergimiz aracılıyla da onlara iletiyoruz.

İnançla, kültürle, sevgiyle, saygıyla, dostlukla geçirdiğimiz dopdolu bir günün ardından yine bardaktan boşanırcasına yağan yağmurun altında eşsiz doğa manzaralarının içinden Trakya’dan İstanbul’a ilerlerken, insanlardaki inancın aşkı bizi sarıyor.

Trakya’daki Bektaşi Babaları’nın isim ve adreslerini bize ulaştıranlardan, Hakkı Saygı Baba’yla beraber yapacağımız ziyaretlerle tüm Trakya’daki babalarla söyleşi yapma programını hayata koyuyoruz.

 

CEM DERGİSİ, YIL 30, SAYI 79,  HAZİRAN 1998

 

EKİN İDİK OLDUK HARMAN, AYHAN AYDIN, (ALEVİLİK BEKTAŞİLİKLE İLGİLİ HABERLER, ETKİNLİKLER, SÖYLEŞİLER, YORUMLAR, FOTOĞRAFLAR – 1992 - 2004), 2005, İstanbul, KAHRAMAN OFSET, (SAYFA: 29 -30)