Garip Dede De Açlar Doyar Garipler Kanar... (1999)

Garip Dede De Açlar Doyar Garipler Kanar... (1999)

 

AYHAN AYDIN

 

Dergahlar, türbeler, yatırlar halkın yüzyıllarca gönüllerinin attığı, yüreklerinin derinlerinden gelen duygularının, sevgilerinin sergilendiği, kaynaşma hislerinin yumaklandığı yerler olmuş.

İnsanlar buralarda kenetlenmek, kaynaşmak yoluna gitmişler, yeni dostluk köprüleri buralarda kurulmuş, aşk dağıtılmış bu kutlu yolların sürüldüğü yerlerde. Bir lokma kırk parçaya bölünmüş, susuzlar kanmış buralardaki pınarlardan.

Bu nedenle dergahlarımızın, türbelerimizin derin bir manevi yapısı var. Buraları korumak, onarmak için de dernekler, vakıflar kurulmaya başlayınca daha bir zenginleşmiş buralardaki çalışmalar. Topluma gerçekten de hizmet verme aşkıyla dolan, derviş misali çalışan insanlarla daha bir canlanmış, yeşermiş bu yerler.

CEM Vakfı, Cem Dergisi olarak bir çalışmanın içerisine girdik. Bundan sonra karınca kararınca bu dergahları, türbeleri, dernekleri, vakıfları buralarda çalışanları, yapılan hizmetleri halkımıza tanıtmak gibi bir düşünceyle hareket edeceğiz.

Bu sayımızda CEM Vakfı Yenibosna Kültür ve Cemevi İnanç Hizmetleri Sorumlusu Hüseyin Kaya’yla, Cem Dergisi Muhabiri Soner Erdoğan’la, CEM Vakfı memuru Hüseyin Akan’la beraber Garip Dede Türbesi’ni ziyaretimizi size aktaracağız.

Garip Dede Türbesi Onarma Yaşatma Derneği Başkanı Kadir KARAKURT’la yaptığımız söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz.

 

Kadir Karakurt’la Söyleşi

 

Her şeyden önce merhaba diyeyim.

Sizin gönül sıcaklığınızı biliyorum, topluma vermiş olduğunuz hizmetleri de. Siz bir felsefeye inanarak yıllarca bu topluma hizmetlerde bulundunuz.

Garip Dede Türbesi diyoruz ama tabii ki Anadolu’da da yüzlerce türbe var, yüzlerce eren var, evliya var, dede var, baba var, aşık var, ozan var, yani bu yolu sürdürenler var.

Peki sizce bu yol nasıl bir yol, siz de bu yolu sürdüren ve hizmet edenlerden birisisiniz.

Sizden dinleyerek başlayalım söyleşimize, Alevilik/Bektaşilik yolunun anlamını?

Şimdi önce merhabanıza, merhabayla karşılık vereyim.

Bize böylesine onurlu bir günü yaşattığınız için sizin şahsınızda Ayhan Bey tüm CEM Vakfı sorumlularına, Cem Dergisi çalışanlarına başarı dileklerimizi iletiriz ve öncelikle yeni görevinizde başarı diliyoruz. Bu davaya önemli katkılarda bulunacağınıza inanıyoruz.

Soner kardeşimiz buraya her gün gelemese bile on günde bir, on beş günde bir bizimle irtibatlaşırsa zannediyorum Dergi için de, bizim için de yararlı olacak. Tarihi bir görev üstlenen Cem Dergisi’nin başarıya ulaşması bizim yararımızadır. Bizler de elimizden geldiğince onun yaşaması için çabalayacağız. Her türlü katkıyı sağlayacağız.

Bu çağda da yaşayan Alevi/Bektaşi inancının tüm inceliklerinin araştırılıp, meydana konulması çok önemlidir.

Yüzyıllardır Horasan’dan Viyana kapılarına gelen bu Alevi/Bektaşi İnancı dedeler, atalar, bilgeler sayesinde olmuştur. Dergahlar, türbeler buna öncülük etmişlerdir. Pir Sultanlar, Mansurlar, Nesimiler gibi Pir Hacı Bektaşi Veli gibi uluların sayesinde bu yol bugüne gelmiştir.

Garip Dede olarak, Garip Dede’yi yüceltmek, korumak, çevresini temizlemek için başladık çalışmalarımıza. İlk zamanlarda biz çok sıkıntılar çektik.

Garip Dede garip kalmıştı; ıssız dağlar başındaki bir mezar taşı kadar yalnızdı, garipti; insan eli gerekiyordu, insan yüreği gerekiyordu ki bugün görüyoruz gurur duyulacak bir mekana sahip oldu sizlerin sayesinde.

Biz bununla sınırlı kalmak istemiyoruz. 1994 Nisan ayının 18’inde bu hareket başlatıldı ama bugün artık 1999’un sonuna geldik bir asır bitiyor yeni bir asır başlıyor. Buna başlarken burası sadece bir ibadet yeri görüntüsündeydi. Şu anda 150 kursiyer öğrencimiz var.

Bizim özlemimiz sorunlarımızı hallettikten sonra kültürel yöndeki çalışmaları arttırmak. Topluma bilimsel bilgiler sunabilmek bizim en büyük hedefimiz. Kimsesiz çocuklara, evsizlere, yurtsuzlara hizmet vermek istiyoruz.

Sefaköy Sokak Çocukları Vakfı, Avcılar Sokak Çocukları Vakfı’na her çarşamba hizmet veren insanlarımız arabaları ile yemek götürüyorlar, insana hizmet için. Bizim Küçükçekmece Belediyesi’ne ait kadın sığınma evi var oraya gidiliyor ve depremin yaptığı hasarda...

Bu arada bir düzeltme ya da bir ekleme yapayım. Dergimizin geçen sayısında depremle ilgili yazımızda sizin isminiz atlanmış. Depremde de gariplere ve kimsesizlere öyle bir ulaştınız ki, adeta Hızır gibi. Bunu birçok kişiden duyduk, çok duygulanmışlar, sağ olun. Toplum adına teşekkür ediyorum.

Gerçekten insanlarımız bir hayli duygulandı. Biz Hacı Bektaş’ta idik. Gece geldik, burada 1500 kişi bahçede çeşitli yerlerde konaklamışlardı. Sabah erkenden kriz masaları ile görüştük o sabah bize Avcılar kriz masasından vali muavini emir etti aşağıda Denizköşkleri İlkokulu’nda insanlarımız sabah beşte gelip yemek hazırladılar öğlen ve akşam yemeklerini sıcak olarak dağıttılar.

Şimdi çevrede görüyorum; işte bazı yerlerde kuruluşlarda yazıyor, parasız yemek dağıtılır, diye. O ifade beni çok üzüyor. Çünkü dağıtılan yemekten niçin para istenir. İnsanlarımız hiçbir karşılık beklemeden okullar açılana kadar bu hizmeti sürdürdüler.

Sayın kaymakamla yeniden görüşme olanağı aradım bulamadım biz şu anda ne yapacağız diye düşünüp duruyoruz. Bu konuda bir haftayı geçen sürede bir şey yapamamanın ezikliğini de duyuyoruz. Özlemimiz o sarsıntıyı geçiren insanlara küçük de olsa hizmet verebilmek. Biz bu yakada bu hizmeti verirken dergimizin Eylül sayısında çıktığı gibi İzmit, Yalova, Adapazarı gibi yerlere de çeşitli bizim inancımızdaki insanların soluk soluğa hizmet verdiğini zaten yazdınız ama biz Garipdede olarak daha iyi daha güzelini vermek istiyoruz.

Bu da kültürel hizmetlerle ortak, bütün insanlığımızın gerek duyduğu şeylerle konuya kalıcı hizmet vermek istiyoruz ve bunların içinde de din işlerini ayrı cephede düşünüyoruz.

Biz de hizmet yarışında insanlarımıza gücümüz yettiğince katkıda bulunabiliyoruz.

Tüm ziyaretlerimde görüyorum sürekli yoğun bir akış var buraya... Halkın akışı var. Burayı tam bir kültür, bir inanç merkezi haline getirip daha geniş kesimlere hizmet etmek istiyorsunuz, kafanızda olan odur.

Tabii yalnız şunu özenle belirtmenizi rica ediyorum. Biz burada Kadir Karakurt olarak değil, karşılıksız, becerebildiğimizce bütün insanlarımıza hizmet verebilmek için diğer insanlarımızla çaba harcıyoruz. Tüm erdemleri ile kucak açmışız insanlara. İnançları ister Ortodoks, Katolik, Yahudi olsun bizim için fark etmiyor. Alevi/Bektaşi inancının temel felsefesi bu.

Bizim için önemli olan insan ve biz insana aklımızın erdiği, gücümüzün yettiğince hizmet vermeye çalışıyoruz.

Tabi bizim de her insan gibi hatalarımız, yanlışlarımız vardır ama bu yanlışlarımızı eksiklerimizi olabildiğince aza indirmek için gece gündüz çalışıyoruz.

Çok güzel iş bölümü halinde hizmetin en güzelini yapmaya çalışıyorsunuz burada. Kapınız herkese açık, yemek yeniliyor, ibadetler yapılıyor... Her şey iyi yürüyor. Somut olarak da gençlerimizin büyük bir ilgileri var. Semah, bağlama, diğer kurslar var gençlerin çok istekleri var zaten bu konularda.

Tabii bizim alt yapımızı oluşturacak genç kesim. Biz belirli bir yaş grubuna gelmişiz artık ne verebiliriz bu çocuklara? Birikimlerimizi.

Gençler bu yola heveslilerse, üretkenlerse bizi hem duygulandırıyorlar, umutlandırıyorlar, hem de cemlerde hizmet veriyorlar. Biz de çok mutlu oluyoruz. Gidiyoruz Hacı Bektaş’ta gençlerle, Kayseri Caddesi’ni süpürüp çöpleri topluyoruz. Biz bu işi göstermelik yapmıyoruzu.

Gençler bu işi canla başla, içtenlikle yapıyorlar.  Tokyo’dan gelmiş 8 tane Japan bizden mi esinlendiler yoksa biz mi onlardan esinlendik önemli değil ama Garipdede olarak başlattığımız iş uluslar arası platforma taşındı. Bundan da çok hoşnutuz.

Gençlerimiz gerçekten dediğiniz kursun dışında İngilizce, bilgisayar kursları da alıyorlar. Kalıcı binalarınız yapıldıkça  çok daha iyi hizmetler vermeyi düşünüyoruz. Biliyorsunuz tüm bunlar ekonomik imkan meselesi.

Bizler çok daha köklü şeyler düşünüyoruz. Burayı bize yakışır bir şekilde bir bilim, eğitim ve kültür merkezi yarmak istiyoruz.

 

Garip Dede Türbesi Başkanı Kadir Karakurt, Ağustos ayında bir kan bağışı kampanyası düzenlediklerini belirterek, yüzlerce canın bu kampanyaya kan bağışı yaparak destek olduklarını söylüyor.

Karakurt, bununla da kalmayıp karşılıksız olarak 3 çocuğun sünnet masraflarının Garip Dede olarak karşılandığını, toplam 103 çocuğun ise düzenlenen kampanya ile sünnet ettirildiğini kaydediyor.

Karakurt, bu tür kampanyaların aralıksız olarak sürdürüleceğini sözlerine ekliyor.

CEM DERGİSİ, EKİM 1999

EKİN İDİK OLDUK HARMAN, AYHAN AYDIN, (ALEVİLİK BEKTAŞİLİKLE İLGİLİ HABERLER, ETKİNLİKLER, SÖYLEŞİLER, YORUMLAR, FOTOĞRAFLAR – 1992 - 2004), 2005, İstanbul, KAHRAMAN OFSET, (SAYFA: 83-86)