Gelibolu Pazarlı Köyü Ziyareti

Gelibolu Pazarlı Köyü Ziyareti

(6 Ağustos 2011)

Yola gönül vermiş Nihat Şahin dostun arabası, Süleyman Metin Dede ve benim de içinde bulunduğum üç canı, dört buçuk saatlik uzun sayılabilecek yolu güzel bir sohbet eşliğinde kısaltarak Pazarlı Köyü’ne ulaştırdığında gerçekten de büyülendim. Bir kere çekirgelerin sesi değildi sadece “çıtırdayanlar”... Doğa canlıydı, doğa diriydi burada... çam ağaçları ses veriyordu bu muazzam sıcağa karşı. Bizler de bu sese kulak verdik, uyduk bu senfoniye, yol aldık dost simalara doğru ulaşıncaya dek. Küçük bir köy olarak geçiyor Pazarlı. Ama biz sadece anlatılanları aktarıyoruz ya, dile kolay altı yüz yıllık varmış tarihi kuruluşu eski mi eskiye gidiyor hani. Bir de mezarlığı var ki, ziyaret alanı mübarek. Eski yazı mezar taşları, desenli, işlemleri mezar taşları, irili, ufaklı birçok mezar taşı... bilmem ki buraları gezen araştıran uzmanlar olmuş mu, köylünün hatırladığı pek yok gibi. Ama bu köy ilgi bekliyor. Her biri bizi büyük bir sevecenlikle karşılayan köylülerle sohbetlerimizde öğreniyorum ki, bu canlar kendilerine “Gacal”, “Manav” dendiğini söylüyorlar. Manav’ı da, Gacal’ı da biliyorum. Rahmetli Ahmet Hezarfen’in çalışmalarından hatırlıyorum. Yerel kullanımlar bunlar. Manav yerli manasında kullanılan bir kelime. Hatta yerli Aleviler için kullanılan bir kelime olduğu da söyleniyor. Gacal ise bir Türkmen kolu olarak biliniyor. Kendileri altı yüz yıl önce Karasioğulları’nın zamanında Balıkesir’den gelip buraya yerleşmişler. Özellikle Gacal olarak isimlendirmeye sıcak bakıyorlar. Köyün muhtarı çok genç. İsmail Şahin gezi boyunca bize rehberlik yapıp her konuda dektek oldu, tüm gününü bize ayırdı. Çok sempatik, yardımsever bir kardeşimiz. Hem babasından, amcasından bilgiler derledik. Sağ olsun, var olsunlar. Köyün meydanındaki köy caminin karşısındaki kahvede gençlerinde içinde olduğu köylülerle sohbet ediyoruz. Sohbetten çıkan; bizler muharremi biliriz, muharrem çorbası yaparız, hıdırellezi biliriz, toplanırız, birbirimize giderez, cemiyet oluruz, diyor köylüler. Muhtarın evine gidince altı çeşit enfes yemekleri bizlere sunan anamız, bacımız ellerimiz sıkıyorlar, bizi selamlıyorlar. Bir dostluk rüzgarı bizi sarıp sarmalıyor.

Sonrasında Er.... Türbesini, Üç Dedeler Türbesini .... ziyaret ediyoruz. Köyde..... Ömer Türbesi olduğunu kaydediyoruz.

Bize araştırmacı, diyorlar. Değerli dostlar, bir araştırmacı, bir gazeteci olmak çok zordur. Bizler derlemeciyiz. Araştırmacılar, gazeteceler, tarihçiler için bilgi, belge toplayan kişileriz. Kendimizin durumunu çok iyi biliyoruz. Bu bir tevazu değildir. İşte günü birlik bir köyde yaptığımız ilk ön çalışma budur. Elbette kendi çalışma formatıma uyan bir çalışmada da değildir bu. Yoksa kameralar çalışacak, ses kayıtlar, fotoğraflar daha ayrıntılı çalışacak bir halkbilici, gazeteci gibi işe girişececeğim. Bunu en mükemmel bir şekilde de yaparım elbette. Her bir canımızla, yaşlımızla, gencimizle söyleşiler yapacağız... bunları deşifre edeceğiz, daha iyi araştırma ürünleri ortaya koyacağız. Ama sonuç olarak bu büyülü atmosferi beni biraz da uyutan bu köyden elde ettiğim bilgilere göre; hoşgörü kültürünün harman olduğu bu köyde bir Alevi-Bektaşi kültürünün olduğunu söylemek abartı sayılmaz. İnanç bazında kaç yıl önce uygulamalar bırakılmaya başlanmış, dedeler, babalar, inanç önderleri var mıydı?, cem, cemaat olayı var mıydı?, muharrem biliniyor ama oruç olayı var mıydı?, bir araya gelme vardı ama müsahiplik var mıydı? Bunlar tespit edilebilir. Ama Hoşgörünün olduğu, kimsenin oruç tutup tutmamasına, namaz kılıp kılmamamasına karışılmadığı, isteyenin zamanında şarabını bile yapıp içtiği bir köy olan Pazarlı aynen kendisine uyan diğer çevre Gacal köyleri gibi.

Köyde çiftçilik ve hayvancılık yapılıyor. Özellikle muhtar İsmail Şahin hayvancılığa çok önem veriyor. Önemli yapıtırım yapıyor. Çok heyecanlı, hevesli olan girişimci İsmail Şahin’in çok güzel hayalleri var. İnşallah hayallerine kavuşur.

 

Dönüşte yolda Tekirdağ merkezde yörenin gerçek Araştırmacısı değerli dostum Refik Engin’le buluşuyoruz. Köyden bahsediyoruz. O da ilgileniyor. Araştırmalar yapacağını söylüyor. O her zaman olduğu gibi hem emekçi bir insan, hem çalışkan bir insan, hem çok üretken bir insan. Hakk yolunu açık etsin, ömrü uzun olsun, daha nice ürünler versin, bize. Tüm Trakya ve Balkanlar’daki Alevi Bektaşi Dergak ve Tekkeleriyle ilgili büyük bir çalışmayı yapıp bitirmiş Hakk ondan razı olsun, diyorum. 

Geri dönüşte dallarından kopardığımız şeftalilerimizi yerken, ne güzel bir ülke yarabbi, diyorum. Her günü cennete çevirmek, her günü yeni bir keşfe yelken açtırmak mümkün bu memlekette diyor, Konstantinopolis’e, İstanbul şehrinin labirentlerine doğru yol almaya koyuluyoruz.

 

 

Bana verdiğiniz yatırlar listemde yok. Yalnız Üç Dedeler adlı bir yatır daha var Bu Ezine de Sizin gittiğiniz Köy Gelibolu na bağlı.Bilgi amaçlı gönderiyorum.

Selamlar Refik Engin.

 

AHİ YUNUS ZAVİYESİ ve türbesi. Çanakkale/Ezine.

Ezine merkezde bulunan ve yöre halkı tarafından yoğun olarak ziyaret edilip adak adanan ve dileklerde bulunulan Ahi Yunus Zaviyesi ve türbesidir. Buraya üç Dedeler de denmektedir. İlçenin fatihlerinden olarak tanına Ahi Yunus veli ve âlim bir zattır. Gazi Süleyman Paşa, Ezine Pazarı’nı bu zatın kurduğu zaviye için vakf etmiştir. Vakıf kayıtlarında ona şehrin sahibi denmektedir.[1]

 

Tarih: 01/R /1086 (Hicrî) Dosya No:7 Gömlek No:811 Fon Kodu: İE.EV..

Ezine kazasında Ahi Yunus zaviyedarlığı mahlul olduğundan İbrahim'e tevcihi hakkında Kadı Ali tarafından yazılan arz.

 

Tarih: 29/C /1230 (Hicrî)  Dosya No:653  Gömlek No:32929 Fon Kodu: C..EV..

Ezine kasabasındaki Ahi Yunus Zaviyesi arazisine vaki müdahalenin men'i. g.tt[2]

 


[1] Aziz Kılınç. Ezine yöresinin folklorik yapısına manevi ziyaret yerleri. Hacı Bektaşi Veli araştırma dergisi. Sayı 29.S.96. 2004

[2] http//www.devletarsivleri.gov.tr./katolog/osmani/arsiv

 

Merhaba

Pazarlı,Pazarlu,Bazarlı,Bazarlu adları ile kayda geçen aşiretin bir köyü bu aşiretin Radovişte kazası Köstendil, Edirne Günyüzü sancakalrında olduğu Gelibolu defterinde Gelibolu da ve Keşan Malkara taraflarında Pazarlı adları ile bir çok çiftliğinde sahipleri olduğunu gördüm. Aslında Pazarlı aşireti kayıtlarda yörükan gözüküyor. Bu aşiretin de esas bağlı olduğu aşiret ORHANBEYLİ aşireti imiş.Bu aşiretin geliş ve yerleşim yeri Tarsus ve Adana olarak gözükmektedir.Orhanbeyli aşiretinin diğer bir adı ise  DİKİLÜCE imiş. Araştırma yaparken bunlara dikkat etmek gerek bazen diğer ismi ile anılırlar.Bu aşiret te Yörükan

Tespit ettiğim bazı çiftlik ve köy adları

Bazarlı İlyas Çiftlik

Turabey (Sofu Bazarlı)

Bazarlıbin  Ali çiftliği Oğulbeyidiğer adı Dereköy Tekirdağ a bağlı

Kilitbahir de Bazarlu sizin gittiğiniz olacak diğer adı BATACIK daha geniş olarak Gelibolu defterinde Pazarlı adlı pek çok çiftlik verileri var ben kısa yazdım. Çiftlikler daha sonra el değiştirmiş yeni göçler ile gelenler tarafından adları değiştirilmeden genelde aynen kullanılmıştır.

Bunlar Tekirdağ Dereköy arazisinde kurulan çiftlik adları

Bazarlı

Bazarlı Bin Ali Çiftliği

Bazarlu bey (doğancı bazarlu)

Bazarluca

Doğancı-bazarlü bey (Bazarlu)

Hasan Bin Bazarlı Çiftliği,

Tekirdağ Ormanlı köyünde kayıtlarımda bir de Musa bin bazarlı çiftliği adı buldum.

Tüm bu bulgular bu aşiretin geniş bir bölgede (Edirne bölgesi araştırmadım) var olduklarını ve köy ve genelde çiftliklere adlarını aşiretin isimleri ile birlikte verdiklerini gördüm.

Aşkı Niyazlarım refik

Bottom of Form

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile