Pir Sultan Abdal Gecesi
Pir Sultan Abdal Gecesi
AYHAN AYDIN
Pir Sultan Abdal Kültür ve Tanıtma Derneği İstanbul Şubesi tarafından Küçükköy Sultan Düğün Sarayı’nda 29 Şubat tarihinde düzenlenen Dostluk Gecesi’ne yüzlerce coşkulu can katıldı.
Bir çok kurum ve kuruluşun, derneklerin çeşitli mesajlar gönderdikleri geceye İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen de bir çelenk göndermişti.
Sunucu Hüseyin Demir’in Pir Sultan Abdal’ın çeşitli şiirlerini okumasıyla başlayan Dostluk Gecesi’nde bir konuşma yapan Derneğin Başkanı Ali Kılıç, özetle derneğin kurulma tarihi ile kuruluş amacını açıklayıp, dernek içtüzüğünü okudu. Ayrıca Pir Sultan Abdal’ın yüzyıllar ötesinden seslenen toplum önderliğini üzerinde durdu.
Daha sonra, Yazar Rıza Zelyut, Pir Sultan’ın kişiliği konusunda bir konuşma yaptı.
Rıza Zelyut özetle şunları söyledi:
Pir Sultan’ın Yaşamı
“Pir Sultan Abdal’ın anlamanın yolu Aleviliği anlamaktan geçer. Alevilik, tarihsel, siyasal olarak nasıl olaydır?
Alevilik, İslamiyet’in devrimci karakterini törpüleyen Arap milliyetçiliğine karşı kölelerin ve diğer halk kesimlerinin tepkisidir.
Uç kesimler kendilerine önder olarak Ali’yi seçmişlerdir. Ali eşitlikçi, ezilenin yanında yer alan, emeğe saygı gösteren bir kişiliktir. Ali kölesiyle yemek yer, kölesi gibi giyinirdi. Ali adildir. Tüm özellikleri Ali’yi bir sembol yapmıştır. Alevilik alt katmanların yönetimine başkaldıran sesi olmuştur. Araplar’dan doğan Alevilik zamanla her yana yayılmıştır.
Anadolu Aleviliğinin kaynakları: Hacı Bektaş-ı Veli ve Şah Hatai ve onun dedelerinin Erdebil yoludur.
Anadolu Alevilerinin çoğu Erdebil Aleviliğinin içinde yer almıştır.
Pir Sultan Abdal da bunun içinde yer alan bir Alevi dedesidir. Aleviler gizli gizli olsa da kendilerine İran yönetimini hedef seçmişlerdir. Yani Safevi Devleti’ni. Tabii ki günümüz İran Şiiliğiyle Anadolu Aleviliğinin hiçbir benzerliği ve ilişkisi yoktur.
Pir Sultan Abdal, 1547-1553 yıllarında görev yapan Hızır Paşa tarafından asılmıştır.
Pir Sultan Abdal niçin asıldı?
XVI. Y. Y.’da Alevilik kimliğini ortaya koyan emekçi kesimlerin, ezilen kesimlerin sesi olduğu için asıldı.
Alevilik, Sünnilik arasındaki ideolojik çatışma Orta çağ sınıf mücadelesinden başka bir şey değildir.
Alevilik sınıf mücadelesinin adından başka bir şey değildir. Elbette ki dinsel yönü de vardır. 12 İmamlar İslam’ın devrimci yönünü ortaya koyar. Alevilik, Musahiplik, kardeşlik sistemini kurmuştur.
Alevilik, toplumsal düzendir. Özünü, insana saygı, eşitlik oluşturur. Orta çağ’da bugün insanların ulaşmak istedikleri toplumsal düzenin basit adıyla, Sosyalist Sisteminin adı olmuştur.
Pir Sultan’ın ruhu kardeşlik kurulduğu zaman şad olacaktır.
Pir Sultan döneminde Alevilik olduğu gibi yaşıyordu. Kadın-erkek eşitliği, tek eşle evlilik ve tüm kurumların hepsi yaşıyordu.
Pir Sultan Abdal Dede yaşasaydı yeri neresi olurdu? Mutlaka emekçi sınıfın yanında yer alacak, bu yolda sazını çalacaktı.
Pir Sultan Abdalı, Pir Sultan yapan inancına olan güvenidir:
“Koyun beni Hakk aşkına yanayım
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
Dönüp de Pirimden mahrum kalayım
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan”,
Padişah ve onun kanlı eli Hızır Paşa tarafından asılan, Pir Sultan Abdal’ın yoluna sahip çıkmalıyız.
Daha düne kadar Alevilere kurşun sıkan, karanlık beyinli varlıklar, bugün “gelin canlar bir olalım” diyorlar. Pir Sultan’ın torunlarıysa onlara karşı mücadele verip, dışlamalıyız. Diyanet bize camii yapacakmış?!
Pir Sultanlar o kadar aptal mıydılar ki yıllarca öldüler de camiye gitmediler. Bugün ki bazı dedeler çok mu büyük ki camiye gidiyorlar.
Diyanet’e gidip görüş bildirenler, Pir Sultanlar’ın, Şah Hatailer’in, Hacı Bektaş’ların soyundan olamazlar.
Alevi kitleyi yerini bilmeye, kendini tanımaya çağırıyorum. Kendisini bilmeyen erimeye mahkumdur”.
Şeklinde konuştu.
Dostluk Gecesi’nin ilerleyen saatlerinde, salonda izdiham yaşandı; çok büyük coşkulu kalabalığın ardından, bir çok can salon dışında uzun kuyruklar oluşturdu.
Turan Yıldız eşliğindeki Pir Sultan Abdal Gençlik Korosu’nun “Uyur İdik Uyardılar”, “Hızır Paşa Bizi Berdar Etmeden”, “Bugün Bize Pir Geldi”, “Allah’ın Birliğine Varalım Hele”, “Hasretin Beni Hasta Eyledi”, “Ötme Bülbül Ötme” isimli parçaları seslendirmesine zaman zaman eşlik eden canlar coştukça coştu.
Halkımızın ruhunun aynası olan türküleri söylerken, duygulanan bazı arkadaşlarımızın gözlerinden yaş geldiği görüldü.
Daha sonra Alevi Kültürünün gür sesi, Dergahın Sesi’nin haykırışına canların verdiği alkış tufanının cevabı ortalığı inletti.
Ruhi Su’yun “Benim Kabem İnsandır” isimli parçasını tüm canlara tek yürek halinde söylemesi görülmeye değerdi doğrusu.
“Pir Sultan gibi devrimcileri öldürerek yok edeceklerini sananlar bilmiyorlar ki devrimcilere ölüm yok!!!
“Bize ölüm yok”, diyen Dergahın Sesi ile birleşen can seli aktıkça aktı. Yürekler birleşti kenetlendi.
Bu yürek hiç susmayacak!
Evet böyle diyordu, Dergahın Sesi, bu yürek hiç susmayacak!
Gerçekten de öyle değil mi?
Sayılmayız parmağı ile
Tükenmeyiz kırmağ ile
Taşramızdan sormağ ile
Kimse bilmez ahvalimiz
Beni vurmak kurtuluş mu?
Kör olasın demiyorum
Kör olma da gör beni.
Dostluk Gece’sinin ilerleyen saatlerinde Pir Sultan Abdal Semah Ekibi’nin gösterileri, halkı bir güneş gibi sardı. Semah sırasında bazı canların “esirdiği” görüldü. Muhammet Ali’ye selat ve selevat getirildi. Her Pir Sultan lafında halk ayağa kalkıyordu.
Nurgül Ateş ve Sabahat Akkiraz’ın eşsiz türküleriyle Dostluk Gecesi bir müzik şölenine dönüştü. Halk gece yarısında hala salondan ayrılmak istemiyordu. Bu müthiş coşkuyla gece bitti.
Gecede dernek yararına bir hediye çekilişi yapıldı.
Gecede dikkati çeken nokta sindirilmeye çalışılan Alevi Kültürünün her zaman kimliğini haykırmaya hazır olduğuydu.
Gece, Pir Sultan Abdal’ın türküleşmiş şiirleriyle, Ruhi Su’yun parçalarının da söylenmesi bakımından ilginçti.
Evet, Pir Sultan Abdal yüzyılların bin yılların halkların sesiydi, daha bin yılların sesi olacaktı.
Çünkü o insanı sevmiş, insanı görmüş evrenselliğe ulaşmıştı.
Onun Şah’ı insandır.
Pir Sultan’la, Ruhi Su hep yan yana, omuz omuza.
Alevilik’teki derin anlam da burada saklı değil mi?
Pir Sultan Ölür Dirilir!
CEM DERGİSİ, YIL 1, SAYI 12, MAYIS 1992
EKİN İDİK OLDUK HARMAN, AYHAN AYDIN, (ALEVİLİK BEKTAŞİLİKLE İLGİLİ HABERLER, ETKİNLİKLER, SÖYLEŞİLER, YORUMLAR, FOTOĞRAFLAR – 1992 - 2004), 2005, İstanbul, KAHRAMAN OFSET, (SAYFA: 134-135)